Neeeee? Yeni bölüm mü? Ama biraz kası gibi? Dediğinizi duyar gibiyim. Bölümlerimiz biliyorsunuz ki karışık geliyor yani bazen her gün de geliyor bazen de hafta da bir geliyor, bölümü bekleyip yorum yapan herkese şimdiden çok teşekkür ederim. Bu bölümden sonra gelişme kısmına geçeceğim, yani ne dediğimi bölüm sonunda zaten anlayacaksınız.
Eğer duyuru okumaya devam edecekseniz kısa bir konuşma yapacağım, gerçek Meryemi merak edenler için kısa bir duyuru yapacağım, merak edenler bu bölümün sonuna yorum yapsınlar soru cevap şeklinde hepinize cevap vereceğim , Sevgi'yle kalın 💕 yorum yapan parmak boğumlarınızdan öpüyorum ❤️
Araftaydı, acıyı tanımalayabilecek ne bir kelime ne de bir cümle bulabiliyordu. Bir yanı cennet, bir yanı ateşler içinde yanan bedeni ve cehennem. Ötesi yoktu, ve o cenneti seçmek isterken en sevdikleri onun cayır cayır yanmasına müsade etti ve Meryem cehenneme doğru ilerledi, kendi cehennemine doğru..
"Bağırma kız!" Dedi Nurettin o vahşi görüntüsüyle. Acımasızdı, en kötüsü de kalbin de iyilik kırıntılarının külleri dahi kalmamıştı. Kendi ailesin de hep ezilen bir çocuktu, kimse onun iyi birşey yapacağını düşünmüyordu hep abileri daha üstündü, ve Nurettin bunu hissettiği Zamanlar daha da eziliyordu, kendini düzeltmek için çabalamak yerine daha da dibe batıyordu.
"Çekil! Dokunamazsın bana!" Meryem ağlamak istedi, ama karşısında ki Adamın onu zavallı görmesinden dolayı bunu yapmadı. Hep bir yanı kırıktı Meryem hep yıkıktı duvarları, hiçbir zaman tam olmadı ki Meryem, hep zorluklarla karşılaştı, ve bu zorlukları karşısına çıkaran hep aileleriydi, şimdi bunun sebebi de annesi ve babası değil mi?
Meryem yerdeydi ve karşısın da kızgın suratıyla ona bakan bir adam vardı.
"Nurettin ne oluyor oğlum burada"
Nurettin başını kaldırdığın da karşısın da amcasının oğlu Osmanı gördü. Halil ondan yaşça küçüktü daha on sekiz yaşındaydı.
"Yok bişey ne işin var burada lan hadi evine git"
Osman bir Meryeme bir de Nurettin'e baktı. Gözleri irileşti ve Nurettin'in ne yapacağını hemen anladı. Seri adımlarla Meryeme doğru ilerlediğin de Meryem bedenini hissetmiyordu sanki. Gözleri doldu, yerinde hiç kıpırdamadan duruyordu, kirpiklerinin arasında yaşları saklanmış, gözleri bulutlardaydı. Düşündü, ölmeyi yada bulutlarının arasında insanları izlemeyi. Kimsenin ona ulaşamamasını diledi. Ne güzel olurdu o Zaman herşey ne kolay olurdu.
"Abi çekil hele bi kenara! " Nurettin'i var olan gücüyle iterken, Meryeme yöneldi.
Kolundan hafifçe tuttu ve kaldırmaya çalıştı. Meryemin bedeni ise ürkek bir ceylan gibiydi. Kanatları kırıktı, dokunsalar acıyacaktı, kanıyordu o beymbeyaz kanatlar artık.
"Bacım kalk hele" kızarmış parıltısız gözlerine baktı, ağlamak üzereydi Meryem bakamadı ona yardım eden o kollara. Sanki baksa bayılacak yada hüngür hüngür ağlayacak.
Hızla uzaklaştı oradan. Titriyordu, evleneceği adamın ona zorla sahip olma düşüncesi ve onun karısı olma düşüncesi hepsi Meryem'in midesini bulandırıyordu. Bitecek miydi gerçekten? İliklerin de hissettiği o acı son bulacak mı? Temizlenecek mi kanı?
Koşmaya başladı, o an Meryem. Ağaç dallarına takıldı eteği, yırtıldı etek uçları, ama Meryem umursamadı. Çektiği acının daha fazlasını hissetmemek için derenin ucunda durdu. Gözyaşları bir yıldız gibi kayıyordu, ölü bir kuşun kanatlarının ağırlığını hissediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/88741300-288-k95791.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
Novela JuvenilOn iki yaşında, seksek oynarken kaderi ailesi tarafından yazılıp evlenme kararı verildi. Meryem , bilmedi, direndi, tükendi, ölmekte istedi, ama tüm sokaklar , tüm kapılar kapandı. Şimdi GÖZÜ YAŞLI MERYEMİN HİKAYESİNE VAR MISINIZ? •HİKAYENİN TÜM TE...