Selaaaaammmm! Bölüm kısa olduğu için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Bölümü o kadar zor bir psikoloji altında yazdım ki anlatamam. Bir yandan diğer kitabım için çalışmalara başladım hatta bitti diyebilirim.
Bölüm hakkında yorumlarınızı deli gibi merak ediyorum ve özledim. Bir sonraki bölüm üç gün içinde gelecek. Buda bendem size olan sürpriz olsun o zaman ❣️❣️ çokça seviliyorsunuz. Herşey için çok teşekkür ederim.
Bu arada Meryem'in kapağı sizce nasıl olmuş ?
Bu arada bölüm ŞARKISI normalde eklemem ama bu bölümü yazarken en çok dinlediğim şarkıyız buraya bırakıyorum.
"ALEV"
Beyaz karın ortasında ki kızgın ateş, küçük bir kızın saçlarından akıyordu. Ateş düştüğü yeri yakar derler ya, düştüğü yeri yakmadı, ateş düştüğü yerden hariç her yeri yaktı. Herkes can verdi, öldü...
Ruhu katildi, ruhu kendine karşı kana bürünmüştü. Belirsiz renklerin arasında bir güneş gibi parlıyordu ve bir güneş gibi de yakıyordu. Artık can almıyordu, kendinden can veriyordu.
Meryem'in elleri karnında birleşirken, birinin ayak uçlarına düşmüştü. Biri arkasından bağırıyor, sonra da merdivenlerden koşarak baş ucuna geliyordu.
"Hayır , Meryem bana bak, Meryem!" Kendine gelmesi için biri ona tokatlıyor. Sesler keskindi, bir kurşun gibi kalbini delip geçiyordu. Fakat bilemiyordu işte, hayatın ona neler getireceğini bilemiyordu. Söylesenize kim bilebilir?
"Bebeğim.."omzumun gerisinde ki Osman'a baktı. Kirpiklerinin arasında mıhlanmış gözyaşlarını akıtamayacak kadar güçsüzdü.
Herkes birşeyler yaptı. Abisi, annesi, babası, kocası kaynanası, görümcesi.. fakat hala iyi olmak mümkün müydü.
Herşeye rağmen nasıl iyi kalabilir ki, kalbinde ki sızıyla yaşamaya öğrenmeyi bırakın, bir saniye bile katlanamıyordu. Acıyordu işe, ilk kez değil, son kez de değil. Kalbi hep acıyordu. Daha kaç defa kendisinin katili olacaktı, daha kaç defa kendisi için göz yaşı dökecek.
"Tamam , korkma, korkma sana birşey olmasına asla izin vermeyeceğim" yutkundu osman. O an söylediklerinden sonra Ayşen'in kendisine şaşkınca baktığını görmeden Meryem'in başını avuçlarının arasına aldı. Ve ona bir şey olmaması için yemin etti.
"Amca, amcaaaaa!" Osmanın gür sesi evde yankılandı. Belki de son çırpınıştı. Ama Meryem ,
Konuşmadı...
Bir yılan gibi kıvrıldı be acıyla inledi. İliklerine kadar acı hissediyordu . Hücreleri bile titiriyordu. Ateşten bir duvara yaslanmış gibi yanıyordu, beli, tüm bedeni...
Gözlerini Açtığın da sadece acı vardı. Tekrar gözlerini kapattı. Karnına giren sancıyla bir darbe daha girdi.
"Lütfen.." derken dudakları titriyordu. Keşke şu an bayılsa, hiçbir şey hissetmese, hatırlamasa. Bedeninden nasıl gittiğine şahit olmasa. Daha iyi olmaz mıydı? Ya da daha sağlıklı. Zira ruh sağlığı diye bir şey kalmamıştı.
"Ayşe , babanı çağır!" Yüksek sesiyle Meryem bir kez daha irkildi. Kendinde değildi, canı yanıyordu. Sancısı vardı. Oysa az kalmıştı, onu doğurmasına çok az kalmışken neden onu kaybetmemek için savaşıyor. Bu adil değil.
![](https://img.wattpad.com/cover/88741300-288-k95791.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERYEM
Novela JuvenilOn iki yaşında, seksek oynarken kaderi ailesi tarafından yazılıp evlenme kararı verildi. Meryem , bilmedi, direndi, tükendi, ölmekte istedi, ama tüm sokaklar , tüm kapılar kapandı. Şimdi GÖZÜ YAŞLI MERYEMİN HİKAYESİNE VAR MISINIZ? •HİKAYENİN TÜM TE...