4. Bölüm~ Acildeki Yakışıklı

283 20 1
                                    

Mum gibi erimiyorsa insan,
"Yanıyorum" dememeli;
Yanmaktan korkuyorsa kişi
"Aşk Kapısı"ndan girmemeli...
Ya "Kor Yürekli" olmalı insan ya da
kor barındıracak "Yürekli"...
Şems-i Tebriz-i

Ayşem acile girdiğinde hemşireler ve doktorların hastaların başında olduğunu gördü. Birinin durumu daha ağır olmalıydı ki ambulansın doktoruyla acil doktoru Salim onun başında dikilmişti ve Ayşemi görünce ambulans doktoru "Doktor hanım iyi geceler, böyle buyrun" dedi.
Ayşem yatağa yanaştı.

"İyi geceler. Ne olmuş?"
"Ateş Mertoğlu. Otuz dört yaşında. Trafik kazası. Sağ bacağının diz altında iki kırık var. Başının arkasında çarpma sebebiyle bir yara açılmış kanaması fazla, kanamayı durduramadık. Yolda gelirken kalbi durdu ama tekrar çalıştırmayı başardık. Sizi de bu yüzden çağırdık."

"Beyin cerrahına haber verildi mi?".
Salim cevap verdi "Evet Ayşem birazdan burada olur"
"Başka bir yarası var mı?"
"Hayır ama vücudunun bir çok yerinde morluk ve sıyrıklar var"
"Teşekkürler, diğer hasta ne durumda"
"Kolunda kırık var, onun dışında ciddi başka yarası yok. Zaten şu an kendinde. Kaza sırasında uyuyormuş o nedenle ne olduğunu anlamamış. Kemeri takılı olduğu için ucuz atlatmış"
"Bu hastayla yakınlıgı ne?" derken bakışlarını ilk kez hastaya çevirmişti.
"Arkadaşı olduğunu söyledi".

Ayşem cevap veremedi çünkü bakışları hastanın yüzünde takılıp kalmıştı. Biraz inceledi. Hasta uzun boyluydu. Atletik bir vücuda sahipti kaslı bir yapısı vardı. Spor yapıyor olmalıydı. Yüzü de ... öyle yakışıklıydı ki. Esmer sayılırdı. Kaşları biçimliydi, kirpikleri epey uzundu. Tıpkı Ayşeminkiler gibi. Düzgün ve sert yüz hatlarına sahipti. Uzun bir yüzü vardı fakat burnu muntazam bir boyuttaydı. Erkek olmasına rağmen uzun bir burun değildi yüzüne karizmatik bir hava katıyordu. Göz yapısı çok hoştu ve Ayşem kendini gözlerinin rengini tahmin etmeye calışırken buldu.
Birden kendine geldi. Ne yapıyorsun Ayşem, uykusuzluk başına mı vurdu. Toparlansana kızım diye kendini azarladığı sırada,
"Biz çıkalım hocam" dedi ambulansın doktoru.

Ayşem ambulans doktoruna döndü ve "Pardon ne dediniz?"
"Çıkıyoruz doktor hanım, diğer hastayı alçıya gönderdiler"
"Tabi teşekkürler bilgileriniz için. İyi geceler"
"Sağolun size de kolay gelsin".

Ayşem hastanın kalp atışlarını dinledi fakat anormal bir şey yoktu. Peki kalbi neden durmuştu. Hemen acil doktoruna döndü. "İlk önce beyin MR'ına yollayalım. Sonra bacağı alçıya alınsın" dedi adam. Ayşem "Tamam, sonra Kalp filmi ve ekg istiyorum Salim."
"Tamamdır."

Ayşem hastayı götürdüklerinden beri acilden çıkmamıştı daha doğrusu çıkamamıştı. Nedense ayakları bir türlü gitmiyordu. Oysa burada beklemesi saçmaydı nasıl olsa sonuçları odasına gönderirlerdi. Ama işte gidememişti. Hasta genç olduğundan mı bu kadar etkilendim acaba diye düşünüyordu. Aslında her zaman bir doktora göre fazla duygusal hareket ederdi. Fakat daha önce de genç hastalar görmüştü. Bu hastadan daha kötü durumda olan yüzlerce hasta, hatta kanserli veya kaza geçirmiş çocuk hastalar. Onlarda bile doktor yanı ağır basmıştı. Peki şimdi niye üzülüyordu.

Neden bu hastanın iyileşmesi için dua ettiğini bilmiyordu. Evet etmişti "Allahım yardım et sevdiklerine bagışla onu" derken bulmuştu kendisini. Ayşem bu düşüncelerle boğuşurken epey zaman geçmis acilde çakılıp kalmıştı. İlk kez başına böyle bişey geliyor çalışırken ilk kez bu kadar dalgınlaşıyordu.
Sonra hastayı geri getirdiklerini farketti. Bacağının alçıda olduğunu gördü. Sonuçlara baktı kalple ilgili bir sorun gorünmüyordu. Fakat başındaki kanama devam ediyordu.

Ayşem kalp atışlarını dinlemek için yanına yaklaştı. Hastanın bilinci hala kapalıydı. Kendi kalp atışlarının hızlandığını hissetti. "Hastanın kalbini değil sen kendininkini dinle Ayşem. Bu ne biçim kalp atışı böyle anlamadım. Şimdi yerinden fırlayacak " dedi içinden.

Ateş'in kalbini dinlemiş bir sorun hissetmemişti. O sırada beyin cerrahı Onur'un içeri girdiğini gördü ve her ne kadar istemese de hastayı ona devredip acilden çıktı.
Odasına gidecekti fakat aklı acildeki hastaya takılıp kalmıştı. Ne oluyorduona böyle, Ayşem daha önce hiç böyle etkilenmemişti. Bu hasta iyileşsin istiyordu ve daha önce yapmadığı birşey yapmış hasta için dua bile etmişti.
Odasından önce lavaboya gitse daha iyi olacaktı.

Çeşmeyi açtı ve yüzüne soğuk su çarptı. Bu kış gününde iliklerine kadar hissetmişti soğuğu. Sonra aynadaki görüntüsüne baktı ve inanamadı. Gerçekten yanakları mı kızarmıştı?

MEĞER SENMİŞSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin