23.BÖLÜM

1.2K 117 129
                                        

Yaaaaa çok özlediğimi belirterek yazmak istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaaaaa çok özlediğimi belirterek yazmak istiyorum. Bölümü Meryemi özleyerek sizi özleyerek yazdım. Bu arada kitabımı sanki kendi kitabıymış gibi benimseyen tüm arkadaşları çoook öpüyorum. E tabi benden, kitabımdan esirgemeyen o yorumlarınızı deli gibi özledim. Çok teşekkür ederim ya, iyi ki varsınız.

E Tabiki de bölüm hakkında ki düşünce ve yorumlarınızı merak ediyorum e haydi bekliyorum o zaman 💕❣️

Korkuyla çarpan kalbi, önce taş kesmişti. Hiçbirşeyi görememişti ama tam şu an da onu kaybetmektenin korkusu sarmıştı kalbini. Bu öyle bir acıyı önceden görememenin kırgınlığı vardı üzerinde.

Etrafına dikkatle baktı. Bir gün, onun yaşamasına izin verseydi , oda mı böyle gülecekti , o damı böyle hayat dolu bakacaktı.

Damarına batırılan iğnenin yakıcılığını kolunda hissederken sıkıca gözlerini kapattı. Ağlamamak için her ne kadar dirense de yaşlar ondan izinsiz istila etmişti bile.

"Uyumanız için bir iğne daha yapacağım" dedi genç hemşire. Yüzünde ki hüznü görmüştü, kapanan gözlerine rağmen o yaşları görmüştü. O yüzden vazgeçmesi için ağır bir ilaç vurmamıştı.

Kafasını salladı Meryem. Başını yana doğru çevirirken, iğneyi görmek istemedi. Bu ana tanıklık edip daha çok acı çekmek istemedi. Oysa acı çekenin sadece kendisi olmayacağını kendisi de çok iyi biliyordu .

Bir iğne daha batırılırken, bu kez kalbi öyle bir çırpındı ki, sanki uçurumdan düşmeden beş dakika önce sesinin haykırışı gibi, sanki doğmasına izin vermediği bebeğinin kalbi gibiydi.

"Üç dakika içinde uyuya kalacaksınız" ısrarla ona soran gözlerle bakarken , Meryem hıçkırmamak için sıkıyordu kendini, öyle ki damarları patlayacaktı sanki.

Gözlerini açtığı an etrafına baktığın da gözleri bulanık görüyordu. Karnında ki derin bir sancıyla doğrularken, gözlerini kıstı. Sanki vazgeçmek için , ondan bir işaret bekliyordu. Sanki Yıllardır onu kabullenmiş, yada yıllardır onu bekliyormuş gibi bir his sardı, gözlerinden başlayıp kalbine kadar.

"Durun, durun yapmayın" irkilen hemşire eldiveni doktora verdiğin de her ikisi de kaşlarını çattı. Her yeri bulanık gören Meryem, sözlerinin kısık çıkmasıyla anlamadıklarını biliyordu. Çünkü sesi onlara ulaşmamıştı, sadece mırıldanmıştı. Her ne kadar onu almamaları için kendini diri tutmaya çabalasa da artık karanlıktaydı, sadece karanlıkta kendi sesinin içinde boğulan kendisini duyuyordu.

"Onu almayın benden...!"

******🍂🍂🍂********

Başka bir ana şahitlik edecek olan gözlerini aralarken, burnuna takılan garip bir aletten dolayı nefes alamadığını hissediyordu.

MERYEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin