On iki yaşında, seksek oynarken kaderi ailesi tarafından yazılıp evlenme kararı verildi. Meryem , bilmedi, direndi, tükendi, ölmekte istedi, ama tüm sokaklar , tüm kapılar kapandı. Şimdi GÖZÜ YAŞLI MERYEMİN HİKAYESİNE VAR MISINIZ?
•HİKAYENİN TÜM TE...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Özellikle şarkıyı bu bölümle okumanızı tavsiye ediyorum veee yine ediyorum, ediyorum,ediyorum.
Biliyorsunuz normalde şarkı önermiyorum ama bu bölümde beni etkiledi. Hem yazarken hemde dinlerken tabi.
Minicik vaktinizi almayacak bir açıklama yapmak isterim. Biliyorsunuz ki bu kitap gerçek hayattan esinlenerek yazdığım bir kitap. Ve altına çizerek söylüyorum ki ne kadar gerçek olursa olsun elbette kendimden kattığım şeyler var. Zaten kendimden katmasam hissedemesem, kitabın bir anlamı kalmaz.
Veee günün anlam ve önemini gösteren konuşmayı yapayım. (Yapmazsa içi rahatlamayacak çünkü) .Geçen bölümde yorum rekoru kırdık resmen. Bende dedim ki o yorumlara karşın onların istediği kadar uzun bir bölüm yükleyeyim.Öyle mutlu oldum ki beni ve kitabımı seven kalbinizden öpüyorum. Çok ciddi söylüyorum bu kitap bana çok şey kattı umarım sizde katmıştır. Çünkü hepimizin hayatında bir MERYEM vardır. Malesef ki MERYEM son değil, olmayacakta.Hepinizin desteğine her bölümde olduğu gibi bu bölümde de bekliyorum. 🦋💕
Bu arada ,Arkadaşlar benim çok sevdiğim ve yakın bir arkadaşımda burada kitap yazıyor , gerçi benim önermeme ihtiyacı bile Yok çünkü zaten tanınmış bir kitap. Belki içinizden okuyan vardır. Şahsen ben okudum ve çok beğendim. İmkansız aşktan doğan güçlü bir aşkı anlatıyor , ben çok beğendim ve hemen yazarım ismini yazıyorum. yazariniz_s canım arkadaşıma buradan çok sevgiler 💕
Veeee... Tabi ki deeeeee KEYİFLİ OKUMALAAAAAR 🦋
Kendinize çok iyi bakın, ne olursa olsun hayattan her daim zevk almaya bakın. Çünkü dünya üzülmek için çok kısa tıpkı mutlu olmak için gibi... Çoook seviliyorsunuz..💕
O , yaralıydı. Bir adamın parmaklarının arasındaydı. Tırnaklarını geçirmişti o adam etine. Kanıyordu Meryem. Bir şeyler derisini parçalayacak gibi oluyor sonra nefes alamıyor. Açmak istiyor gözlerini ama onu engelleyen acısı izin vermiyor.
Saç diplerine kadar narin, incitmek istemeyen o rüzgarı hissetti. Kendi ölümünü kabullenemiyordu. Ölmemeliydi, en azından daha değil. Ama narin sandığı o rüzgar tüm bedenini boğuyor. Hissetmiyordu, sadece karanlıkta onu öldürmeye çalışan rüzgarı hissediyordu.
"Meryem, hadi aç gözlerini" Biri birşey fısıldıyor. Kimin olduğunu bilmeden açıyor gözlerini. İnsan hiç acı çekeceğini bile bile yaşar mı?, yaşamak ister mi?