39. Bölüm: İtiraflar

223 9 2
                                    

 Bulanık görmeye devam ediyordum ama karşımdaki kişinin neredeyse babamın olduğuna adım gibi eminim diyebilecek haldeydim. Bir an anlamsızca kahkaha attığımı, gözlerimden süzülen gözyaşını hissettim. Sinirlerim galiba tam anlamıyla bozulmuştu. Karşımda babamı görüyor gibiydim ama bunun gerçek olmasını istiyor muydum bundan emin değildim. Hayatıma anam veremeyecek bir haldeydim ve neden boylu boyunca yerde uzandığı mı anlayamıyordum. ''Kalkmak istiyorum'' diye seslendim tepemde durup beni izleyen adama.

''Doktor geliyor birazdan merak etme kızım''

''Git tepemden kalkmak istiyorum'' diyerek yerimden doğrulmaya çalıştım. ''Sen babama çok benziyorsun, seni görmek istemiyorum'' diye devam ettim sözlerime. Yerden sendeleyerek kalkmayı başarmıştım. Yanı başımda durup beni izleyen adama bakmıyordum bile. Ona bakınca canımı acıttığını hissetmiştim. Yatağa doğru yürürken ''sana git burdan dediği mi sanıyordum'' dedim arkamı döndüğüm adama. Ne yaptığını göremesem de orda durmuş beni izlediğini tüm bedenimle hissedebiliyordum. Yatağa ulaştığımda titreyen vücudumu yavaşça üzerine bıraktım. Başımı yumuşacık yastığa koyduğum da anlamsız bir huzura kaplandı bedenim. Sanki ölümden önceki son uykummuş gibi gözkapaklarım kapandı gözlerime, o an kendimi gökyüzünde süzülen kuş misali gibi özgür hissettim. Yüzümde kocaman bir gülümse olduğunu yanaklarımın kasıldığında fark ettim. O kadar çok gülümsemiştim ki yanaklarım tam anlamıyla gözlerime batmaya başlamıştı

''Doktoru aradım, biraz zaman alacakmış gelmesi. Yola çıkmış ama trafik fazla patron'' diyen bir ses duydum. Huzur hissettirdi bu seste. Güven hissettim. Sonra sesin kime ait olduğunu ve nerede olduğu mu hatırladım. Yavaşça gözlerimi açıp başımı kapıya doğru döndürdüm. Gözümden süzülen gözyaşı puantiyeli kırmızı yastığımı ıslattı. Gülümsemem ağır ağır soldu. ''Hakan'' diye çıkmayan sesimle ona seslendim. ''Sensin, seni seviyorum. Nolur yanıma gel'' dedim. Bana şaşırarak baktı. Gözlerinde anlam veremediğim korkuyu görebiliyordum, derinliklerinde gözlerinin içinde ki yeşilimsi yerinde görüyordum. Önce beni izleyen adama döndürdü bakışlarını sonra bana doğru yaklaştı. Elinde ki kolonyanın kapağını açıp eline döktü ve yanı başımda çömelip, kolonyayı boğazlarıma doğru yavaşça sürdü.

''Orda ki adam babama çok benziyor Hakan!'' dedim. ''Ona neden patron dedin? Bana rüya da olduğumu söyler misin?

Hakan cevap vermedi. Tekrardan dönüp o adama baktı. Bakışlarımı bende ona döndürdüm. ''Ya sen kimsin? Babamın ikizi falan mı?''

''Beyza bak, her şeyin bir açıklaması var ama biraz toparlanman gerek. Bak Murat da yanında'' diyerek yanımıza yaklaştı. Dişlerim aniden birbirine kenetlendi, kaşlarım burnumun üzerine çömeldi. Sinirle başımı yastıktan kaldırıp Hakan'ın boynum da duran elini ittim.

''Murat mı? Ne Murat'ı! Senin adında mı yalan!'' diyerek Hakan'a sinirle bakmayı sürdürdüm. Burnumdan soluduğum nefes odanın içerisine yankılanıyor gibiydi. ''Sen kimsin? Sen nesin peki? Babam mısın? Ha!'' ayağa kalktım. Adama doğru bir adım atıp onu omuzlarından itekledim.

''Cevap versene, nasıl bir oyunun içindeyim ben.''

''Beyza yeter ve otur şuraya'' diyerek beni omzumdan tutup yatağa oturttu tekrardan. Oda Hakan'ın yanına çömelip ellerimi avucunun içerisine aldı. Ellerimi onun avucunda hissettiğim de gerçekten babamı hissetmiştim. Karşımda ki resmen babamdı ve ben hala buna inanamıyordum. Nasıl tepki vereceğimi ne yapacağımı, ona kızacağımı mı, sarılıp öpeceğimi mi karar veremiyordum.

''Sen gerçekten babamsın'' dedim yutkunarak. Karşımda ki koca adamın gözünden süzülen gözyaşına şahit olduğum da canım daha çok acıdı. ''Şuan gerçekten ne tepki vereceğimi bilmiyorum. Sana kızmak istiyorum kızamıyorum'' gözümden süzülen gözyaşı dudağıma değince sözlerimi yarıda kesti. ''Sarılmak istiyorum ama buna soru işaretlerle dolu beynim izin vermiyor? Ne olur bana ve anneme neden bunu yaptığını ve o lanet kadının hala burada ne işi olduğunu ve hala neden yaşadığını bana anlatır mısın?'' sözümü böleceğini hissettiğim an çabucak ilave ettim. ''Ayrıca senden kızın olarak rica ediyorum, sadece dürüst ol''

''Bunu için buradasın Beyza. Bunun için buradayız. Bunun için Hakan yani Murat senin hayatında'' dedi.

''Ne demek istediğini anlamıyorum.''

''Bu radde de olmamızın asıl nedeni annen'' dediğinde kaşlarım tekrardan çatıldı. Sinirlendim ve kendime engel olamayarak elimi çekip ayağa kalktım. ''Yaptığın şeylerden sonra hala ne hakla annemi suçlayabilirsin. Annemi aldatan, ben tatil hayalleri kurarken çekip giden bizi terk eden sensin. Seni şuana kadar ölü sanıyorduk bunun farkında mısın? Sen kalkmış hala annemi nasıl suçlayabilirsin!''

''Otur. Sana dürüst olacağıma yemin ederim. Her şeyin ispatı delili var'' diyerek elime tutup beni yerime oturttu.

''Ne delilinden bahsediyorsun baba? Allah aşkına'' dedim şaşkınlıkla. Yaptığı hataların bedelini anneme nasıl kesebiliyordu hala anlayamıyordum.

''Senin o nefret ettiğin kadın eğer olmasaydı ben şuan gerçekten ölmüş olacaktım. Olan bu!''

''Bunun annemle ne ilgisi var baba! Çocuklaşma, annemi suçlamak için bahanen bu mu?''

''Hayır bahanem o değil, çünkü bu bir bahane değil Beyza anlasana. Asıl aldatılan annen değildi, bendim. Annen bu kadını kendi elleriyle hayatıma soktu, üstelik onu aldatmam için değil sadece beni öldürmesi için!''

SON GÜVENİN SONU (TaMaMLAnDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin