O gün yine her zaman kı gıbı isten çıkmış evime doğru gidiyordum. Saat biraz gec olmustu sanırım 11 cıvarıydı. Son otobüsü kaçırmıştım ve taksi bulamamıştım o yüzden eve yürüyerek gitmek zorunda kalmıştım. Etraf sakin yol bomboştu. Ama ben yine de ürkmüştüm. Çünkü yürüdüğüm yol mezarlık yoluydu ve hava karardıktan sonra bu yolda serserilerden başka kimseler olmazdı. Hava soguk ve yagmurluydu. Hem ıslanıp üşüdüğüm için hem de ürktüğüm için hızlı ve büyük adımlarla ilerliyordum. Kulagımda kulaklık vardı ama müzik dinlemyordum müzıgı kapatmıstım etrafı dınleyerek yürüyordum. birden bi ayak sesi duydum. Arkama dönüp bakmamak için kendimi zor tutuyordum. Ama bu sey yürümüyor bana dogru kosuyordu. Köpek miydi acaba? Yaklaştığını hissederek refleksle arkamı döndüm. Köpek değildi. 25 yaşlarında bi adamdı. Koşuyor ve çığlık atıyordu:
- Kaaaaaaçççç!!!! Kaaaaççç!!!
Ne oluyor demeden hızla yanımdan geçip gitti. Şaşırmıştım ve korkmuştum. Çünkü suratında dehşete kapılmış bi ifade vardı. Acaba kaçtığı şey neydi. Bende koşup kaçmalı mıyım? Acaba köpekmi yoksa serserinin biri mi ? Olduğum yerde donmuş bunları düşünürken bi ses duymamla sıçrayıp kendime geldim. Birinin hemen arkamda olduğunu hissettim. Bana o kadar yakındı ki nefesini ensemde hissedebiliyordum. Yavaşça arkamı döndüm ve o an o adamın neden öyle dehşet içinde deli gibi koştuğunu şimdi anlamıştım. Ama ben koşamıyordum. Kıpırdayamıyordum bile donup kalmıştım. Nefes bile alamıyordum. Neredeyse benim boyumda devasa bi köpek mi desem yaratık mı desem bilemiyorum hemen dıbımde duruyordu. Gözlerini gözlerime dikmiş sanki delirmiş gibi hızlı öfkeli nefes alıp veriyordu bende söylediğim gibi donup kalmiştım. Bacaklarımın hatta tüm vucudumun titrediğini hissedebiliyordum. Gözümden yaşlar akmaya başladı ama sesim çıkmıyordu. Bakışları öyle korkunçtu ki. Ama bi anda göz yaşlarımı fark etmesiyle bakışları değişti. Daha sakin bakıyordu nefes alıp verişinden sakınleştiğini anlamiştim. Bakişlarını gözlerimden çekip göz yaşlarıma baktı. O an ileride birinin olduğunu fark ettim. Bana bazı işaretlerle sakin olmamı anlatmaya çalışıyo gibiydi. Bu biraz önce deli gibi kaçan adamdı. Ve bu koca şey onun varlığını hissetti ve birden arkasini döndü. Nefes alış verişi hızlandı ve homurtu şeklinde garip sesler çıkarmaya başladı. Tekrar sinirlendiğini anladım ve o an beni öldüreceğini anladım. Sımsıkı gözlerimi kapattım. Soguk bi rüzgar esti. Bir kaç saniye geçti gözlerimi açmaya korkuyordum. Etrafta sessizlikten başka hiç bisey yoktu. Hafifçe glözlerimi açtım. Nasıl olur hiçkimse hiçbisey yoktu. O sey gitmişti. ilerideki adamda kaybolmuştu. acaba onun peşine mi düştü? Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Artık dizlerimin beni daha fazla tutacagını sanmıyordum ve dizlerımin üzerine düştüm. Ellerimle yüzümü kapadım ve o anın sokuyla hıckıra hıckıra aglıyordum. O kadar sesli aglıyordum ki arkamda birinin oldugunu ancak omzuma dokunduğunda anladım.
- İyi misin?
Öyle güçlü bi çığlık attım ki. Ve birden ayagı kalkıp koşmaya başladım. Deli gibi koşuyordum. Arkamdan seslendiğini duydum.
- Seni korkuttuğum için gerçekten çok üzgünüm. Özür dileriiimmm!!
O kadar korkmuştum ki arkama bile bakmadan deli gibi koşmuştum. Ancak eve geldiğimde durmuştum. Annem geç kaldığım için telaşlandıgını söyledi ama cevap bile vermeden odama geçtim. Çantami yatagima fırlatıp balkona koştum hemen etrafa bakındım kımseler yoktu dısarda yatagıma uzandım ve uykuya daldım.