Multimedia: Edis.
Restorandan çıktığım gibi kendimi sahile atmıştım. Acaba şu an ne yapıyorlardı? Kayra bey benim hakkımda Gamze yellozuna bir şey demiş miydi?
Denize bakan bir banka oturup, ayakkabılarımı çıkardım. Alışık değildim yüksek topuklu ayakkabılar giyinmeye. Çıkardığım ayakkabılarımı kenarı koyup, saçımı sıkan tokayı çözdüm ve saçlarımın rüzgarda savrulmasına izin verdim. Size bir şey söyleyeyim mi? Tilkilerimden ses çıkmıyordu ve ben artık onların öldüğüne inanmaya başlamıştım. Siyah görünen denizi izlerken telefonumdan yükselen melodi bütün dikkatimi dağıttı. Elime alıp baktığımda arayanın Edis olduğunu gördüm. Onu tamamen unutmuştum.
"Alo Edis?" Sesimi şirin çıkartmaya çalışıyordum ki onu beklettiğim için bana kızmasın.
"Nerdesin sen Demet? Verdiğin adresteyim ama ne kapıyı açan var, ne de evde birisinin olduğuna dair bir kanıt." Evet. Sinirlendirmiştim ve bu korktuğum birşeydi. Neden mi? Ondan hoşlanıyordum evet ama bu ona deli divane aşık olduğum anlamına gelmezdi. Ve siz hoşlandığınız insanın sizi görmüyormuş gibi davranmasını istemezdiniz değil mi? Evet bende istemiyorum.
"Çok acil bir işim çıktığı için seni beklettim. Bak ne yap biliyor musun? Zilin yanındaki posta kutusundan yedek anahtarları al. Ben on dakikaya yanındayım." Dedim ama Edis birşey söylemeden telefonu suratıma kapattı. Sıkıntılı bir nefes verip, ayakkabılarımı giyindim. Çantamı da alıp, taksi durağına doğru yürüdüm.
Taksi durunca kapattığım gözlerimi açıp etrafa kısa bir bakış attım. Ücretini ödeyip giden taksiye bir süre baktım. Acaba Edis benim değiştiğimi görünce ne tepki verecekti?
Eve yürüyüp, çantamdaki anahtarla kapıyı açtım. Mutfağın ışığı yanıyordu. Gülümsedim. Aç gelmişti ve yiyecek birşeyler arıyor olmalıydı. Topuklarım zeminde sesler bırakırken mutfağa yürüdüm. Buz dolabının önünde durmuş boş boş bakıyordu. O kadar karizmatikti ki. Küçüklüğü düştü gözlerimin önüne. O zaman da hep tersti. Ama sevmiştim işte.
"Selam," sesimi duyar duymaz yan bir bakış attı. Gülümsedim.
"Demet'in ev arkadaşı mı oluyorsun? Söylememişti." Deyip, elindeki konserve kutusuyla masaya yürüdü.
"Saçmalama Edis, benim." Dedim ve kollarımı göğsümde kavuşturdum. Kaşığı ağzına götüren eli havada bir şekilde bana baktı.
"Demet? Yok artık!"
Yanına gittim ve kollarımı boynuna sardım. Küçüklüğümün özlemi vardı üzerimde. Elleri belimi sararken gözlerimi kapattım. Tilkilerim ölmüş mü demiştim? Yalanmış, hepsi numara yapıyorlarmış. Çünkü gözlerimi kapattığım an gözlerimin önüne önce yellozun sonra da Kayra'nın resmini attı önüme.
"Hoşgeldin." Deyip kollarımı geri çektim. Sadece başını sallayıp, tekrar konservesini yemeğe koyuldu. O değişmemişti. Her zaman ki Edis'di. Bana hep mesafeli, bana hep soğuk olan Edis.
Yerimden kalkıp yavaş adımlarla odama yürüdüm.
"Değişmeni sağlayan adam kim?" Diye sorunca olduğum yerde kaldım. Benim sadece bir adam için mi değişeceğimi düşünüyordu? Bu kadar alçak mıydım onun gözünde?
"Sadece kendim için, bunşarın arkasında sadece bir adam yok. Sürüsünce insan var. Ve biliyor musun Edis bu insanların içinde sende varsın. Beni kendim olarak sevmemi sağlayan o insanlardan birisi de sensin. Yatağını salona seriyorum, sana iyi geceler." Deyip odama girdim. Gözlerim dolmuştu evet ama ağlamayacaktım. Ben hep gülen bir insandım değil mi? Ağlamak olmazdı. Pembe geceliklerimi seçip, banyoya girdim. Bu gün çok yorucuydu her açıdan. Uzun bir duşun ardından çıkıp, üzerimi giyindim. Saçlarımı kurutmadan salona gidip, Edis için bir kanepeye yatak serdim. Kendimi her yönden güçsüz hissediyordum. Bu anormal miydi? Karanlık salonda karşıdaki koltukta gördüğüm gölgeyle çığlık attım.
"Ne yapıyorsun karanlıkta?" Diye çıkıştım.
"Işığı yakmadan yatak açan sensin." Deyince elimle anlıma vurdum.
"Yine dokuz yaşımdaki Edis gibi davranıyorsun, şımarık." Dedim ve odama yürüdüm.
"Değişemem Buket ben buyum." Deyince odama girdim. Yüzümde aptal bir gülümseme vardı. Dokuz yaşında adımla dalga geçer Demet yerine Buket derdi. İlk duyduğumda bu espiriye iğrenir gibi yapmıştım ama onun söylediği her sözü seviyordum. Evet o hiç değişmemişti. Yine dokuz yaşındaki Edis'di. Peki ya benim duygularım?Merhaba okuyucularım. Bu aralar çok sık wattpad'e giremiyorum. Üzgünüm ama elimden geldiğince güzel ve beğenebileceğiniz bölümler yazmaya çalışıyorum. Sizleri çok seviyorum. Ha unutmadan yorumlarınızı okuyunca resmen evde halay çekiyorum 😂 oy ve yorumlarınızı bırakın öpüldünüz 😍😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYAKLI BELA #Wattys2016
Teen FictionO çirkindi. Sivilceli, kilolu ve gözlüklü bir bela. İşsiz kalan çirkin genç bir kız iş ilanlarına bakarken, gözüne takılan yüksek maaşlı bir iş yerine baş vuruyor. Seçmeler de yakışıklı patronunun sorduğu soruya zekice cevap verip, sek...