31.Bölüm~ Ayşem'in Çocukluk Aşkı

195 8 6
                                    

Selamlar herkese. Yeni bölüm karşınızda. Keyifli okumalar...

Ayşem'den

"Neden gerildin ki sen?"

Hadi cevap ver bakalım şimdi. Öyle bir cümle kurarsan o da sana sorar normal olarak.
"Şey yoruldum da biraz bugün..ondan herhalde." Bulduğum yalana bak ya.

"Sen? Yoruldun? Hem de yarım günde. İnanayım mı ben buna? İşkoliksin sen kızım."
"Kızım deme bana ya. Hem yorulmadım da.. işte yeniyim ya daha, ondan herhalde alışamadım henüz."
"Allah aşkına meleğim. Hem sen yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun. Boşuna çırpınma bence. Söyle hadi ne oldu?"
"Ateş gerçekten yok birşey."
"Peki Ayşem. Sen durduk yere böyle atarlanmazsın ama yine de inanmış gibi yapayım bu seferlik."
Ya bu adam nasıl bu kadar iyi tanıyor ki beni?
"Neyse hadi git sen yap görüşmeni. Beklemetme istersen."

"Beklesin."

Öyle bir bağırdı ki.
"Ne diye bağırıyorsun Ateş? Kulağım patladı resmen."
"Arkadaşını bekletmeme mi bozuldun sen?"
"Ne alakası var şimdi?"
"Gerçekten arkadaş mıydınız yani siz?"
Nasıl yalan söylenir ki şimdi? Of Kenan of. Başka yer bulamadın yani koca İstanbul'da sen de.
"E..evet biz birlikte çalıştık işte, söyledi ya."
"Hımm. Peki nasıl biri bu Kenan? İşe almalı mıyım?"
"Bilmiyorum. Ona sen karar verirsin."
"Tamam da sonuçta sen arkadaşıymışsın. Biliyorsundur."

Ateş gözlerimin içine baktıkça ben kaçırıyordum gözlerimi. Eski erkek arkadaşımı sevdiğim adama mı anlatacaktım yani? Zaten burada olması hiç hoşuma gitmiyordu. Söyleyip kurtulsam mı ki?
Amaan olmuş bitmiş. Hem Kenan da gayet medenice davrandı. Abartmamalıyım galiba.
"Neyi biliyorumdur?"
"İşini nasıl yaptığını."
"Bilmiyorum Ateş. Yanyana çalışmıyorduk herhalde. O işletmeci farkındaysan."
"İyi iyi tamam. Referans olamam diyorsun yani."
"Ben bir şey demiyorum. Sen görüş kararını ver diyorum. Ben tanımasaydım ne olacaktı? Ben tanımıyormuşum gibi düşün işte sen."
"Peki meleğim öyle olsun bakalım."
Meleğim...meleğim. Bir de güzel söylüyor ki...içim gidiyor resmen. Bir bilse beni ne hale getiriyor.

Ateş'ten

Kenan'la görüşmemiz iyi geçmişti. Evet adama gıcık olmuştum yalan değil. Sırf Ayşem'i benden daha uzun zamandır tanıyor diyeydi bu önyargım. Ya da kıskançlığım demeli sanırım. Ama iş tecrübesine lafım yok. Başvuran bir kişi daha var fakat henüz deneyimi yok. İşimi riske atmak istemedim ve Kenan'la anlaştım. Bir yanım isteksiz olsa da yapacak bir şey yok. Yine de Ayşem'e dokunmuş olması gözümün önünden gitmiyor bir türlü. Elbet bir gün bunun intikamını da alırım ondan.

Ayşem'den

Akşam çıkana kadar görüşmedik. Ama aklım ondaydı. İnşallah Kenan'ı almamıştır işe deyip durdum. Yoksa ben bu stresle kalpten giderim. Kalp krizinden ölen kalp cerrahı.. güzel başlık...Gidip bir dolaşsam mı diye çok düşündüm? Ne var canım, kocam sonuçta. Bir kahve içmeye gidemez miyim? Ama yapamadım tabi ki.

Çıkışta Ateş'le birlikte eve döndük. Çok merak etmeme rağmen soramadım. Yanlış anlamasını istemiyordum. O da pek konuşmadı zaten. Eve gittiğimizde kapının önünde bir sürpriz bekliyordu bizi. Pardon, iki: Hakan ve Alev.

"Hoşgeldiniz." deyip gülümsedim.
"Hayırdır gençler ne iş?" dedi Ateş.
"Abicim.. yengecim.. nasılsınız?"
"İyiyiz Alevcim."
"İyiyiz kuzu. Nerelerdesin sen, gel bir öpeyim seni özledim kızım."
"Abimmm" deyip sarıldı Alev.
"Alev şirkette değil miydi hayatım görüşmediniz mi bugün?"
Eh madem misafirler vardı. Karı koca rolü yapacaktık yine. Ben de dünden razıyım zaten.
"Evet aşkım ama Alev'le aynı katta değiliz ve ben erken çıkınca görüşemedik bugün."
"Anladım. Ee hadi içeri geçelim burada mı duracağız?" dedim. Ben kapıyı açarken Ateş Hakan'a soruyordu.

MEĞER SENMİŞSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin