Derin hocanın ders bitti demesiyle birlikte hemen eşyalarını topladı. Bir an önce kantine gitmek istiyordu çünkü çok acıkmıştı. Çantasını koluna takıp sınıftan çıktı. Kantine geldiğinde Yaprağı masalardan birinde görünce hemen yanına gitti.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Nasılsın bakalım Yaprak hanım?"
"İyiyim. Asıl sen nasılsın hamilelik nasıl gidiyor?"
"İyi gidiyor bir hafta sonra üç aylık olacak. "
"Evet ama hala göbeğin çıkmamış. "
"Aslında çok hafif çıkmış. Sadece elbisede belli etmiyor. Zaten bir süre daha belli etmese daha iyi."
"Neden?"
"Biliyorsun bir ay sonra finaller başlıyor ve ilk yıl bitiyor. O zamana kadar kimse hamile olduğumu öğrenmese daha iyi . Zaten ikinci senemde donduracağım. "
"Derin sence de bebek için biraz erken değil miydi? Sonuçta henüz yirmi yaşındasın ve önünde bitirmen gereken bir okulun vardı."
Derin Yaprağın dediklerini dinlerken aklı bundan altı ay öncesine gitti. Düşük yaptığını öğrendiğinde ne kadar da üzülmüştü. Üstelik o zaman şu an Yaprağın düşündüklerini kendisi de düşünüyordu. Ama yine de ne kadar üzüldüğünü hatırladı. Zaten o yüzden bu kadar erken anne olmayı istemişti. O bebekten sonra kendini suçlu hissetmiş koruyacağı bir bebek istemişti.
"Evet erken. Ama şu an annelik duygusu beni o kadar mutlu ediyor ki bütün bunlar aklıma bile gelmiyor. "
"Sen bilirsin. Ben hep senin yanındayım biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum Yaprak iyi ki varsın. "
İki arkadaş birbirleriyle sohbet ederken Yaprak konuyu sürekli Derin'in abisine getiriyordu. Ama bunun o da farkında değildi. Çünkü şu an kalbi Yağız Efe için yine heyecanla atmaya başlamıştı. O evlendiği zaman kalbinin derinlerine gömdüğü duyguları yine açığa çıkmıştı. Elinde olmadan Yağız Efeyi düşünüyor onunla ilgili hayaller kuruyordu.
"Derin bu saatten sonra diyelim ki Miray çıktı geldi. Abin kabul eder mi onu? "
"Bilmiyorum Yaprak. Ama bence kabul etmez. Sonuçta şu an bu halde olmasının tek sorumlusu Miray. Üstelik iki aydır fizik tedaviye gitmesine rağmen hiç bir şekilde ilerleme olmuyor. Hem bu saatten sonra o kabul etse bile biz kabul etmeyiz. "
"Anladım. "
Derin Yaprakla ne kadar sohbet etmek istese de ders saati geldiği için yerinden kalkıp sınıfına gitti. Sırasına oturup dersini dinlemeye başladı. Neyse ki bu son dersti bundan sonra eve gidip dinlenecekti. Bebeği yavaş yavaş kendini belli ediyordu. Sürekli uykusu geliyor ve ayakları çok çabuk ağrımaya başlıyordu.
Nihayet son ders de bittikten sonra çantasını toplayıp okuldan çıktı. Yaprağın daha iki dersi vardı bu yüzden kendisi gidecekti eve. Okulun önüne geldiğinde Yiğiti kendisini beklerken görünce hızla yanına gidip sarıldı.
"Hoş geldin. "
"Hoş buldum. "
"Bu gün erken çıkmışsın?"
"Derin artık alış buna. Kendi işimin patronuyum ve canım ne zaman isterse çıkabilirim. "
"Bak sen hemen da havalara girmişsin. "
"Eh olsun o kadar hak ettim bence. "
"Hem de sonuna kadar. "
"Hadi atla arabaya bir şeyler yemeye gidelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin (Tamamlandı)
Chick-Lit"Neden böyle bir şey yaptın Yiğit abi ?" "Senin için Derin. " "İyi de neden? Neden benim için hayatını mahvettin?" "Nefret ettiğin kişi ile evlenmeni istemedim. " Yiğit o an aklına gelen dilinin ucundaki kelimeleri yutup en saçma cümleyi kurmuştu. H...