On iki yaşında, seksek oynarken kaderi ailesi tarafından yazılıp evlenme kararı verildi. Meryem , bilmedi, direndi, tükendi, ölmekte istedi, ama tüm sokaklar , tüm kapılar kapandı. Şimdi GÖZÜ YAŞLI MERYEMİN HİKAYESİNE VAR MISINIZ?
•HİKAYENİN TÜM TE...
Herkese iyi geceler diyerek ciddi bir şekilde , tamam susuyorum asdkdjd. Hep diyorum ya yemin ederim kitaptan çok şu duyuru kısmına yazmayı çok seviyorum. Sanki sizinle birebir konuşuyormuş gibi. Her neyse , bu bölümde de olduğu gibi umarım güzel yorumlarınızı bırakırsınız. Ziraaaaa efenimmmm hepinizi orada bekliyor olacağım. E tabi Meryem'le birlikte. Dur dur, daha okumasam sıkılmadıysanız bu bölüm hakkında küçük bir ipucu vereceğim.
Hep diyorum gerçek, yaşanmış bir hikayeden esinlenilerek yazdığım için, herşeyi her saniyeyi yazamayacağım için dönem atlamam lazım. Mesela iki yıl, bir Yıl gibisinden. Neys çok konuştum bölüme geçin bence.
BU ARADA İLERİKİ BÖLÜMLERDE KONUSU DERİN , TATLİŞ EĞLENECEĞİNİZ BİR KİTAPLA KARŞINIZDA OLACAĞIM.
HOŞÇA KALIN!!!! Bir sonra ki bölümü heyecanla bekleyin ....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Allah der ki "Kimi benden çok seversen onu senden alırım"....Ve ekler: "Onsuz yaşayamam" deme,seni onsuz da yaşatırım.
Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur,sabır taşar,canından saydığın yar bile bir gün el olur,aklın şaşar.
Dostun düşmana dönüşür,düşman kalkar dost olur,öyle garip bir dünya.
En garibi de budur ya "Öldüm" der,yine de "yaşarsın.
Hz.Mevlana..
Belki Ahmet'i sevmişti, ona duyduğu his sadece dosttan ibarette değildi, tamam onu da kabul ediyor. Ama Ahmet'i çok sevmişti. Emin olduğu tek şey buydu. Acaba gerçekten bu yüzden mi gitmiştir diye düşünmüyor değil.
Artık Nurettin yoktu. Meryem merdivenlerden çıkarken, onu göremeyeceği için mutluydu. Belki Ahmet'in öldüğünü duymasaydı havalara uçardı. Ama şu an sadece şükretmekle kalıyor.
Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçti. Aslında şu an yatak odasına geçse herşeyin kanıtını bulacaktı.
"Meryem" dedi duymak istemediği bir ses. Ayşe arkasından usulca yaklaşıp elini omzuna yerleştirirken Meryem arkasını döndü.
"Efendim Ayşe" ona karşı kin gütmüyordu. Nefrette etmiyordu. Çünkü nefret sevgi gibi güçlü bir duydu. Birini hemen sevip hemen nefret edemezdi. Belki isterdi insanlara ön yargılı olmayı, onları dinlemeden kızmayı. Belki insanlar o zaman daha az kırardı Meryemi.