Bölüm 3

20K 550 281
                                    

Multimedyada Eylül ve Mert. (Dilek'in diğer adı.)

Hiç karma diye bir şey duydunuz mu? Hani yaptığın kötülük gelir seni bulur gibi bir şey. Ben duymuştum ve buna inanmamıştım. Gerçekten saçma gelmişti. Ama şimdi o karma denen şeye sonuna kadar inanıyorum.

Kırılan parçanın üzerine koyduğum elimi kaldırıp baktığımda kanamadığı için şükrettim. Sadece hafif bir kızarıklık ve sızı vardı o kadar. Elime bakmayı kesip alçılı ayağımı altımdan çıkarıp uzattım. Korktuğum başıma gelmiş ve alçım kayıp yere düşmüştüm. O da yetmiyormuş gibi bir de tabak kırılıp etrafa saçılmıştı. 

Yemekhanede oluşan sessizlik ile kafamı kaldırıp yüzümü buruşturdum. Çok fazla aptal değil miyim? Yanıma bir kız oturup elimi alıp avucumu açtı. "İyi misin? Kesildi mi bir yerin?" Gülümseyip kafamı olumsuz anlamda salladım. O kızla birlikte bir kaç kişi başıma toplanmıştı ve aralarında Dilek'in sevgilisi de vardı. İçimden kocaman hayda çekerken yemekhanenin aşçısı gelip nazikçe iyi olup olmadığımı sordu. Ben bir kişi bile beni takmayıp dalga geçeceklerini zannederken bana ilgiyle yaklaşmışlardı. "Ayağında bir şey var mı? Acıyor mu?" Dilek'in sevgilisi yanıma yaklaşıp bu soruyu sorduğu anda birisi kollarımdan tutup bir çırpıda ayağa kaldırdı.

"Seni ilgilendirmiyor Aslı," deyip beni kalabalığından arasından çıkardığında diyecek bir şeyler arıyordum. Ama o anki durumda ne diyebileceğim hakkında aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Ara sıra insanlara karşı ses çıkarabilme gibi bir özelliğim vardı ama bu dediğim gibi ara sıra devreye giriyordu. Yemekhaneden çıkana kadar hiçbir şey dememiştim fakat merdiven boşluğuna geldiğimizde hemen ellerinden kurtulup bir basamağa oturdum.Her şey bir yana düşerken bacağım katlandığı için çok ağrımaya başlamıştı. 

Pijamamı alçının üzerine kadar sıyırdıktan sonra bir şeye yaramayacağını bilsem de açık olan yerlere masaj yapmaya başladım. "Çok mu ağrıyor? Ne yapmalıyız?" Hemen önüme çöküp o da ellerini bacağıma koyduğunda ona izin vermeyip çektim. Yeterince temas kurmuştuk zaten. Fazlasına gerek yoktu. "Senin bir şey yapmana gerek yok. Arkadaşımı ararım şimdi." Elimi hırkamın cebine atıp telefonumu bulamayınca vücudumda bir korku nüksetti. Masada mı bıraktım yoksa düştüğümde mi kaybettim? Hatırlamıyorum. "Arkadaşının gittiğini gördüm. Okula?" Kafamı olumlu anlamda sallarken hala telefonumu düşünüyordum. Resmen beynim durmuştu. "Bir şey mi oldu?" Ona dönüp uzun süre boş boş baktıktan sonra gidip bulmaya karar verdim. 

Ayağa kalkmaya yeltendiğimde beni kolumdan tuttu. "Nereye gidiyorsun tek başına?" Sorduğu sorular baymaya başladığında gözlerimi devirip sertçe kolumu ondan çektim. Bana bu kadar yakın davranmasından hoşlanmıyordum. Ama söylemekte istemiyordum çünkü insanların kalbini kırma gibi bir huyum yoktu. Davranışlarımla az da olsa anlatmaya çalışsam da ya anlamıyordu yada anlamamazlıktan geliyordu. "Bir yere gitmem gerekiyor." Bir adım atıp onun önüne geçtim ve duvara tutunarak ilerlemeye başladım. "Bende geleyim seninle. Yürüyemiyorsun." Tekrar bana gelip kolumu tuttuğunda ona sertçe döndüm. "Dokunma!" 

Bana şaşkınca bakıp yavaş bir şekilde ellerini çekti. Açık olan ağzımı kapatıp başımı eğdim. Bağırmamın hemen ardından onun yüzünü gördüğümde pişman olmuştum. "Bana dokunulmasından hoşlanmam. Kişisel algılama." Aslında tam da öyle algılaması gerekiyordu. "Özür dilerim, bilmiyordum." Sesinde ki değişimi duyduğumda kafamı kaldırıp ona baktım. Mahcup gibiydi. Yutkunup kafamı salladım. "Önemli değil." 

"Eylül!" Aslı kapıdan adımı söyleyerek girdiğinde ikimizde ona döndük. Elinde telefonumu ve değneklerimi tuttuğunu gördüğümde hemen uzanıp ilk önce telefonumu aldım. "Nerede buldun? Bende aramaya geliyordum şimdi." Kız gözlerini Dilek'ten çekip bana çevirdi ve zorla gülümsedi. "Telefonun yerdeydi ve değneklerinde masadaydı. Görünce hemen yetişeyim dedim. Ama yakaladım sizi. " Memnuniyetle gülümseyip telefonumu cebime koydum. "Ama adımı nereden biliyorsun?" Biraz duraksadıktan sonra tişörtünün kollarını çekiştirdi. "Arkadaşın sana seslenirken duymuştum. Aklımda kalmış." Anladım anlamında kafamı salladıktan sonra ona teşekkür ettim ve asansöre ilerlemeye başladım. İkisi arkamda kaldığında ne yaptıklarını merak etsem de hiç bakmadan düğmeye bastım.

2HEART (girlxgirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin