SAKLI KALAN

bim bam bom...

Aslıdan ayıramıyordum gözlerimi yürürken. Oda arada bakışlarını kaçırsada gözbebeklerindeki mutluluk benim içime işliyor kanıma karışıyordu. İkimizde aptal aşık modundaydık tabiri caizse. Gülümseyerek elele arabanın yanına geldiğimizde, ipek ve emre birbirine sarılmış arabaya yaslanmışlardı. Bizi gördüklerinde  önce birbirlerinden ayrıldılar sonra bir süre konuşmadan bakakaldılar. Bizde önce aslıyla birbirimize bakıp sonrada emreyle ipeğe dönüp kahkaha attık.

N: kardeşim noldu lan ivme mi indi nefes al konuş.
İ: aslı ben mi yanlış görüyorum yoksa siz elele misiniz?

Aslı mutluluk akan yüzüyle hıhı deyip başını sallarken, ipek aaaa gibi bir ses çıkartıp çığlılığı bastı ve koşup aslıya sarıldı. Allahım bu kızlar mı herşeyi abartıyor ben mi anormalim bilmiyorum...
İpeğin çığlığıyla emrede kendine gelip ''kardeşim çok sevindim hayırlısı olsun'' dedi. Sanki evlendik oğlum amma abarttınız.

A: bencede hadi gidelim mi nihat bunlara kalırsak sabaha kadar dikilcez burda.
N: gidelim aslım dedim... Dedim ve farketmeden ağzımdan çıkan ''-m'' sahiplik ekiyle  aslım şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. :)
Güzellik ya nasılda tatlıı, nasılda güzel... Benim aslım. İç sesimden kopup hadi gidelim dedim aslı ve ben öne geçtik, emre ve ipek arka koltuğa geçti fısır fısır bize bakıp konuşuyor gülüyorlardı ama şuan hiç onları takacak modda değildim tüm dikkatim yol ve aslıdaydı.  Saat geç olmuştu ama trafik hala yoğundu bu yoğunluk bugün için hiç umrumda değildi. Çünkü eve ne kadar geç gidersek aslıyı o kadar çok görmek demekti bu benim için. Radyoya uzanıp rastgele bir kanal açtım. Teomandan " Gönülçelen'' adlı parça vardı. Çok severim bu şarkıyı daha doğrusu severdik... Derin ve ben.  Degiştirdim çelik hercai çalıyor. Heh bu güzel işte özellikle ''dertlerimin dermanı ol'' kısmı tamda ben ve aslıyı özetliyordu. ''Aslı benim hercaimdi,  mırıldanarak eşlik ediyorduk şarkıya ikimizde.''

... Gel yarim ol, sevdalım ol.
Sultanım ol, fermanım ol...
Dertlerimin dermanı ol.
Hercaiii...

Ne kadar zaman geçmesin istemesemde akmerkez yoluna girmiştim bile. Eve de birşey kalmamıştı.
10 dakika sonra evin önüne gelmiştik. Evin önünde durdum emre ve ipek indi. Aslıda ''iyi geceler'' deyip kaçacaktı ki bileğinden tuttum, biraz kalsana aslı.
-Neden yüzüme bakmıyorsun :)
A- bilmem... Ben, yani biz bu akşam olanlar çok ani oldu. Yanlış anlama çok mutluyum ama kafam karışık.
- Ne konuda kafan karışık ???
A- bana olan hislerinden emin misin nihat.
- tabiki eğer emin olmasam asla bilmezdin, ve bunu dile getirmezdim sende buna emin ol hiç o güzel kafanı bunlarla yorma güzellik anlaşıldı mı.
A- tamam sen öyle diyosan öyledir :)
- aaa bak bende diyordum aslı son on dakikadır normale döndü domates rengine dönmedi diyede tüh gene yanaklardan başladın.
A- of nihat yapma lütfen! Gidicem bırakır mısın elimi.
-tamam tamam kızma. Vallahi çok tatlı oluyorsun böyle :) pekii ben duygularımdan eminimde sen evet dedin başka bir şey demedin sen ne hissediyorsun bana karşı sen emin misin?
A- biliyor musun bu akşam gerçekten hava ayrı bir sıcak yarın konuşuruz hadi iyi geceler.
Elini çekip aniden indi araban yaramaz bende araban inip seslendim.
'' kaç bakalım aslı hanım kaç sabaha devam ederiz nasıl olsa'' :)

Eve geçtim bende. Eve girdiğimde emre salonda oturuyordu durgundu yüzü.
Hayırdır lan noldu ipekle mi bişey oldu.
E- yok kardeşim yoruldum galiba malum bol ekşınlı bir gece oldu bu gece.
He ya iyi oldu valla deşarj oldum resmen. Nasıl gömdüm ama herifi. O dua etsin kızlara oğlum yoksa beynini dağıtırdım ben onun.
E- yalnız yüzü çok komikti nihat ya :) bir ara yapma abi diye ağlayacak sandım :)))
Iıı.. Yatcak mısın hemen.

Yatcam tabi oğlum yarın okul var. Emre noldu kıvranma söyle dökül hadi.

E- kardeşim sen bu aslı konusunda emin misin.

Oğlum ne bunu sorup duruyorsunuz eminim seninde istediğin bu değil miydi hayata dön diyodun, hayatına devam et diyodun. Ölüler aldatılmaz diyodun derin bile bunu istemedi mi? Hayatıma devam ediyorum işte. Allah Allah!

E- sakin kardeşim ben çok sevindim seni düşündüğüm için. Hani daha geçen yine tüm odaya derinin fotoğraflarını astın ya üzülme, üzme istiyorum kardeşim anlıyo musun beni.

O ayrı kardeşim derinin yeri ayrı, değişmeyecek. Gelen varlığını kabul edecek. Etmezse kendi bilir! Aslı konusundada ona karşı hislerim var uzun zamandır aklımda emin değildim. Ne olursa olsun üzmem onu.

E- ne zamandır aklında lan :)

Hadi hadi çok gevezelik ettik. Çenen açıldı yine ben yatıyorum.

Odama çıktım üzerimi çıkarıp banyoya yöneldim yasemin kokulu duş jelini alıp kokladım derinim kokuyordu. Üst dolaba kaldırdım. Okyanus kokulu olanı aldım. Hızlı bir duş alıp çıktım yatağa uzanıp tavana diktim gözlerimi. Derinimin fotoğraflarıyla buluştu gözlerim yine. Her birinde inadına gülümsüyordu. ''Çok acımasızsın cadım'' gözyaşlarım gözbebeklerimden taşmaya başlamıştı bile. Neden hiç azalmıyor bu acı, hani alışacaktım zamanla. ''Kimsenin bir halttan anladığı yok. Ne insanların, ne de doktorların. Derin benim için hiç gitmedi ki. Elimi kalbime götürdüm, kapattım gözlerimi. ''O hep burda'' yokluğuna alışabilmem için yok olması gerek değil mi.''