3.bölüm astral seyahat

646 61 12
                                    

Onsuz ilk gece uyuyamıyorum...
meleğim soğuk topraktayken ben burda nasıl uyuyabilirim ki. sabaha karşı uyuya kaldım.
tuhaf bir rüyanın içindeyim,
masmavi bir deniz, ışıl ışıl. neresi burası böyle, istanbul sanki...
derin, canım oturuyor bir masada arkası dönük. koşuyorum, koşuyorum, uzaklaşıyor ben yaklaştıkça. kan ter içinde uyandım. Allahım dayanamıyorum bu acıya.

1 yıl sonra...

21 temmuz 2007

emre hoşgeldin oğlum.
iyi günler zübeyde teyze, nihat nasıl?
nasıl olsun oğlum aynı, balkonda, ne zaman düzelicek bu oğlan. 1 yıl oldu evden çıkmıyor. yatıyor derin, kalkıyor derin.
merak etme zübeyde teyze bugün çıkaracağım bu evden onu.
umudum yok, ama hadi inşallah.
derinin bugün ölüm yıl dönümü.
mezarlığa her sabah gidiyor zaten, bu sabahta gitmiş oğlum.
artık gitmesin istiyorum. hayatına devam etsin, daha 19 yaşında ama 40 yıl yaşlandı sanki.
ben halledicem sen içini ferah tut zübeyde teyze.

nihat oğlum emre geldi...

kardeşim nasılsın?
hoşgeldin kardeşim, nasıl olayım. bugün biliyosun...
biliyorum...
arkadaşlarla toplandık, bugün dışarı çıkıyoruz hadi bakalım.
yok kardeşim ya. eyvallah düşünüyosun ama gerçekten halim yok.
oğlum yeter be! Kardeşimi geri istiyorum ben. eski nihatı istiyorum.
derinle o toprağa seni de gömmedik. bak burdasın, nefes alıyosun, hayat devam ediyor kardeşim. hem eğer görüyorsa seni emin ol hiç rahat değildir. ben hissediyorum, o burda ve onu üzüyorsun.
emre şu saçma şeylere inanmıyorum.
bu bir yetenek nihat, istersen onunla konuşabilirsin.
gerçekten emreden etkilenen vardı. ama emrenin bu saçma yeteneği benim inançlarıma ters geliyordu.
onu öyle özlemiştim ki, rüyalarıma giriyordu bazen, son 3 haftadır düşümdede görmüyordum. Emreye döndüm, tamam dedim.
deneyelim.
ama burda olmaz nihat, bizim mekanda deneyelim. yalnız olmalısın, odaklanmalıyız.
nihatla astral seyahati deneyecektik. ihtimal vermiyordum ben ama denemeliydim caniçim için.
nihat kardeşim, bak eğer başarırsan bilki sadece düşündüğün alemden ve düşündüğün kişiyi görürsün.
tamam kardeşim, zaten derinden başka bir şey yok aklımda.
bak nihat eğer görmek istemediğin bir şey görürsen, korkarsan, sakın acele etme dönmek için. sadece düşün, kendini burada, bedeninde. eğer dönemezsen acele edersen, gerisini söylemek bile istemiyorum. ve uzun sürmesin.
ne korkucam oğlum ya!
kardeşim lütfen, ben ciddiyim. söylediklerimi unutma...
eyvallah hadi!
uzan kapat gözlerini.
bileğimi tuttu,
nabzın yavaşlamaya başlayacak.
sakinleş,
hiç birşey düşünme... sadece derini,
odaklan... sakinleşiyorsun, bırakıyorsun kendini.
nabzın yavaşlamaya başlıyor,
kalp atışların yavaşlamaya başlıyor,
derini düşün. ilk gördüğün anı, sonrasını düşün, geçirdiğiniz onca yılı düşün.
son buluşmanızı düşün...
havada mı duruyorum. ben öldüm mü lan. yerde yatan ben, emre?
emre duymuyor musun beni! tamam sakin, ne demişti emre, ne düşünürsen onu görürsün. derin canım benim, nerdesin derinim.
kapıya doğru gidiyordum ki duvara dokunduğumda, duvardan geçebildiğimi gördüm. dışarı çıktım,karşı çatıda oturan derini gördüm. başka hiçbirşey yok. yanına yükseldim bu müthişti ama derinime kavuşmam dahada müthişti.
gözleri dolu gülümsemeye çalışarak, caniçim dedi.
derinim dedim...
sarıldım çok özlemişim...
küstün bana değil mi, çok kırdım seni.
hayır canım, hayır nihat hiç kırılır mıyım ben sana.
ama biraz kızdım bu yaptığına, çok kalmamalısın geri dönmelisin dedi. bir daha böyle bir şeye kalkışmayacağına söz ver bana.
olmaz derinim! seni bu şekilde görebildim aşkım.
bir daha böyle birşey yaparsan gelmeyeceğim. lütfen söz ver üzme beni.
peki sen rahat ol söz canım.
nasılsın derinim, bırak beni dedim gözyaşlarımı tutamayarak.
nihat acele etmelisin, iyiyim ben, mutluyum. eğer hayatına devam edersen daha iyi olacağım. seni üzgün gördükçe ben daha çok üzülüyorum.
üniversiteye başlayacaksın, hayatına devam edeceksin... ve ben seni mutlu gördükçe mutlu olacağım.
beni unut demiyorum, sadece artık yeniden sevmelisin. benim için yap bunu dedi.
hiç bir şey söyleyemedim, dilim tutulmuştu resmen. kapat gözlerini dedi.
hayır dedim
nihat lütfen dedi.
tamam dedim, yanağımda dudaklarını hissettim. burnumda kokusu çok çok özlemişim.
gözlerimi açtığımda ise, karanlık bir boşluk.
derin nerdesin?
ben nerdeyim?
boşlukta sıkışıp kalmıştım sanki, korkmaya başladım sanırım.
ne demişti emre, kendini yatarken bedeninde düşün.
bende gözlerimi kapatıp öyle yaptım.
bir süre sonra gözlerimi açtığımda ise,
nihat oğlum nerde kaldın. 8 dakika oldu ya.
sadece o kadar mı? dedim. kardeşime sarıldım.
sağol kardeşim, çok sağol
valla kardeşim bunu bir daha yapmıyoruz o kadar.
tamam zaten derine söz verdim.
ne için?
hayatıma devam edeceğim ve bir daha bunu denemeyeceğim. çünkü gelmeyeceğini söyledi dedim.
gözümden yaş geliyor ama gülüyordum. çok sağol dedim tekrar
yeter nihat, tamam hadi bakalım dolaşalım biraz sonra bize gidelim bu gece bizde kal olur mu.
olur kardeşim.
ben zübeyde teyzeyi aradım zaten, sorun yok dedi.
istasyon caddesinde yürüdük biraz, sonra kılıçoğluna geçtik.

emre garsonu çağırdı.
hoşgeldiniz ne alırsınız?
-bize iki sade türk kahvesi.
-tabi hemen.
- nasıl oldun kardeşim
daha iyiyim emre, yarın buluşalım bizim dershaneye gidelim. seneye üniversiteye gidiyoruz.
-nihat bizim işleri biliyorsun, babam oto galerinin başına geçirdi beni, onun için okuyup, okumam çok dert değil bana bırakıyor tercihi yapacağım iş belli işte.
- kardeşim senin bir yeteneğin var. neden psikoloji okuyup bunu geliştirmiyorsun. sonrada parapsikolojiyle ilgili birşeyler yaparsın belki.
-nihat, gidip kayıt olucaz 2 gün sonra sıkılıcaz. boşver, puan ne gelirse cü den (cumhuriyet üniversitesi) bir bölüm yazarız işte.
-derine söz verdim. istanbul üniversitesi mimarlık olacak. derin için. sende benimle geliyorsun, ben bunu başarmalıyım. ona bunu borçluyum, beni gördüğünü söyledi hem.
- ben demiştim demekten bıktım nihat.
kahveler geldi bu arada kahvelerimizi içtik, kalktık. emrelere geçtik akşam yemeği yedik şeker abla o kadar ilgilendiki ilgiden boğuldum ama artık iyi hissetmeye başlıyorum. derin için iyi olmalıyım beni mutlu görmeli.
aaa anne kıskanıyorum artık nihat öz oğlun ben değilim sanki diye yalandan hayıflanan emreye
sus eşek sıpası oda oğlum sayılır senin kadar dedi şeker teyzem güldürmüşlerdi beni.
emrenin babası emin amcayla konuştuk dershane işini sevindi oda emreye sırıtarak baktım oda tamam lan tamam gidelim kayıt olalım sen yine eski nihat olacaksın ya kardeşim senin için okuyacağım dedi. daha da güldüm kendin için oku oğlum dedim bir daha güldük aslında o kadar gülecek bir şey yoktu ama ben gülmek için gülüyor emrede beni güldürmek için gülüyordu.
saat ikiye kadar sohbet muhabbet yorgun düşmüştüm 1 yıldır evden çıkmıyordum derinin mezarına gitmem haricinde tabi.

3 ay sonra...
deli gibi ders çalışıyordum. telefonumun,bilgisayarımın, ekran koruyucusunda derin için vazgeçme yazmıştım. hatta odamdaki duvara defterlerimin kapaklarına her yere yazmıştım. her sıkıldığımda çalışmak istemediğimde bunları görüp vazgeçiyordum.
zaman geçiyordu yavaş yavaş eski halime dönmeye başlamıştım. derini hala çok özlüyordum tabi orası ayrı

15.08.2008 tercih sonuçları...

SAKLI KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin