29.Bölüm: KapKaç

99 7 1
                                    

Hakan'ın sözleriyle beynim afalladı, kanım dondu. Birkaç saniye durup idrak etmeye çalıştım söylediklerini.

"N-ne saçmalıyosun sen!" diye öfkeyle haykırdım kendime gelince. Sesimin yükselmesiyle masada duran adam ayağa kalktı.

"Bu ne terbiyesizlik benim yanımda. Çık dışarı, bu öğrenciden sonra gel" diyerek bana kapıyı işaret etti. Sert bakışlarımı Hakan'ın üzerine diktikten sonra kapıya doğru yürüdüm. Tekrar arkamı dönüp. "Özürdilerim efendim" diyerek dışarı çıktım. Çıkar çıkmaz Hakan da yanımda bitti.

"Çabuk çıktın bu kadarını beklemiyordum."

"Hakan içerde." dedim sinirle.

"Yoo ben buradayım ya." saçma ve soğuk espirisiyle içimi ürpertti.

"Ben ciddiyim."

"Ne yani, şuan içeride senin eski sevgilin mi var!"

"Gidelim buradan okula falan kayıt olmuyorum" diyerek birden arkamı döndüm. Tam gidecekken Hakan her zaman ki gibi kolumdan yakaladı.

"Şşş. Yavaş ol bakalım. Önce düzgünce bi anlat bakalım. Sinirlenecek bir şey varsa ben hallederim."

"O adamın yüzünü her gün burada görmek zorunda mıyım ben! Hayatım da onu artık istemiyorum. İs-te-mi-yo-rum." diye çırpındıktan sonra arkamızda duran kapı açıldı. Ardından Hakan iğrenç bir sırıtmayla yanımıza geldi. Bu arada da garson Hakan ne demek istediğimi anladığını, ateş fışkıran gözlerinden belli ediyordu.

"Tekrardan merhaba Beyza."

"Defol buradan Hakan."

"Tabi, nede olsa bundan sonra çok görüşücez." deyip yanımızdan uzaklaştı.

"Onu öldürmek istiyorum." dedim sinirle omuzumu silkeleyerek. Dönüp Hakan'a baktım.

"Bende" dedi sinirli bir edayla. O kadar öfkeli görünüyordu ki şaşkınlık içinde ona bakakaldım.

***

"Sibel arıyor" diyerek elimde duran telefonun tuşuna dokunarak kulağıma götürdüm.

"Alo"
..
"İkinci kattayız canım.
..
"Tamam" diyerek telefonu kapatıp cebime tıkıştırdım. Hakan açıklama bekleyen bakışlarla bana baktı.

"Sibel. Aynı okulu kazandık, tabi tercihler ve puanlar aynı olunca, şans bizden yana oldu."

"Öyle mi? Haberim yoktu."

"Evet çünkü sana bundan bahsetmedim. Önemsiz bir konu diye."

Gülümseyerek gözlerimin içine baktı. "Açıklama yapmana gerek yok" dedi.

"Biliyorum sadece, ben.."

"Heey burda mısınız? Buldum sizi!" bağıra bağıra yanımıza koşmakta olan Sibel cümlemi yarıda kesti. Ve iyiki de kesti diyebilirim. Yanımıza yaklaşmakta olan Sibel'in arkasından birinin daha geldiğini fark ettim. Kim olduğunu görmek için tek ayağımın üstünde eğilerek baktım. "Zeynep" diye fısıldadım. Sibel gelip beni yan durmaktan düzeltene kadar Zeynep'e bakakaldım.

"İyi misin kuzum?" dedi Sibel gülerek.

"İyiyim sadece Zeynep ile gelmen şaşırttı beni."

"Biri Zeynep mi dedi?" diyerek yanımıza gelen Zeynep samimice beni kucakladı. "Merhaba nasılsın görüşmeyeli."

"İyiyim. Seni gördüğüme gerçekten şaşırdım" gülerek sarf ettim kelimelerimi. Zeynep ile iyi birgün geçirmiş olabilirdik ama samimiyet beni kuşkulandırmıştı.

SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin