1 Hafta Sonra..
Gözlerimi aralamadan önce duyduğum korna sesleri sayesinde rüyamda yolun ortasında trafik kazası geçirip birden kendimi denize düşmüş şekilde gördüm. Denizin içinde boğulurken çırpınışlarımı aynı şekilde yatakta uygularken, bileğimi yanımda duran masaya çarpınca acı içinde ve kan ter olmuş bir vaziyette uyandım. Nefes nefese kalmış halde etrafıma bakınırken rüyanın etkisinden hala çıkamamıştım. Gözlerimi sıkıca tekrar yumdum birkaç saniye boyunca kapalı şekilde tuttum. O sırada annem odaya gelmiş benim ne yaptığı mı anlamaya çalışıyordu.
"Beyza iyi misin?" dediğinde yatağın içinde sıçradım.
"Anne! Ne ara geldin?"
"Ben geldim gelmesine de sen ne yapıyosun yatakta öyle?" dedikten sonra başımı eğip nevresimi sıkıca kavramış olan ellerime baktım.
"Kötü bir rüya sadece" deyip gülümsedim.
"Kıyamam sana" yanıma gelip yatağın ucuna oturdu ve başımı eliyle omzuna yaslattırdı. Eliyle saçlarımı okşamaya başladı. "Özlemişim" dedim.
"Bende" dedi. Bir süre öylece anne kız özlem giderdik. Çok uzun zaman olmuştu bu şekilde olmadığımız. Özlemiştim gerçektende. Sürekli bir harbede içinde, ne yapcağımızı şaşırmış bir vaziyette birbirimize sataşıp durmuştuk. Hemde bir hiç uğruna.. Hiç demek istemiyorum aslında ama hiç işte. Tek kelimeyle koca bir hiç.. Babam artık bir hiç..
"Hadi kalkalım" dedi beni düşüncelerden arındırıp. İçten içe teşekkür ettim anneme. Gülümseyip üzerimden nevresimi kaldırdım.
"Ben kahvaltıyı hazırlamaya gidiyorum, sen de hazırlanıp gel." diyerek odamdan dışarı çıktı. Basamaklardan aşağıya inerken çıkardığı tak tak sesleri koridorlarda yankılandı. Kendimi tak tak seslerinden uzaklaştırıp birden ayağa kalktım. Ani kalkış nedeniyle tekrar yatağa kapaklandım. Gözlerim kararmış fena şekilde de başım dönmüştü. Bir iki saniye yatağın içinde tekrardan debelentikten sonra, bu sefer yavaş bir şekilde yataktan kalkmayı başardım.
Üzerimde ki yorgunluğu hala atamamıştım. Tam bir haftadır annemle eve kapanmış, dünya hayatından uzak ev tatili yapmıştık. Annemle tekrar eskisi gibi olmuştuk. Bu uzun zamandır beni en çok mutlu eden şeydi açıkçası. Butik işinide Oğuz bey devralmıştı. Biz kendimizi tamamiyle işten çekmiştik. O adama ne kadar güvenilir pek bilmiyorum ama annem en iyi bu şekilde olacağını söyleyince daha fazla üstelemedim. Hatta işime geldi de diyebilirim. Hiç bana göre işler değildi. Annemin söylediği gibi kendimi kazandığım üniversiteme konsantire edecektim. Artık gerisi önemli değildi. Babam bile. Bir haftadır ne bir ipucu bulunmuştu ne de başka bir şey. Polisler hala üzerinde çalışacak. Ne kadar sürer bilmiyorum ama bir şey çıkmazsa dosyanın kapanacağını söyledir. Bu ne kadar üzücü bilmiyorum ama sanırım babam için üzücü bir haber. Bayramlar da yanına gidip dua okuyabileceğim bir mezarı bile olmayacak. Bu onun için büyük bir bedel olsa gerek. En azından ben böyle düşünüyorum.
***
Aynanın karşısına geçip kendimi süzdüm. Ev de durduğum sürece kendimi bir hayli toparlamıştım. Hiç yoktan gözümün altında ki morluk ve şişkinlikler yok olmuştu. Aynanın karşısında kendime gülümseyip esnedikten sonra lavobanın yolunu tuttum. El,yüz,diş ve çiş dörtlüsünü tamamladıktan sonra odama gidip üstümü başımı halledip odamı topladım. Tam yatağımın son hamlesini yaparken telefonum masanın üzerinden titremeye başladı. Uzanıp telefomu elime alıp yatağa oturdum.
"Alo"
.."Naber canım?"
.."Gidiyoruz tabi, aksatmak yok."
..
![](https://img.wattpad.com/cover/70162082-288-k93140.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)
Mystery / ThrillerBeyza artık mezun olmuştu. Sınav streslerini atlatmış ailesiyle geçireceği tatilin hayaliyle heyecandan yerinde duramıyordu. Bilemezdi ki ansızın babasından gelen kötü bir haber ile hayatının altüst olacağını. Her gün bir başka yakınının güvenini ka...