SAKLI KALAN

istanbul

Tercih sonuçları bugün açıklanacaktı. Bir yanım derinimin isteğini yerine getirebilecek miyim diye heycanlıyken diger yarım ise, buradan gidersem derinimin mezarına gidemeyecek onu burada yalnız bırakacağım diye buruktu. Sabah erkenden uyandım yine saate baktığımda 7:45 ti. Çok bile uyumuşum. Banyoya doğru ilerledim. kapıyı açtığımda, yasemin kokulu sabunların kokusu burnuma doldu. derin bir nefes aldım içime ciğerlerime derinimin kokusu dolmustu. acıyla karışık tebessüm ettim aynadaki solgun yüzüme bakarken. Soguk suyu acıp yüzüme carptım, içim titredi. Eee... burası sivas, buranın suyunun soguklugu baska yere benzemez. Benim içimdeki yangına çare değil, ama bedenime iyi geliyor. Asağıya indiğimde zübeyde sultan döktürmüştü yine.
Receller krepler ooohh yok yoktu valla
Annem... deyip sarıldım,
Günaydın oglum canım benim gülen yüzüne kurban olurum ben senin. hadi geç bende çayını getireyim dedi. Ne kadar gülen yüzümle dolaşsamda gercekten eskisi gibi olamadığmın annemde babamda farkındaydı. Caktırmıyorlardı onlarda.
Anneee babam cıktı mı?
Evet oglum işi varmış, akşama 6 da evde olsun nihat da dedi.
Tamamdır zübeyde sultan
Kahvaltımı alel acele 10 dkka ettikten sonra ayaklandım.
Fikret amca beni bekleeer dememle annemin yüzen düşü sonra yalan yere gülümsemeye çalışması.
Ah oglum o kadar ugrastm yine hic birsey yemedin dogru dürüst.

Anneee yedim işte sultanım... Gül bakalim deyip yanaklarini sıktım hemende kanıyordu bana alıyordum gönlünü.

Fikret amca çiçekci istasyon caddesinde klas sinemasina gelmeden yeri pasaj icinde.

-Hosgeldin evlat günaydın

-Günaydın fikret amca hosbulduk

-Çay içer misin oglum

-Yok fikret amca derinim beklemesin, belki daha sonra ugrarım.
Geçen dikdigim yaseminlerden biri solmus ne yapsam.

-Topragına tutunamamıstir evlat yada fazla mı su verdin.

-Yok, yok aynı derecede su verdim herbirine dedim duraksayarak. Tutunamamıştı he, derinim gibi tutunamıştı oda. Hayır hayır canlanacaktı. derinimin mezarındaki hic bir yasemini soldurmamalıydım.

Taze yaseminlerimide elime aldım, mezarlığa dogru yürümeye başladım. Yaklaşık 30 dk ka sonra mezarlıktaydım. Mezarlık bekçisine seslendim.

Paşa abi günaydın şişe alabilir miyim.

Günaydın nihat ben doldurup gelirim gec sen dedi.

Her gün git gel tabi onlada ahbap olduk burda. Derinime yaklastıkça yaseminlerin yoğun kokusu burnuma geliyordu derinim yanımda gibiydi. Elimdeki taze yaseminleri toprağın boş kalan yerlerine özenle yerleştirdim, Kuruyanlarıda aldım. Biraz sonra paşa abi elinde iki şise suyla geldi önce 7 yaseminden solanını sevdim ve biraz konustum sonra tek tek hepsini suladım, sevdim derinimin toprağına tutunuyorsunuz eger rahatsa beni duyuyor biliyorum onu mutlu edebiliyorsam lütfen solmayın canlanın diye konustum. Paşa abi muhtemelen beni deli sanıyor aslında etrafımdaki çogu kişi.

Paşa abi gittikten sonra, derinim başbaşa kalabildik nihayet dedim.
Caniçim nasılsın güzelim akşamları esiyor biraz hava (yaz da olsa sivas sonucta) üşüyor musun?
4 gündür ne görünüyorsun bana nede rüyama geliyorsun illa isyan mı çıkaralım dediğimde gözlerim doluyordu.

Seni çok özledim güzelim ne kadar yasemin olsada her yanımda senin gibi kokmuyor ki bunlar. Geçen gün dangalagın biri, bayan parfümü sıkmış deyince tutamadım kendimi. ağzını, burnunu kırdım dershanenin ortasında. sen kokuyordum ben, sen kokan çiçeklerinden sinmisti. Nasil bu kadar basite indirgerdi senin kokunu parfümmüş pislik herif. Bir daha görünmedi gözüme neyse canını sıkmayım seninde. gel bu gece rüyama artık tamam mı. eger gelmezsen, yine deneyecegim sana gelmeyı söz verdim ama napalım özletmeseydin kendini. emrede bir daha olmaz dedi ama ben yalnızda cıkabilirim astral seyahate. sana 1 gece süre, gelmezsende bilki dönmeyecegim belki sana kavuşurum...
Bugün tercih sonucları açıklanacak birde. seni mutlu etmek istiyorum. Hep istanbulda mimarlık okumamı istemistin. bana söylemesende bunu gizli okuduğum günlügünden biliyorum caniçim. İstiyorum istemesine mutlu etmek ama seni burda yalniz nasıl bırakabilirim ki ben...