cevaplanamayan sorular

8.8K 267 10
                                    

        Gözlerimi actıgımda hava henüz aydınlanmamıstı. Saate baktım. 02:48. hafıf basımı kaldırdım ve balkon kapısının acık olduğunu fark ettim. Üzerimi bile degıstırmeden uyumusum. Aslında uyuya kalmısım. Üzerimi degiştirip balkona çıktım. Sokak her zamanki gibi sessizdi. Ama o da ne tam köşede biri duruyordu bu saatte orda ne yapıyordu ve o kim di? Gözlerimi o yabancıya dikmiş bunları düşünürken birden kafasını kaldırdı ve benı gördü. Hemen içeri girdim. Perdenın arkasından baktım tekrar ama gitmişti. Bugunluk bu kadar gariplik yeterli diye düşündüm ve tekrar sıcacık yatagıma döndüm ama belliki yeterli değildi. 

           Bi bagırma sesi duydum tartısma gıbı ve tekrar balkona cıktım. Biraz önceki yabancı yine aynı yerındeydı ama bu sefer tek degıldı. Yanında biri vardı ve tartısıyorlardı. Gecenin bu saatınde burda böyle sinirli bi sekılde neden tartısıyorlardı? Birbirlerine gercekten cok kızdıkları bellıydı öyle bi tartısıyorlardı kı benı fark etmediler bile. Bende fırsattan istıfade onları izliyordum. Ne yapmaya calıstıklarını, neden tartıstıklarını anlamaya calısıyordum. Biraz önce beni gören yabancı tekrar gördü ve diğerini kolundan cekerek götürdü. Bende içeri geçip yatagıma uzandım.

           Acaba o iki yabancı kimdi ? Neden tartısıyolardı? Gercekten merak etmiştim ama basımın belaya girmesini istemıyordum. onlara yabancı dıyorum ama buranın asıl yabancısı benım belkı de onlar zaten buralıdır. Oysa ben daha 3 aydır burda yaşıyorum. ben 11 yaslarımdayken annem ve babam ayrıldılar. Annem ve ben kasabadan ayrıldık. Babam bu evde yasıyordu ama 3 ay önce trafık kazasında öldü. Tek cocukları oldugum için bu ev bana kaldı ve bizde annemle buraya tasındık. Babam bu kasabanın doktoruydu ayrıca cafe barı vardı ve tabıkı o da bana kaldı.Okulu bıraktım ve orayı işletıyorum. Bu kasabada babamı tanıyan cok oldugu için kısa sürede beni de tanıdılar. hatta kendıme bı kac arkadas bıle buldum. Henry,Katie ve jack bunlar yakın arkadaslarım sayılır. Zaten Jack yanımda calısıyor. Henry kumral ufak tefek  ve delı gıbı Katıe' ye asık. Aslında Katıe de ona asık. Sevgılıler yanı. Katie de sarısın mavı gözlü  cok şirin bırıdır. Aslında bırbırlerıne fazla uymuyorlar. Jack ise uzun boylu yapılı esmer . Sıra geldi bana ben Alicia. kahve sac ve gözlerım var sıradan bı kızım yanı. Anneme cok benzıyormusum Annem demısken annem burayı fazla sevmedi ama alısmaya calısıyor. Bense cok sevdım buranın farklı bı havası var. Burada benı cezbeden bıseyler var. Ufak bı kasaba aslında bıraz ürkütücü sessız sakın bı yer. Ama burayı sevıyorum...

           Bunları düsünürken uykuya dalmısım. Sabah uyandıgım da kahvaltı hazırdı. Ah canım annem her sabah kahvaltı hazırlardı. Ama ben bugun ormana kosuya gidecektim ve bu yüzden kahvaltı yapmayacaktım. Siyah taytımı ve siyah askılı badımı giydim. Tabıkı ayaklarıma da kosu ayakkabılarımı. Saclarımı at kuyrugu yaptım kulaklıgımı ve ipadımı da aldım. İşte hazırdım annemin yanagına bı öpücük kondurdum.

            - Kahvaltımı gelınce dustan sonra yaparım. Senı sevıyorum annecım.

            - Dikkat et Alicia. Yalnız başına ormana gitmenden nefret ediyorum. 

             - Bu sefer yalnız degılım annecım Jack de benimle gelicek dükkana Bob amca bakıcak bugun.

              - Şimdi içim rahatladı.ı 

               Bob amca babamın en yakın arkadası ve eskı ortagı. Neyse evden cıktım ve Jack 'ı gördüm. Kosarak yanıma geldi ve hafıf sırıtarak:

              - Ormana kadar yarısmaya ne dersin kaybeden kahvaltıyı ısmarlar. dedi.

ATEŞ VE BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin