Dünyanın en güzel eriklerini onun ellerinden yemiştim bir de size bir anımı anlatayım tebessüm edelim gece gece ...
" Seni parça pincik ederim boğazlarım seni" diye cümleye başlayıp kıskançlığı zirve yaptıran sevgili Albertinin hiç bir şey olmamış gibi " o küçük ellerinle mi yapacaksın" deyip tüm öfkemi aldığı günler gördüm ben, bu küçücük ellerim yüzünü kavradığında parmak uçlarım sakallarınla buluştuğunda işte o zaman bu küçücük ellerim anlam kazanmıştı benim için..
4 Temmuz 2016
Malum Ramazan ayı ve ben kaldığım öğrenci evinden ayrılıp Albertinin yanına birkaç günlük gelmiştim geldiğim de iyi olmuş, zaten birkaç güne memleketlere dağılacaktık aynı otobüs yolculuğu yaparak, aramızda ki bağ nasıl desem? Kardeş desen değil arkadaş desen hiç değil sevgili kelimesi bile az kalırdı o yüzden aramızda ismini koyamadığımız bir bağ vardı ve ben bu bağı koparmak istemiyordum ben Albertinden kopmak istemiyordum onda kaldığım ilk gün malum o da öğrenci, ilk önce dolabı doldurmak ile işe koyulduk daha sonra yerleştirmek ile bu süre zarfında bende valizimi odaya yerleştirmiş içindekileri dolaba yerleştirme gereği duymamıştım çünkü birkaç güne gidecektik akşam yemeğini evde yemiş sonra dışarı çıkmıştık iddiaya girmiştik orası ayrı basket maçı yapacakmışız ayağım uğurlu geldi herhalde daha topu elime almadan sahaya gelenler oldu bende kenara geçip olabilecek maçı izlemeye koyuldum tabi bir zaman sonra sıkıcı geldiği için telefonumu elime almış sosyal medya sitelerinde dolaşırken istemsizce kafamı kaldırıp indirmem bir olmuştu onbir erkek Albertinde dahil üstlerini çıkarmışlar o biçim de basket oynuyorlar o kadar erkek içinde onu seçmem de bir mucizeydi zaten, daha sonra benim üstelemem ile hala gelmemek ile ısrar eden bir adet Albertin vardı Albertinin kulağına eğilip " bu kim?" Dediklerinde Albertin "sevgilim" demiş inanabiliyor musunuz? Şahsen arkadaş dese kimse inanmazdı, belki kardeşim dese bir bakıma ufacık inanabilirlerdi ama biz kimseyi inandırmak mecburiyetinde değildik evimize geçerken içim içimi yiyordu onunla ilk kez aynı havayı, aynı mekanda soluyacak olmak beni yeteri kadar heyecanlandırmış avuç içlerimin terlemesine neden olmuştu eve geçtiğimizde saat bir suları idi sahur için bir saat daha vardı ve bu saat içinde ne yapacaktık bilemiyorum en iyisi bir saat Kpss çalışmak olacaktı ve bizde öyle yaptık ben onun odasında çalışırken o da salonda çalışıyor böylece ufacık bir zamanı bile değerlendirebiliyorduk zaman hızla ilerlerken "tatlı bela" ile uykuya dalmıştım kendisi benim ayıcığım olur yanlış anlaşılmaya malzeme vermek istemem, rüyamda birisi beni itikliyordu hemde ayağı ile rüyada mıyım gerçekte miyim anlamaya çalışırken görüş alanıma Albertin girdi bu çocuk bir bana öküzdü bunu biliyordum bir insan hele ki bir kız böyle mi uyandırılırdı öperek uyandır demiyorum da daha nazik uyandırma biçimleri de olabilirdi kalkıp sahurluk hazırlamamı bekliyormuş meğersem, oysa dolaptan iki kalıp peynir çıkarmak, domates ve salatalık çıkarıp soymak, poşet çay demlemek bu kadar mı zordu uykulu uykulu ona sahurluk hazırlar iken yanağım da dudaklarını hissetmem ile kendime geldim pancar gibi kıpkırmızı olduğuma iddiaya girebilirdim sahurlukları hazırlamış çayı demlemiş yer sofrasına oturmuştuk ve bir buçuk ekmeğimiz vardı size Albertinin öküz olduğunu söylemiştim değil mi? Tam tamına bir öküz altını çize çize söylüyorum can boğazdan gelir ama bir kalıp peyniri tek başına bitirecek kadar değil öyle değil mi? Çayları tazelemiş koyu bir muhabbete doğru giderken ezan okunmuştu daha sonra masayı toplamış bulaşıkları yıkamak için onu beklerken Albertin görüş alanımdan çıkmıştı yine bana kalmıştı bulaşık, saat tam 05.00 idi odama geçtiğim de Albertinin burda yattığını fark edip odadan çıkacakken "gel" demesi ile birlikte şaşkına uğramıştım ya rüya görüyordu ya da gel dediği kişi ben değildim "gel Efilya" dediğin de ne yapacağımı bilememiş uykuya dalmasını beklemiştim bu sırada malum ihtiyaç için lavaboya giderken bir ses duymuş ödüm kopmuştu çıktığım da karşımda Albertini görmem ile kalbim yerinden çıkmış olabilirdi, elini duvara yaslayıp beni duvarla kendi arasında sıkıştırmıştı sıcak nefesini yüzüme üflerken "sana gel dediğimi hatırlıyorum Efilya, o yüzden uykumu daha fazla bölme gel " dediğinde el mahkum diye iç geçirip koltuğa geçmiştim bana sarılıp uyumasını bekliyordum kalbimin sesini duyduğuna emindim hatta dünya da herkes duyabiliyor olabilirdi eminim, nefes alışverişi düzgüne girdiğinde bende uykuya onun huzurlu kollarında teslim olmuştum..
-Temsili Resim-
Albertinin " Sana gel dediğimi hatırlıyorum Efilya o yüzden uykumu daha fazla bölme gel" dediği kısım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albertin Kayıp #wattys2019
RomanceAlbertini istediğiniz cinsin yerine koyabilme imkanını verir bu hikaye size sahi Albertin nerede? Benim kalbimde peki ya sizin?