27

7.6K 291 120
                                    

Bölüm şarkısı: Özledim-Esin iris (mutlaka dinleyin :D)

"Derler ki aşk ölümden bir duvar bilmem yıkar mıyım..."

Banyoda ağlarken radyoda çalan şarkıya eşlik ediyordum. İçime oturan öküz öyle rahattı ki hiç gitmeye niyeti yok gibiydi. Bu gün yaşananlara bininci kez küfür edip, akan burnumu çektim. Hıçkırığım suyun yüzeyinde yankılanmıştı sanki. Ben hoşlanıyorum sanıyordum. Hoşlanan insan böyle acı çeker miydi? Böylesine boş, eziliyormuş gibi hisseder miydi?

Kenarda duran mavi lifimi alıp, dudaklarıma sürttüm. Kötü olan hiçbir şeye ihtiyacım yoktu. Bu deli gibi gidip sarılmak istediğim adam da olsa.

"Demet, korkutuyorsun beni çık artık şuradan!"

Kapıdan defalarca kez kovmuştum ama gitmemişti canım arkadaşım.

"Burçin git!" diye bağırdım. Sesim çatallı çıkmıştı. O kadar güçsüz hissediyordum ki küvette aşağı doğru kaysam boğulmamak için çaba sarf etmezdim.

"Gitmeyeceğim! Ya annenlerde yok, bana anlat bari. Sabah spora giderken böyle değilmişsin. Ne oldu be küçük Buket sana?" deyince bir kez daha hıçkırdım.

"Buket öldü!" diye bağırdım bu sefer.

"Tamam bak, aç kapıyı bakmam hiçbir yerine valla ya. Ama anlat ne olduğunu."

Yarım saat kaldırım kenarında oturduktan sonra eve girip kendimi banyoya kilitlemiştim. Radyonun sesini daha çok açıp, Burçin'in sesini bastırdım.

Seni niye özledim böyle, aklım almıyor hiç kor alev şu kalbimi. Tenini bir koklasam şöyle geçer mi hasretim. Terk eder mi dün gibi?

Soğuk su bedenimdeki tüyleri ürpertirken küvetin kenarlarından tutunup, ayağı kalktım. Bedenimden süzülen damlaların varlığını hissederken iç çektim. Sarı bornozumu üzerime geçirip, ağır bir şekilde ipini bağladım. Suyun altında durmaktan buruşmuş olan parmaklarımla kapının kilidini açtım. Kendi odama giderken Burçin yanıma geldi ve sıkıca boynuma sarıldı. Birisinin varlığını hissettiğim anda hıçkırıklarımı tutamadım ve daha yeni yeni duran göz yaşlarım süzülmeye başladı.

"Buz gibisin. Gel seni sıcak bir duşa sokalım canım," deyince kafamı iki yana salladım. Derin bir iç çekip, ıslak saçlarımı yüzümden çekti. Bu kadar ağlamamın sebebi aptal bir öpücük değildi. Küçüklüğümün büyük bir parçasını hayatımdan çıkarmış olmamdandı.

"Ah be Demet, ne oldu söylesene hem merak ediyorum hem de seni böyle gördükçe üzülüyorum." Burukça gülümsedim ve odama doğru yürüdüm. Dolabımdan siyah iç çamaşırlarımı aldım ve üzerime geçirdim. Yatağa girip gözlerimi kapattım.

"Saçlarını kurutmalıyız hasta olacaksın," deyince tekrar kafamı iki yana salladım. Bu duyguyu ilk kez tadıyordum. Senelerce tektim ve yalnızlıktan şikayet ediyordum ama bugün tek kalmak için her şeyimi verirdim.

Saç kurutma makinasının sesi gelince tekrar iç çektim. Burçin yatağın başındaki prize fişi takmıştı ve saçlarımı kurutuyordu. O saçlarımı kuruturken bende onu izliyordum.

"Edis..." diye mırıldandım gözümden bir damla yaş daha gelirken. Anında makinayı kapatıp, yatağın yanında diz çöktü.

"Ne yaptı?" diye sordu saçlarımı okşarken.

"Beni öptü," diye fısıldadığımda gülümsedi. Keşke bende gülümseyebilseydim bu iki kelimeyi söylerken.

"E kızım ne var bunda bu kadar ağlayacak. İlk adımı o atmış işte," dediğinde hıçkırdım. Ağlamak yormuştu ama durduramıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYAKLI BELA #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin