19.Bölüm ~ Yılbaşı (part1)

173 13 0
                                    


Yılın ilk gününden merhabalar.. Keyifli okumalar...

Saat tam yedide Ayşem hazırdı. Her zaman dakik birisi olmuştu. Telefonu çalmaya başladığına göre Ateş de öyle olmalıydı.
"Aşağıdayım Ayşem."
"Hazırım iniyorum."

Ateş taksiden indi. Hava çok soğuk olmasına karşın Ayşem'i karşılamak istemişti. Apartmanın giris kapısı açıldı ve Ayşem dışarı çıktı. Taksiye yaklaştı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Çok heyecanlandı Ateş'in arabanın içinde olacağını düşünmüştü. Nasıl selamlaşmalıydı, elini mi uzatmalıydı?
Artık nişanlıydılar ama bu bir oyundu unutmamalıydı o yüzden toparladı kendini ve tek bir kelime döküldü dudaklarından.

"Merhaba."
"İyi akşamlar Ayşem."
Ateş de ne yapacağını bilememiş elini uzatmıştı. Kısa sürede tokalaştılar.
"Çok soğuk neden içeride beklemedin hele ki bu halde."
"Olsun önemli değil. Hadi geçelim."

Taksideki yolculuk sessiz geçti. Gidecekleri restauranta vardıklarında Ateş indi önce. Sonra değneğin yardımıyla yavaşça ilerledi, bugün tek değnek kullanıyordu bir an önce kurtulsaydı bundan da iyi olacaktı. Ayşem de çıkmıştı arabadan. Yanyana geldiklerinde Ateş bir an elini tutsam mı diye düşündüyse de vazgeçti. Nasıl olsa tanıdık kimse yoktu numara yapmaya da gerek yoktu. Ama nedense içinden bir ses tutmasını söylüyordu. Ateş o sese kulaklarını tıkadı.
Restorana girdiklerinde kapıdaki görevli karşıladı onları ve ceketlerini aldı. Ateş rezervasyonu söyledi ve masalarına götüruldüler. Ayşem etrafına bakındı her masa doluydu neredeyse . Lükstü fakat sıcak ve güzel bir mekandı. Ateş değnekle centilmenlik yapamayacağı için garsonlardan biri geldi ve Ayşem'in sandalyesini çekti. Ayşem teşekkür edip otururken Ateş'in gözlerinden anlaşılıyordu sinir olduğu. Ayşem yüzüne bakabilseydi anlaması zor olmazdı. Nişanlısının sandalyesini kendisi çekmek isterdi ama şu lanet alçı olmasaydı. Haftaya çıkacaktı ama bir an önce düzelir miydi acaba bacağı?


Ateş'ten

Garsona delici bakışlarımı gönderdim nedense Ayşem'in oturmasına yardım etmesi gıcık etmişti beni halbuki o da görevini yapıyordu ama içimde böyle bir sinir artışı beni de şaşırttı. Kıskanıyor muydum ben bu kızı? Yok canım ne alaka sonuçta nişanlandık ya sahiplenmem o yüzden herhalde.

................................

Sessizlik içinde yemeklerini yediler. İkisi de içlerinden konuşuyordu her zamanki gibi.
Bir ara Ateş "Çok sessizsin." dedi.
Ayşem "Sende öylesin" deyip gülümsedi. Ateş bu gülüşe baktıkça içindeki kıpırtılara engel olamıyordu. Hele ki gözleri, bu güzel gözlere bir ömür baksa bıkmazdı ama henüz bunu kendine itiraf etmeye bile cesareti yoktu.

O yüzden bu hissettiklerini görmezden gelmeye çalıştı. "Yemekten sonra güzel bir bara gideceğiz. Alev arkadaşlarıyla orada olacakmış. Hakan da gelecek. Senin için bir sorun olur mu?"
Ayşem şaşırmıştı, sadece yemek yiyip döneceklerini sanıyordu. "Yok... yani sorun olmaz da."
"Da?"
"Yani sen bu halde yorulmayacak mısın?"
"Sen bana bakma nasıl olsa oturacağız ben alışkınım hem."

Ayşem doğru ya dedi içinden. Sen gecelerin adamısın. Şimdi bir ton güzel kız görecekken ne diye eve dönesin. "Aslında ben dönsem."
"Niye ki sorun olmaz demiştin?"
Nasıl olmasın, sen şimdi güzellere bakarken ben neler hissedeceğim nereden bileceksin ki sen.
"Ya ne bileyim pek alışkın değilim öyle ortamlara rahatsız olurum belki."
"Ayşem ayıp ediyorsun ama seni saçma sapan bir ortama götürmem herhalde gayet düzgün ve rahat bir ortam merak etme. Hem kız kardeşim bile orada diyorum ya."
"Peki ama çok fazla kalmak istemem."
"Tamam o halde yeni yıla gireriz sonra durmak istemezsen eve bırakırım seni."
"Peki o zaman".

MEĞER SENMİŞSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin