Medyadakı Nick.
Bi süre yürüdü Nıck. Bense hala aglıyordum ve hala kucagındaydım. Hiç yorulmamıstı bır dakka bıle dınlenmeden hızla yürüyordu. Kapıya vurma sesıyle geldıgımızı anladım. Ama hala basımı kaldırmıyordum. Kapı acıldı ve yüzünü göremedıgım bırı yumusak bı ses tonuyla:
-Hoş geldın Nıck. Bu o mu? dedı. Yinede basımı kaldırmadım. Nıck' de cevap vermeden içeri gırdı. Merdivenlerden cıktı ve bıraz daha yurudu sanırım korıdorun en sonundakı odaya götürüyordu benı. Odaya gırdık ve benı yavasca yataga bıraktı. Üzerımı örtüp odadan cıktı. Örtüyü basıma kadar cekıp aglamaya basladım. Hersey o kadar cabuk olmustu kı. Hıc bırseye anlam verememıstım. Artık gercekten hıc gücüm kalmamıstı ve gözlerımı kapatarak kendımı uykuya tslım ettım...
Gözlerımı actıgımda yumusacık bı yatakta yatıyordum. Yavasca dogruldum ve odayı ınceledım. yatagın tam karsısında butun duvarı kaplayan bı kıtaplık ve önunde sepha ve okuma koltugu vardı. yatagın sag tarafında ıse buyuk bır dolap sol tarafında ıse yere kadar olan cam kapı vardı sanırım balkona cıkılıyordu. Oda bordonun en koyu tonu ve sıyah renklerınden dekore edılmıstı. Tavanda cok pahalı oldugunu düsündüğüm avıze asılıydı. Yatagın bas ucunda ıse kocaman bı cercevede Nıck'ın resmı vardı. Sanırım burası onun odasıydı. Yataktan kalktım ve kıtaplıgın önundekı sephaya dogru ılerledım. Üzerınde duran bı defter dıkkatımı cekmıstı. Defterı alıp koltuga oturdum tam ilk sayfasını acıcaktım kı odanın kapısı acıldı içerı gıren Nıck'ti. Hafıf gulumseyerek:
- sanırım baskalarının özel esyalarını karıstırmak dogru degıl haksız mıyım? Elimdekı defterı hızla yerıne koydum. Utanmıstım cevap veremedım sadece gülümseyebıldım. ''Nerdeyse 2 gündür bısey yemedın acıkmıs olmalısın Jenna asagıda bıseyler hazırladı.'' dedı ve yıne gülümsedı. Haklıydı cok acıkmıstım hatta aclıktan ölmek üzereydım. ''Evet acıktım. Ben hersey için tesekkur ederım. Sanırım karnımı doyurduktan sonra gıdebılırım. '' Nick suratıma öyle bı bakmıstı kı gercekten korkmustum. Sonra sanırım korkumu anlayıp suratına sevımlı bı ıfade yerlestırıp:
- Yemegını ye, senınle cok konusucaklarımız var. Hdi benımle gel senı öncelıkle Jenna ile tanıstırayım. Gülümsedım odadan cıkıp merdıvenlere yöneldık ve evi incelemeye basladım gercekten harıka bı sekılde dekorae edılmıstı sankı tarıhı bı müze gıbıydı. Duvarlar cok pahalı oldugu bellı olan tablolarla kaplıydı. Ve oturma odasında şöminesı bıle vardı burası gercekten bır köskten bıle harıkaydı ve büyüktü. Mutfaga dogru ılerledık. Jenna oldugunu düsündüğüm kız masada oturmus bızı beklıyordu. Hafıf sıyahı bı kızdı. Melezdı sanırım ve gözlerı yesılın en koyu tonuydu. Sıcak bı gülümsemeyle ayagı kalktı bana dogru yaklastı ve samımıyetle bana sarıldı. Sasırmıstım cok ıcten davranıyordu:
- Merhaba Alıcıa. Ben Jenna. Hos geldın.Lütfen otur cekınme. dedi ve elıyle sandalyeyı gösterdı. Bende gulumsedım ve oturdum Nick'te oturmustu. Hep beraber yemegımızı yedık . Masada tamamen sessızlık hakımdı. Kapının zıl sesı sessızlıgı bozdu. Jenna kalkıp kapıyı actı. Arkama dönup kımın geldıgıne baktım. Jack ve Henry. Kosarak Jack'e sarıldım. İyi oşup olmadıgımı sordu. Nasıl ıyı olabırdım kı. Kafam karısıktı ve gerceklerı ogrenmem gerekıyordu. Nick Jenna'ya basıyla bı ısaret yaptı ve Jenna yanıma gelıp:
- Biz yukarı cıkalım onlar bıraz konussun. dedı. Ama onların emırlerıne uymak zorunda degıldım...'' Hayır. Birak kolumu hic bi yere gitmiyorum. Her ne konusulacaksa bende dinleyecegim! biraz sert cikis yapmistim ama sonuna kadar hakliydim artik neler oldugunu ogrenmem gerekiyordu. Koltuga oturup kollarimi gögsumun altinda birlestirdim ve birinin konusmasini bekledim. Kimsenin konusmaya niyeti yoktu Henry ve Jenna da oturmustu ama Nick ve Jack hala ayakta duruyordu. Ikisinin de suratinda ayni ifade vardi endiseli uzgun caresiz...
Ne kadar sure gecti bilmiyorum ama sıkilmaya baslamistim ve sinirlenmistim. öfkeyle kalkip merdivenlere yöneldim. Üst kata cikip Nick'in odasina girdim. Burasi buyuk bi yerdi bir cok oda vardi ama ben direk buraya geldim. Diger odalarda ne oldugunu bilmiyordum. Dun gece burda uyumustum en azindan bu oda daha yakindi bana. Koltuga oturdum ve gözum sabah okumaya calistigim deftere kaydi. Elime aldim bakalim burda ögrenebilecegim birseyler var mi ?
İlk sayfayi acmamla beynime kan sicradi. 10 yaslarinda bir kiz cocugu vardi altinda da bir tarih ve Alicia yaziyordu. Hayir.. Hayir.. Bir kiz cocugu degil bu bendim. Cok sasirmistim. Hizla ikinci sayfayi cevirdim ve okumaya basladim:
Bu gun onu gordum. Sonunda onu bulmustum. Böyle birseyin olacagini duymustum ama sadece bir efsane saniyordum. Ama degilmis. Gercekmis. Parkta dolasiyordum. Birden sirtima sert bisey carpti hizla arkami dondum. Bukleli saclariyla yemyesil gozleriyle bana bakan bir cocuktu. Onunla goz goze geldigim an hersey onemini yitirmisti. Dunya artik ondan ibaretti. Ve benim icin artik anlam ifade eden tek sey oydu. Suratinda utangac ve korku dolu bi ifade vardi. O yumusacik sesiyle:
-Üzgunum bayim. Topu size atmak istememistim. dedi. Suratimda sadece bi gulumseme vardi. Cevap veremedim. Ayagimin ucundaki topu alip ona uzattim. Topu alirken ellerime deyen minik parmaklari tum vucudumun urpermesine neden olmustu. Topu alip hizla annesinin yanina kostu. Bense hala arkasindan bakiyordum. Bir banka oturup onu izlemeye basladim. Öyle mutlu gorunuyordu ki. Onu izlemeye doyamiyordum. Yanina gitmek istiyordum. Ona sarilmak onunla oynamak. Onu dunyada ki tum kötuluklerden sonsuza kadar korumak istiyordum. Ama yapamazdim. Ailesine gidip kiziniz benim gelecegim. Buyudugu zaman hayatimin aski olacak diyemezdim. Muhtemelen beni sapik sanarlardi. Yapacak biseyim yoktu ondan ayri duramazdim. Senelerce ondan habersiz onun yaninda olucam. Onu herseyden koricam. Ve zamani geldiginde karsisina cikicam...
Nick...
Okuduklarim karsisinda resmen kanim donmustu. Bu da ne demekti. Bunu Nick mi yazmisti. Altinda onun adi olduguna gore tabiki o yazmisti. Saskinlikla bi kac saniye oylece oturdum. Sonra yerimden kalkip hizla asagi indim. Birsey konusuyolardi ve beni gorunce sustular. Defteri ortada duran sephanin ustune firlatip:
-bunun anlami ne Nick? Bu resimdeki benim ve bunum sende ne isi var? sesim biraz yuksek cikmisti. Nick iki elini basinin arasina alarak bi sure dusundu. Sonra hizli bi sekilde beni kolumdan tutup kapiya dogru goturdu. Bahceye cikardi. Digerleri de pesimizden cikti. Nick kolumu birakip ileri dogru kosmaya basladi. Zipladi ve birden o gece karsima cikan dev kopege yani kurda donustu. Ben dehsete kapilmistim. Bu nasil mumkun olabilirdi. Bi kac adim geriye gittim korkuyla ve arkamdaki tasa takilip yere dustum. Kurt bana dogru gelmeye basladi ve ben korkudan bayilmak uzereydim.
Bana iyice yanasmisti. Artik tam önumde duruyordu. Bense dehset ve saskinlik icinde ona bakakalmistim. Egildi ve yanima sokuldu. Tipki bi yavru kopek gibi basini bacaklarima ve ellerime surttup hafif sesler cikardi. Bense korkudan titriyordum ve kimildayamiyordum. Basini kaldirip yuzume daha cok yaklasti. Artik tamanen tum vucudum titriyordu. Gozlerimi sıkica kapattim ve olacaklari beklemeye basladim. Basini basima yaslayarak ugultulu sesler cikarmaya basladi. Yavasca gozlerimi actim. Bana zarar vermeyecegini anlamistim. Vucudumun titremesi gecmisti. Korkarak yavasca elimi kaldirip basina goturdum ve oksamaya basladim. Daha sonra hizla agaclara dogru kostu. Arkami dondum ve Jack ve Henry bana bakiyordu Jenna elinde bi pantolonla cikti ve kurdun gittigi yone dogru gitti. Bu sirada Jack yanima gelip beni ayaga kaldirdi. Basimi kaldirdim Jenna ve Nick'in agaclarin arasindan bize dogru geldigini gordum. Jenna yanimizda durdu ama Nick hic birsey demeden iceri girdi. Jenna bizi iceri davet etti. Salona gecip koltuklara oturduk. Ben hala olayin sokundaydim ve tek kelime edemiyirdum. Jenna anlatmaya basladi:
-binlerce yillar once birbirine cok yakin yerlerde yasayan 3 ayri kabile varmis. Hennisler, Yowetler ve Jetallalar. 3 ayri nesil. Ama aralarinda bi sorun cikmiyormus. Taki Yowetlerden bir gencin Jetallalarin kizlarindan birine tecavuz edip öldurene kadar. Jetallalar buyuculukle ugrasiyorlarmis ve en yasli cadilar Yowetlerin bu gencine buyu yapmislar ve onu gecenin esiri yapmislar. Vampir yapmislar. Bu genc bi sure sonra bir kac kisiyi daha kendi kaninla vampire donusturmus ve bu vampirler acligina dayanamayip diger iki kabileye saldirmaya baslamislar. Ve Jetallalar daha fazla dayanamamislar. Hennislerle anlasma yapip onlara bi buyu hazirlamislar ama bu buyuyu sadece gercekten cesur olanlar tamamlayabilecekmis. Bir kez vampir ölduren kisi daha dolunayda ve kontrol etmeyı ogrendıkten sonra istedigi zaman kurda donusebilecekmis. Ve vampirler insanlara zarar vermek icin geldiklerinde kurtlar insanlari koruyabilecekmis. Bu sekilde nesilden nesile. Kurtlar ve cadilar gunumuze kadar gelmis. Ve vampirlerde insanlari donusture donusture gunumuze kadar geldi. Bu uc irk hala var. Ben bir Jetalla cadisiyim. Jack ve Ray vampir. Katie'de cadi. Ve Nick Hennis. Genlerinde kurt geni vardi ve bi gece kendisine saldiran vampiri öldurerek buyuyu farkinda olmadan tamamladi ve kurt oldu. Henry insan. Ama tum bunlari biliyor. O defterde yazilanlara gelince. Kurtlarin kaderlerinde yalnizca bir kisinin yazildigi soylenen bi efsane var. Kurtlar o kisiyi bulduklari an ona muhurleniyorlar. Yasi farketmiyor. Hayatlarindan cok ona deger veriyorlar ve sonsuza dek onu seviyorlar. Sadece efsane oldugunu saniyorduk ama Alicia Nick sana muhurlendi.
Duyduklarim karsisinda sok olmustum. Bu mumkun olamazdi. Donup Jack'e ve Henry'e baktim. Bakislarini baska yone cevirdiler. Imkansiz. Vampirler Kurtlar Cadilar bunlar gercek olamaz. Peki muhurlenme o nasil bi sacmalikti oyle.Saskinlikla yavasca yerimden kalktim ve kapiya dogru yoneldim. Bu sacmaliklari daha fazla dinleyemezdim. Bahceye ciktim ve ve merdivenlere oturdum. Basimi iki elimin arasina alip duyduklarimi hazmetmeye calistim. Inanmasi guctu ama az once Nick karsimda dönusmustu. ve Ray o bana saldirmisti boynumu isirip kanimi emmisti. Tum bunlar gercek. Evet Jenna'ya inaniyorum. Ray ve Nick gercekti. Peki ya Jack ve Katie. Jack vampir mi? Katie cadi mi? Artik kim olduklarini ne olduklarini biliyorum. Peki ama Ray neden beni öldurmek istiyor?
Hizla kalkip yurumeye basladim. Burdan gitmeliydim. Kafam cok karisikti. Gercekleri ogrenmistim. Ama hala kafamda binlerce soru vardi. Ama suan tek istedigim burdan uzaklasmakti.