ölümle dans

531 56 2
                                    

Baş ağrısıyla uyandım. Saat kac acaba doğrulup oturdum yatakta, esnedim... Gidip elimi yüzümü yıkayım en iyisi. Lavaboya girip muslugu actım ellerimi, yüzümü yıkadım. kafamı kaldırıp bakınca ne kadar gülmeye hasret yüzüm kendini tutmaya çalıssada bu mavi çizgili gaffur pijamaları beni güldürdü. Ulan emre ne alem adamsın. İceri gecip üzerimi değismek için kıyafetlerime uzandım. Off is kokuyo bunlar ya hem anneme ne diycem, yok giremem bunlarla eve. Zübeyde sultan anlar herseyi. Cafenin yandığnıda illa ki duyar. Emre uyandı mı acaba... Böylede çıkamam ki odadan. Emrenin dolabını açıp buz mavisi bir t-shirt altınada lacivert bir kot çıkardım. Giyindim telefonu mu ve saati mi de aldım tam çıkıyordum kii a ahh anahtarlar nerdeydi of emre getirdi aksam bizi. Heh komidinin üzerindeymiş alıp çıktım. Henüz kimse uyanmamıstı. Emre ye msj attım : kardesim ben eve geciyorum ordan derine gecicem haberlesiriz. Arabaya bindim, derin bir nefes aldım... ne geceydi ama. Eve doğru yola cıktım. Farkında olmadan fazla hızlanmışım az daha kırmızı ışıkta duramayacaktım. Pembe elbiseli 5 yasında bir kız çocugu annesinin elinden tutmus karsıya geciyordu. Kül rengi kıvır kıvır sacları derinimin saçlarını hatırlatmıştı bana. Hayat aldın alacağını benden ona benzeyen yüzleri karşıma çıkarıp neyin  dalgasını geçiyorsun benimle diye söylendim. Yesil ışık yandı nihayet. Evin önüne geldiğimde arabayı öylesine park ettim garaja girmedim nede olsa geri cıkacaktım. Torpido gözüne uzandım evin anahtarını arıyordum. Yok! harika bir bu eksikti, nerde bu şimdi. bakınırken yan koltuğun altına düşmüş olduğunu gördüm. Anahtarları alıp çıktım arabadan. eve sessizce girmeliydim. Kapıyı yavaşca açtım, anahtarları cikarip sessizce kapadım ayakkabıları cıkardım sessizce merdivenleri çıktım tam odama geldim kapıyı açıyordum ki...

-Oğlum erken gelmissin günaydın kuzum

-Annem günaydın, emre cok ısrar etti kaldım uyanıncada geldim.
Annem yanıma yaklastı.

-Nihat oğlum sen sanki is kokuyorsun ya

-Şey mangal yaptik zübeyde sultan ondan sindi heralde.

-Siz doğum gününe gitmediniz mi evladım.

-Gittik, gittik de sonrada mangal yaptık gece.

-Gece gece mi

-Hıı... Ya benim acil banyo yapıp cıkmam lazım derinime gidicem...

-off deli oglan of. Neyse hadi cabuk çık kahvaltıyı hazırlıyorum yavrum.
Annemden iyi yırtmıstım yemisti mangal olayını. Sıcak su bedenimi ele gecirirken rahatlamaya başlamıstım. Aslı nasıl oldu acaba kendine gelmiş miydi. Kendine gel nihat. Derin kim bilir nasıl üzüldü sen baska biriyle dans ederken ne aslısı. İç sesimde aslıyı savunarak, nihat bey aslının bu olanlarda suçu ne? kız suan senin yüzünden hastanede diyordu. Kahretsin iç sesimde haklıydı malesef. suyu kapatıp çıktım bir süre oturdum yatakta  bornozla giyinmeye halim kalmamıştı sıcak su mayıştırmıştı beni. sonra baş ucumdaki derinimin kavanoz içindeki toprağı gözüme takıldı. elime aldım açtım kapağını kokladım... toprak kokuyor işte yaseminler değil, derinim değil... geri bıraktım. kalkıp giyindim siyah kot üstümede vizon rengi bir t-shirt. aşağı indim hızlıca pat pat pat... deli oğlan yavaş ne bu acele. hemen çıkmam lazım annelerin en güzeli hadi akşama görüşürüz.
nihat!
günaydın baba
oğlum yüzün gören cennetlik gel kahvaltı edelim.
tamamdır dedim. babama itiraz edemiycektim. zübeyde nerde kaldın dedi babam. ekmekleri kızarttım bey! zübeyde devamlı bir yardımcı lazım sana hatun dedi babam.  yok bey yabancı kimse istemem evimde ben. oğlum inatçı senin bu annen ya keçi keçi! öyle baba bende kime çektim diyordum dedim güldüm :) aaa sen bana benziyorsun herşeyinle oğlum dedi babam :) peki dedim anneme göz kırparak. arabandan memnun musun oğlum dedi babam. evet baba çok iyi sağol. ne demek oğlum tek bir gülüşüne değmez ne ki bu araba dedi. canım babam ya! zübeyde kabul etmesende 3 devamlı yardımcı bugün eve gelecek itiraz etme bir bak değerlendir. artık 45 oldun hatun yeter kendini yormanı istemiyorum. e gülümser haftanın 3 günü geliyor ya temizliğe bey ne gerek var devamlı insana. konu kapanmıştır hanım. sende birşey desene şu inatçı annene oğlum. ne diyim baba ancak seni dinler annem sende biliyorsun dedim. Allah'tan beni de dinliyor yani dedi babam gülerek. istanbulda bir kaç ev ayarladım oğlum. emin de geçen gün aradı konuştuk o da bakmış emreyle birlikte kalıcaksınız değil mi. evet baba  malesef :) e ne zaman gideceksiniz istanbula peki bir an önce ayarlayın karar verin evler eşyalı zaten gidip yerleşeceksiniz. kayıtlardan 1 hafta önce kadar gideriz dedim. ben artık iznizi isteyeyim çıkmam lazım dedim. iyi günler haznedar ailesi akşama görüşürüz dedim. görüşürüz evlat. her zaman ki gibi önce fikret amcaya gittim pasajın içine girdim. küçük bir çocuk mendil alır mısın abi dedi. alırım küçük ama bana bir tane yetmez hepsini alayım dedim. yüzündeki ve gözlerindeki gülümseme gerçekten kayda değerdi. neden satıyorsun bunları dedim. ben küçük değilim bak çalışıyorum dedi. afedersin küçük bey a pardon küçük değildin ismin ne bakalım senin :)  görkem benim ismim dedi. benimkide nihat dedim. eee neden mendil satıyorsun çalışacak yaşta değilsin dedim. 6 yaşında ya vardı ya yoktu çünkü. bu sene okula başlayacağım abi. babam belediyede çalışıyordu kepçeyle kaza yaptı o uzaklara gitti gelemezmiş annem öyle dedi. annem bilmiyor mendil sattığımı o işteyken çalışıyorum, ona süpriz yapacağım kendi çantamı önlüğümü ben alacağım dedi. ben büyüdüm diyorum o da küçüksün diyor büyüdüğümü anlayacak dedi. içim parçalanmıştı bir yandanda bu küçüğün kocaman yüreğine hayran kalmıştım. peki senin tüm ihtiyaçlarını ben alsam görkem sende mendil satmasan dedim. olmaz abi ben çalışıyorum kendi paramı kendim kazanıyorum dedi kızmıştı. peki peki benim daha çok mendile ihtiyacım var her gün buraya gel bende senden alayım olur mu dedim. olur abi dedi en içten gülümsemmesiyle. gidiyordu görkem diye seslendim.  yanına gittim çömeldim boylarımız eşitlenmiş sayılırdı. efendim abi dedi. bak benim kardeşim yok, sen benim kardeşim olsan bende senin abin olsam olmaz mı dedim. kocaman güldü küçük adam olur abi dedi ve kollarını boynuma sardı yüreği kocaman adam. ayrıldık hoşçakal abicim yarın görüşürüz dedim. hoşçakal abicim dedi. arabaya doğru yürüdüm mendilleri arka koltuğa koydum. fikret amcaya geldim. kolay gelsin fikret amca dedim. hoşgeldin evlat dedi. yüzümden anlamış olacak ki hayırdır evlat neyin var dedi. hiç aynı şeyler işte dedim. otur bir çayımı iç konuşalım biraz dedi. peki dedim bugünde kimseye itiraz etmiyordum yorgun saçma sapan bir ruh hali içindeyim. dün gece yüzünden kendimi tuhaf hissediyordum. Fikret amcaya dün gece olanları anlattım. Yangını duymuştu. Sakince nihat, evlat ölü birini istesen de aldatamazsın dedi elbet yeniden seveceksin sevmem sanıyorsun, seveceksin. Alışmam sanıyorsun, alışacaksın... Elbet kabuk bağlayacak yaran dedi. Bilmiyorum fikret amca alışamıyorum ilk gün ki kadar yanmıyor canım evet ama çok özlüyorum onu birde hasreti eklendi acımın üzerine dedim. Bak evlat bir merhem sürmedikçe o yaraya geç kabuk bağlar. Bir merhem gerek anlıyorsun değil mi dedi. Olmaz fikret amca onun yerine kimseyi koyamam asla söz konusu bile olamaz varsın kabuk bağlamasın yaram. Kimseyi yarabandı yapamam hakkım yok buna. Dediğin gibi olsun evlat ama şunu söyleyeyim ki kimse kimsenin yerini doldurmaz lakin kimsenin yeride boş kalmaz. Bundan sonra birini seversen derinin yerine degil o olduğu için sevmelisin zaten dedi. Neyse ben kalkayım dedim çayımda bitti zaten. Peki evlat al bakalım yaseminlerini deyip uzattı. Eyvallah fikret amca deyip parayı uzattim. Gerek yok evlat dedi. Olmaz fikret amca dedim bıraktim masaya pesimden üstü evlat diye bağırdı. Yarınkine kalsın dedim. Arabaya bindim mezarlığa gittim. Dün için kendimden utanıyordum... Derinim güzelim... Aksam beni gördün mü bilmiyorum diye başladım olanları anlattım. Sen sandım güzelim, sen sandım bitanem yoksa tutar mıyım ellerini bakar mıyım başka gözlere, dans eder miyim ben senden başkasıyla hiç. Biraz daha dertleşip duamıda edip kalktım. Emreyi aradım yoldayken,  napıyosun kardeşim
Yeni uyandım sayılır banyo yaptım çıktım simdi. erken çıkmışsın sen.
Öğlen oldu miskin herif yuh! :)
sabaha karşı uyuduk oğlum ne yuh! ben bir ipeği arayayım napmışlar çıkmışlar mı sonra çıkıcam evden sen napcan dedi.
bilmem kitap bakıcam sonrada eve geçerim.
yarış yapalım mı lan dedim emreye. oluuuur çocuklarıda arayayım dedi. tamamdır akşama görüşürüz...
istasyondaki eski sahafçı ahmet amcaya gittim.
oooo nihat bu ne eyce süpriz hoşgeldin dedi ahmet amcanın eşi şehriban teyze.
seviyorum bu kadını ya gerçekten çok içten. hemen gidip elini öptüm hoşbulduk şehriban teyze nasılsın?
iyi dimek adet olmuş yavrum uğraşıp duruyom bu bunak adamla sildiğim rafları kitapları bir daha sildiriyo bana,  dizlerim ağrıyıveriyor romatimalarım azdı gene. güldüm sadece onun bu hayıflanmasına
ahmet amca yalandan öksürerek geldi arka taraftan. hoşgeldin nihat  ne diyor bizim hanım gene beni şikayet ediyor değil mi? hıh yaptı başını çevirdi şehriban teyze. onların bu tatlı didişmeleri çok hoşuma gidiyordu,keşke derinim yaşasaydı bizde böyle yaşlansaydık onunla hep şikayet etseydi beni isterse yeterki yanımda bir ömür nefesim olsaydı diye düşündüm. yok ahmet amca yok niye şikayet etsin dedim. geçen bir kitap sormuştum sana hani ''arsen lüpen oyuk iğne'' adlı kitap, bulacaktın bana onu var demiştin  buldun mu? buldum evlat buldum dur getireyim. gitti getirdi. borcum ne kadar ahmet amca dedim. borcun yok evlat gel arada sohbet edelim yeter. olmaz ahmet amca ne kadar kitabın değeri? istersen ben değer biçeyim bence 50 eder dedim. yok evlat yok 20 tl zaten satış fiyatı naptın dedi. heh şöyle dedim alıp çıktım. emreyi aradım
-alo efendim kardeşim.
emre naptın dedim eve geçiyorum ben.
tamam kardeşim akşama buluşuruz dedi.
e naptın peki dedim.
neyi naptım kardeşim dedi emre.
şerefsiz illa kıvrandırcak açık açık sorucaz.
oğlum ipeği arıycaktın ya aslı nasıl olmuş dedim.
vaaay kardeşim merak mı etmiş birilerini
saçmala lan ne merak edicem elin kızını. benim yüzümden kaldı orda başına onlar geldi falan filan işte neyse banane aman nolduysa olmuştur dedim.
tamam tamam kızma, iyiymiş eve geçmişler yalnız ceketin onda kalmışta kendisi vermek istiyormuş sana dedi.
gerek yok ipeğe versin. oda sana, sende bana getirirsin işte dedim.
valla kardeşim bende dedim de yok illede ben nihata vericem diyormuş dedi gülerek pis herif.
o zaman çöpe atsın dedim.
olur öyle derim ben dedi.
offf ne dersen de dedim kapadım.
bu adam günde en az 10 kere sinirlendirebiliyordu  beni. birde bu adamla tüm üniversite hayatım boyunca aynı evde mi kalacaktım kendimi yakmadan bir daha düşüneyim  bu konuyu ben.
Aksam yemekten sonra bacaklarımı uzatmıs, kahvemi yudumlarken... Gercekten suan huzurlu hissediyordum. Bir yandan kahvemi yudumlarken diğer yandan kitabıma uzandım.  telefonum çalmaya başladı... Ya nihat keyif senin neyine oğlum, rahat senin neyine diye söylenerek kalktım yerimden. Ekrana bakınca şaşırmadım tabiki kim arayabilir başka.
Efendim emre
Efendiler götürsün seni napıyosun lan hadi seni bekliyoruz.
Niye bekliyosunuz oglum evdeyim ben bu aksam.
Oglum yarış yapacaktık ya hani
Hee... Ya çıkmış aklımdan kardeşim benim hiç gelesim yok  idare et bu aksam sen beni başka zaman yapalım dedim.
Noldu lan bir durum mu var dedi emre.
Yok be kardeşim iyiyim cıkasım yok sadece canım istemiyor.
İstersen geleyim nihat
Yok be kardeşim bakin keyfinize ben yalnız kalayım istiyorum dedim.
Eyvallah yarın alırım ifadeni dedi ve kapattı.
Ben istedim yarışı, millet toplandı ben gitmedim.
Eee üzüm üzüme baka baka kararır demişler. Bende gitgide emre gibi dengesiz mi oluyorum ne :) tam oturdum.. Hop yine telefon bu sefer bakmadan actım.
He emre ne var.
Emre degil can ben nihat
Pardon can bakmadan actim ya
Nasil oldun kardesim dün aksam fenaydın ya
İyiyim ya sorun yok zafer nasıl naptınız
Oturuyoruz gelde yarışa başlayalim zaferle murat ta burda bizi topluyo kendi yok emreyle çok yalnız bıraktık kardesim seni, huylarindan mi kaptın nedir dedi.
Ayıp etmişsiniz dedim gülerek.
Hadi hadi cık gel cok durmayız yarıştan sonra dedi.
Offf rahat vermeyeceksiniz dimi bana.
Yok kardesim bizde rahat yoook dedi.
Tamammmm geliyorummmm.
Offf cidden gidesim yoktu.
El mecbur çıktım evden birdahakine aklımda bulunsun telefonu kapatıcam.
Sivasta gece sevdiğim şeylerden biride yollarda hiç derecesinde trafik olması. Yarım saatlik yolu 10 dakikada geldim. Arabadan indim. Tokalastık çocuklarla
Sohbet muhabbet dün geceye geldi konu. Abi o nasil dansti kimdi o kız dedi zafer. Emre sus isareti yapsada murat omzunu sıksada anlamadı zafer devam etti. Yalniz güzel hatundu nihat yakışır kardeşime he. Emre kalkip zaferin yanına oturdu sus abi anlatcam sonra ben sana zamani degil simdi  dedi. Sinir tüm damarlarimda kendini belli ederken hızla ayağa kalktım. Eee yarışmaya gelmedik mi hadi başlayalim dedim. Tamam dediler iddaa varmı dedim bilmem ne olsun derken herkes. Cesaret olsun bu sefer dedim. Kim daha cesaretliyse o uçsun ve kazansın dedim.
Ve hepimiz arabalara bindik. Yerlerimizde hazirdik.
3 2 1....
İlk basta önde değil ortadaydım can 1. Emre 2. Ben 3. Murat 4. Zafer 5. Ydi sonra ibrenin sonunu gördüm.
3 dakikanın sonunda açık ara 1. Ben 2. Emre 3. Can 4. Murat 5. Zafer oldu. Arabanın hızını düsürüp durdum. Emre arabadan inip üzerime dogru gelip omzuma vurdu.
Napıyorsun lan sen uçtun be ölmek mi istiyorsun manyak mısın.
Yarış degil mi oğlum deli misin he 1. Olamadım diye mi ağlanıyosun dedim gülerek.
Yemişim oğlum birinciligi, alti üstü yaris kardeşim. sen ölümle dans ediyosun.
Ölüm ne ki kardeşim ben hayatla dans ediyorum dedim. Bundan sonra böyle ben ölümden değil ölüm benden korksun.
Emre gelip sarıldı ve yapma kardeşim yapma konuşma böyle kendinden vazgeçme dedi.
Ben gitsem iyi olur cocuklar dedim. Arabaya binerken bu arada en cesurunuz benim millet  diye bağırdım. Emre  yanıma gelip dikkatli git dedi. Merak etme caddeler pist degil bunun farkında olmayacak kadar serseri degilim dedim.

SAKLI KALANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin