14. BÖLÜM

22.7K 1K 93
                                    

Yiğit yeni güne gözlerini açtığında saat henüz yedi buçuk oluyordu. Ancak erkenden işe gitmesi gerekiyordu bu yüzden de bir an önce yataktan çıkması gerekti. Doğrulduğu zaman belinin ağrıması ile yüzünü buruşturdu yerde uyumaya alışık olmadığı için belli ki beli ağrıyordu. Yerinden doğrulup banyoya doğru ilerlemeye başladı. Tabi bu esnada da yatakta uyuyan Derine bakmıştı hâlâ onun odasında uyuduğuna  inanamıyordu.

Banyoya girip işlerini hallettikten sonra tekrar odaya gelip dolabının karşısına geçti ve kıyafetlerini alıp tekrar banyoda gitti. Ancak gözü hep yatakta uyuyan Derine kayıyordu. Çünkü onun orda olduğunun hâlâ hayal olduğunu sanıyordu ve sanki her an gidecek gibi hissettiği için de ona bakmaktan kendini alamıyordu. Ama işe gitmesi gerektiği için banyoya gidip kapıyı kapattı.

Derin kapanan kapının sesiyle uyandığı zaman dün gece kurduğu alarmı da çalmıştı. Yerinden doğrulup alarmı kapattıktan sonra bir süre kendine gelmek için yatakta oturdu. Daha sonra dolabın karşısına geçip kıyafetlerini aldı ve Yiğitin banyodan çıkmasını bekledi. Zaten fazla beklemesine gerek kalmadan Yiğit çıkmıştı.

"Günaydın. "

"Günaydın. "

Yiğit çekmecenin üstünden saatini alıp takarken Derin de banyoya girmiş kısa bir duş almıştı çünkü bu sıcakta dün gece giydiği tişört ve eşofman ile baya terlemişti. Hızla duşunu aldıktan sonra getirdiği kıyafetlerini giyip saçını da üstten kuruttuktan sonra topuz yapıp banyodan çıktı. Odada Yiğiti görmeyince o da hızla  aşağı indi.

Dün yeterince rezil olmuştu. Bu gün de aynı şeyi yaşamak istemediği için erkenden aşağı iniyordu. Mutfağa girdiğinde Yiğiti bir şeyler söyleyerek önünde bir şeylerle uğraşırken buldu.

"Hay ben böyle işe. Niye böyle oldu bu sabah?"

Derin sessizce yanına yaklaşınca onu domates doğrarken gördü. Daha doğrusu domates doğramaya çalışırken. Yanına gidip konuştu.

"Yardım edeyim mi?"

"Şey aslında hep kendim yaparım da bu sabah acele edince böyle oldu. "

"Sorun değil. Ben yaparım sandviç mi yapacaktın?"

"Hıhı evet."

"Tamam ben şimdi hazırlarım. Sen geç otur. "

Yiğit masaya oturup Derini izlerken Derin de bu sırada sandviçini hazırlıyordu.
Yiğit Derini izlerken içinden bir kez daha Allaha şükür etmişti Derini kendine nasip ettiği için. Derinin her hareketini izleyip beynine kazırken Derin sandviçini bitirmiş ona dönmüştü.

"İşte hazır. Bak bakalım nasıl olmuş."

Yiğit Derin in elinden sandviçini alıp ısırdı ve ağzındaki lokmayı yutup konuştu.

"Çok güzel olmuş ellerine sağlık. "

"Afiyet olsun."

"Benim gitmem gerek yeterince geç kaldım zaten görüşürüz. "

"Görüşürüz. "

Yiğit evden çıktıktan sonra Derin de kahvaltı hazırlamaya başladı. Derin kahvaltıyı hazırladıktan sonra odasını toplamak için yukarı çıktı. İlk önce yatağı topladıktan sonra Yiğitin yattığı yeri de toplayıp işi bitince tekrar aşağı mutfağa gitti. Ancak henüz kimse yoktu. Tam gidip Zeynebi uyandırıp soracağı zaman Selda Hanım ve Kerem bey mutfağa girmişti. Arkalarından ise uykulu gözlerle Zeynep.

"Günaydın kızım."

"Günaydın Kerem amca."

Kerem bey masaya otururken Selda Hanım da ağzının içinden mırıldanarak bir Günaydın demiş ve o da masaya oturmuştu. Sona kalan Zeynep ise uyku mahmuru bir şekilde günaydın diyerek oturmuştu. Hepsi oturunca Derin çayları doldurup oturdu. Ve kahvaltıya başladılar.

Kalbim Senin (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin