Gülüşümü tam durdurmuş içeceğimden bir yudum almıştım ki Batuhan'ın tekrar gülmesiyle püskürtmemek için zor tuttum kendimi.
Artık ciddi anlamda karnıma ağrılar girmeye başlamıştı. Anlattığı şeyin komikliğini bilmem ama mimikleri ciddi anlamda gözümden yaş getirmişti. "Bekle," dedim elim karnımda derin bir nefes alırken. "Bayılacağım şimdi." Tekrar gülmemek için dudaklarımı ısırırken o da gözünden akan yaşı sildi ve kafasını salladı.Bir saate yakındır burada oturuyorduk ve konuşmadığımız şey kalmamıştı. Akla gelebilecek herkesin dedikodusunu da yapmıştık ve günah kotamızın dolduğuna emindim. O kadar konuşmamıza rağmen hala Batuhan anlatacak bir şeyler bulabiliyordu. "Karnım ağrıdı resmen, hiç bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum." Kahvesinden bir yudum alırken bana katıldığını göstermek için işaret parmağını kendisine doğrulttu. Yutkunduktan sonra hafifçe bana doğru yaklaştı.
"Seninle bu kadar iyi anlaşacağımızı bilseydim başından sana yürürdüm. Bizim fakültedekiler bölümleri gereği ciddi olmalılarmış. Ne kadar saçma!" Yüzünü buruşturduğunda güldüm. Batuhan hukuk okuyordu ve bazen oradan öğrenciler profesörlerle görüşmek için bizim tarafa geliyorlardı. Ve dediği gibi fazlasıyla suratsız ve ciddilerdi. Hiç hukukta okuyupta içten gülen birine rastlamamıştım. Sanırım Batuhan aralarında istisna kalıyordu. Ve bence dediği gibi bölüm için ciddi olmaları saçmalıktan başka bir şey değildi.
"Haklısın, sakın onlara benzeyeyim deme." Kafasını hızla sağa sola salladı. "Gerçi beni kandırmış olman oldukça kırıcıydı ama," deyip kafamı eğdim. Karşımda çırpınmaya başlayıp bana uzandı. "Ya Eylül. Söylemiştim ama sebebini. Arkadaş olmak istiyordum ama sonra homofobik olduğunu öğrendim ve bende birazcık dönüş yaptım." Bileğimi kavramış bana yalvaran gözlerle bakarken bir süre ses çıkarmadan bekledim.
"Sana homofobik olduğumu kim söyledi?" Rahatsızca kaşlarımı çatıp kafamı kaldırdım. Alt dudağını hafifçe büküp geriye çekildi. "Pelin söyledi."
Ses çıkarmadan şaşkınca ona bakmaya devam ederken o konuşmaya devam etti. "Aslında sana eşcinsel olduğumu itiraf ederken homofobik olduğunu biliyordum ama sen öyle karşımda ağlarken kendimi kötü hissettim." Yutkunup kafamı sağa sola salladım.
"Sen itiraf ettiğinde homofobik değildim ki zaten. Ben seninle tanışmadan önce de değildim. Uzun zaman önce o saçma şeyden kurtulmuştum." Kaşlarını kaldırıp telefonunu çıkardı ve bir süre bana bakmadan orada oyalandı. Ne yaptığını sorgularken telefonu bana uzattı. "Pelin bana bunu seninle tanıştıktan sonra söyledi. Bak,"
Batuhan ve Pelin arasında geçen konuşmayı okurken olabildiğince kaşlarım çatılmıştı. Uzun bir konuşmaydı ve neredeyse yalanlarla doluydu. Pelin benim hakkımda türlü saçmalıklar uydurup Batuhan'a söylemişti ve içimde ona karşı bir sinir büyümeye başlamıştı.
Dişlerimi sıkabildiğim kadar sıktım ve konuşmanın bazı yerlerini çekip kendime attım. "Dediklerinin hiçbirine inanma. Hepsi yalan. Bir kıza aşıkken nasıl homofobik olabilirim!" Sesim hafif yükseldiğinde Batuhan da yumruklarını sıkmıştı. Benim hakkımda kim bilir başka kimlere neler demişti ve ben bunu daha yeni öğreniyordum. "Onunla konuşma artık," dedim saçlarımı tekrar toplarken. "Ve bu konu hakkında hiçbir şey söyleme."
"Nasıl söylemem? Bunca zaman seni yanlış tanıdım resmen."
Sitem ettiğinde kafamı salladım. "Şuanda aramızda bir problem olmadı o yüzden boşver. Ben onunla, konuşurum."
Pek gönüllü olmasa da dediğimi kabul ettiğinde gülümseyip az önce yaptığı espriyi hatırlattım ve tekrar gülmeye başladık.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2HEART (girlxgirl)
Подростковая литератураEşcinsel hikayesidir. Homofobik olanlar lütfen az ötede dursun. -25.01.2017- -14.11.2017-