Albertin Kayıp -9-

522 44 10
                                    

Yine gece oldu ve korkuyorum karanlıktan biliyorsun sımsıkı sarılmıştın oysa ki şimdi soğuk bir yastığa sarılmanın burukluğunu yaşıyorum, yanımda adını beraber koyduğumuz peluş oyuncak sahi ben senin tatlı belandım öyle derdin o yüzden adını Tatlı Bela koymuştuk anılar denizinde bırakıp gittin beni her yer buram buram senken..

Galatanın Kız Kulesine aşkı gibiydi benim aşkım imkansız ama efsanelere konu olacak biçimde özledim Albertin sahi bir telefon edecek kadar da mı değerim yoktu gözünde?

Ne dersin sarılır mıyız bir gün Albertin, sımsıkı sarılır mıyız? Aramızdan rüzgar geçer mi sence? Geçmesin..

Aramızda ki boy farkını görmezden gelip parmak uçlarımı kaldırıp sana sarıldığım günü geri istiyorum sahi boyum nerene geliyordu? Kalbinin üstüne, ufacık tefecik bir şeydim zaten sarıldığımda duyabiliyordum kalbinin atışlarını ama bilemezdim ki başkası için attığını..

Aylardan ekim günlerden 5 Ekim seni görmeyişimin üstünden tam tamına 26 gün geçti sahi en son seni nerde görmüştüm ne kadar beklemiştim içim içime sığmamıştı yağmurlu bir gündü senin İstanbulda olduğunu biliyordum ama görüşememek beni iyice üzüyordu evden nasıl çıktığımı bilmiyorum tabi kendimi yenikapıda bulmuş olmamı es geçebilirim bekledim tam tamına 1 saat 15 dakika hava buz gibi soğuk ama içimi senin görüşümün vereceği sıcaklık kaplıyor ve geliyorsun boynuna atladığım o gün sadece 1 dakika biliyor musun? Ruhunu kokladığım o gün, hala buram buram sen varsın içimde...

Seni saatlerdir beklediğime mi üzüleyim yoksa seni bir daha göremeyecek olmanın korkusuna mı? Korktuğumun başıma bu kadar erken geleceğini bilemezdim ve bir daha yolun düşmedi bu şehire ama ben doğduğun o şehire geldim çünkü benim memleketim senin yanındı.

Bilemedin...

Oysa ben akşam olmuşum
Yapraklarım dökülüyor usul usul
Adım Sonbahar

Demiş Atilha Ilhan, sen benim sana usul usul sevgimi döktüğüm sonbaharımsın ve hep öyle kalacaksın kaç mevsim geçti, kaç yağışlı gün ama senden vazgeçmedim çünkü vazgeçenler kaybedenlerdir bilirim benim olmayacağını bile bile bu yola girdim ben sahi pişman mıyım? Yeri geldiğinde pişman oldum olmaz mıyım ama hepsi benim suçumdu kalbinde, dilinde başkasının olduğunu bile bile seninleydim ben sahi insan seçemez ki seveceği insanı bende seçemedim seni ilk gördüğüm de egolu biri olduğunu düşünmüştüm düşüncelerim beni yanıltmamıştı öyleydin inanır mısın herkes dış güzelliğine vurulurken ben içini görmüş ruhuna aşık olmuştum.

Sormuşlar bir gün Mecnuna uğruna dağları deldiğin Leyla bu mu? Diye Mecnun cevaplamış tabi durur mu? Onu bir de benim gözümden görün diye...

Beni dış güzelliğim için sevmiyor musun dediğinde sana bunları söylemiştim ben senin ruhunu sevdim dediğinde susmuştun çünkü kimse seni ruhunla bir bütün olarak sevmemişti kimisi verdiğin değer için sevmişti kimisi gösterdiğin ilgi için kimisi ise güzelliğin için oysa ben seni ruhunla sevmiştim bu yüzden sevilmedim...

Özledim yeter mi resimlerin?

- Temsili Resim -Efilyanın "Özledim yeter mi resimlerin" dediği o resimlerden biri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


- Temsili Resim -
Efilyanın "Özledim yeter mi resimlerin" dediği o resimlerden biri.

Albertin Kayıp  #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin