Önümde bitirdiğim kahve bardağımla bakışırken bir kez daha tırnağımı cama vurup oflayarak kafamı kaldırdım. O kızı daha ne kadar beklemem gerekiyordu merak ediyorum. Bir şey konuşmak için beni davet eden oydu fakat ben onu bekliyordum.
Son on dakikadır yaptığım gibi tekrar saate baktım. Eğer iki dakika içinde gelmezse kalkacaktım. Sırf önemli olduğunu söylediği için Pelin ile düzgün kahvaltı edememiştim. Ağzıma bir şeyler tıkıştırıp apar topar kalkıp buraya gelmiştim. Gerçi ne diye bu kadar heyecan yapmıştım orası da belli değil. Kız gerçekten şuana kadar gördüğüm gibi saf bir aşık değilmiş. Oldukça ukala ve, biraz fazla samimiydi. Onun için üzüldüğüme inanamıyorum cidden.
Telefonumun kapanan ekranı açıp saate bakmıştım ki zıplayarak birisinin karşımdaki sandalyeye oturmasıyla bakışlarımı oraya çevirdim. "İşte geldim." Aslı denen kız karşımda parlak bir şekilde gülümserken ben ise daha da sinirleniyor ve yüzümü ifadesiz tutmaya devam ediyordum. Boğazımı temizleyip elimdekini masaya bıraktım ve dikleştim. "Evet, sonunda." Çantasını ve ceketini arkasına koyarken bana bakıp kocaman sırıttı. "Ah evet, biraz geç kaldım. Dilek ile birlikteydikte." Özellikle bunu belirtmesi sinirlerimi gerse de bir şey demedim ve kollarımı önümde bağlayıp anlatacağı şeyi beklemeye başladım. Umarım anlatacağı şey bahsettiği kadar önem taşıyan bir şeydir, yoksa kıyameti koparabilirim. Yapacağı herhangi bir yanlış harekette bunu yapabilirim.
"Ee, nasılsın bakalım?" Ona boş boş bakarken dilimi dişlerimin iç kısmında gezdirdim. "İyiyim, benimle konuşacağın konu neydi?" Ona hal hatır sormaya hiç niyetim yoktu. Sadece hiç bir alakamız yokken bir anda bu kızın benimle ne konuşacağını bilmek istiyordum o kadar. Ve bunu öğrenip, diyeceklerimi diyecek ve kalkıp gidecektim. Birlikte gereğinden fazla vakit geçirmemize hiç mi hiç gerek yoktu. Aslında konunun az çok ne ile, hatta kim ile ilgili olduğunu tahmin edebiliyorum.
"Ne acelemiz var ya? Direk konuya girmek kabalık olmaz mı?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Pekala. Sen nasıl istiyorsan." Bir anda yüzündeki o gereksizce sıcak olan gülüşü silinmiş ve ciddileşmişti. Yaslandığı yerden ayrılıp masaya doğru eğildi ve kollarını masaya koydu. "Seninle ne konuşacağım hakkında hiç tahminin var mı?" Gözlerimi devirip onun gibi dikleşip masaya yaklaştım. Sanki bana baskın geliyormuş hissini ortadan kaldırmam gerekiyordu. Çünkü, o böyle bir şeye kalkışamazdı. "Hayır yok. Hatta seni ilk defa görüyorum diyebilirim. Senin gibi birini hayatımda ilk kez görüyorken, ne konuşacağımızı nereden bilebilirim ki?" İşte başlıyorduk. Bu kıza kendimi asla yedirmem! Hafifçe güldüğünde bakışlarını benden çekmişti. Fakat az sonra tekrar bana baktı. "O zaman ben direk sadede geleyim."
"En iyisini yaparsın," diyerek lafını bitirmesini bile baklememiştim. Konunun Mert olduğunu üçüncü kişi bile anlayabilirdi. Bu kız insanları salak mı sanıyor? "Dilek bir süre önce ayrı bir odaya çıktı. Çünkü eşyalarımız bir odaya sığmıyordu. Ve o da ayrı bir oda alarak odamızdaki gereksiz eşyaları oraya taşıdı." Dediği şeyin saçmalığıyla alayla güldüm ve sanki bunu saklamak istiyormuş gibi elimi ağzıma kapattım. Bu yaptığıma oldukça bozulmuş olacak ki yutkunup dudaklarını ıslattı ve konuşmasına devam etti. "Sizin de odanız yanınca sende oraya transfer oldun. Buraya kadar sorun yok." Derin bir nefes alıp diyeceklerinin devamını bekledim. "Sorun şu ki seni ona çok fazla yakın gördüm. Sence bu yanlış değil mi?"
Bu kız cidden göründüğünden de salaktı. Az önce kendi ağzıyla sevgilisinin onu terk ettiğini söylemesine rağmen şimdi beni uyarıyor mu? Cidden. "Peki bu seni neden ilgilendiriyor?" Ona hala aynı ifadeyle sadece biraz daha alayla bakmaya devam ediyordum. Ama bu kız oldukça arsızdı. "Neden mi ilgilendiriyor? Çünkü o benim sevgilim. Sence ilgilendirmesi çok doğal değil mi?" Gözlerimi devirip tekrar ona baktım. "Sevgilisi olman arkadaşlarına karışabileceğin anlamına gelmiyor. Ayrıca yakınlaşmamız seni neden bu kadar geriyor ki? Sonuçta o senin sevgilin. Onun seni bırakmayacağı konusunda kendine güvenmen gerekirdi. Asıl yanlış olan bu." Söylediklerim onu derin düşüncelere sokmuştu. Bu yüzden, bir süre öylece yüzüme bakmaya ve tırnaklarıyla oynamaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2HEART (girlxgirl)
Ficção AdolescenteEşcinsel hikayesidir. Homofobik olanlar lütfen az ötede dursun. -25.01.2017- -14.11.2017-