Dilek bana şaşkın bir ifadeyle bakarken ben hala gülümsüyor ve içimden gitmeleri için dua ediyordum. "N-nasıl yani? Az ön-" demesine izin vermeyerek sözünü kestim. Sevgilisinin yanında gerçekten böyle bir şey diyeceğimi mi düşünüyordu? "Yanlış görmüşsün dedim ya, neyi soruyorsun hala?" Dilek bana bakarken sevgilisi arkada hareket ettiğinde arkasına bakıp hiç bir şey demeden yanımdan ayrıldı. Ona el salladığım için pişman olmuştum. Sanırım ona alışma işini çok abartmıştım. Dediğim şey için üzgün hissediyordum ama birisi benim sevgilime el sallasa nasıl hissederim? Kız ne yapmış olursa olsun hala onu seviyordu ve affetmesi için gurursuzca peşinde dolaşıyordu. Bunu ona yapamazdım.
"Al bakalım." Pelin yemeğimi önüme bıraktığında isteksizce çatalı elime aldım. Bütün iştahımı kaçırmışlardı. "Teşekkürler," dediğimde gülümseyerek yemeğine başladı. İstemesem de bir şey belli etmemek için bende başladım.
Sohbet ederek yemeğimizi bitirdiğimizde biraz daha oturup sonra bahçeye çıktık. Pelin'in sigara içmesi gerekiyormuş. "Sana kaç defa içme diyeceğim ben?" Bana mahçupça baktıktan sonra bir kez daha çekti. "Bu o kadar kolay değil ki bebeğim." Derin bir nefes alıp kollarımı bağladım. Nesi kolay değil bunun? Altı üstü içmeyeceksin olacak bitecek. "Nasıl bırakılmıyor ya? Çokta kolay." Küçük bir kahkaha atıp yutkundu. "Bak bunu bir gün içmediğin zaman sinirleniyorsun, başın ağrıyor, sanki dertten ölecekmişsin gibi hissediyorsun." Gözlerimi devirip cevap vermedim. Sanki bunu içince tüm dertler bitiyor ya!
"Bırakabilmem için kafamda bitiremem gerekiyor. Ama ben yapamıyorum. Tıpkı bitiremediğim biri gibi." Ona şaşkınca döndüğümde soğuktan sulanmış kısık gözleriyle bana bakıyordu. On saniye geçmişti ki kafasını çevirip sigarasını attı ve ayağa kalktı. "Neyse hadi içeri girelim. Ama dur bir dakika." Oturduğumuz bankın hemen yanında bulunan çalılığın dibine elini soktuğunda şaşkınca gözlerimi büyüttüm. "Ne yapıyorsun Pelin?" Dikleşip bana döndüğünde elinde salladığı bira kutularıyla şok oldum. "Bunlar ne? Orada ne işleri var? Ne zaman koydun oraya?" Giriş kapısının aksi yönüne doğru ilerlemeye başladığında peşinden ilerlemeye başladım.
"Bunlar bira, sabah alıp ben koydum." Hala nereye gittiğimizi merak ediyordum. En sonunda durduğunda yukarıdan iple sarkan bir kutunun içine koydu elindekileri. Sonra hızla içeri girip yukarı çıktık ve Pelin pencereyi açtı. Ne yaptığını anlamaya çalışırken az önceki kutu elindeydi. Bir kez daha şok yaşarken yatağın üzerine oturdum. "Yok artık. Ne zaman yaptın bunları?" Elindekileri masanın üzerine koyduktan sonra hırkasını çıkarıp yatağa fırlattı. "Sen banyodayken. Biraz soğusunlar diye aşağıya bıraktım ve sonra içeriye elimde bunlarla giremeyeceğim için bunu yaptım." Eliyle ipe bağladı kutuyu gösterirken kafamı sağa sola salladım. "Aştın sen kendini." Sırıtarak bunu onayladı ve bir kutuyu açıp kafaya dikti.
Ben onu şaşkınca izlerken bana da uzattı ama ben kabul etmedim. "İçecek kadar üzgün hissetmiyorum." Bende alkol alıyordum ama ya eğlenmek istediğimde yada çok üzgün hissettiğimde içiyordum. Yani Pelin kadar müptelası değildim. "Ben hissediyorum. Bu yüzden bugün kör kütük sarhoş olmayı planlıyorum. Gerçi birayla ne kadar sarhoş olunur bilmiyorum ama hepsini içersem belki olurum." Ona engel olmanın bir anlamı olmadığı için hiçbir şey demeden yatağın içine girdim.
"Neden üzgün hissediyorsun?"
Onu görebileceğim şekilde yatağın yanına çöktü ve koca bir yudum daha aldı. "Sana söyleyemem." Dediği şeye üzülsem de bir şey demedim. Sonuçta kendi bileceği bir şeydi. Onu söyle diye zorlayamazdım. "Sadece çok kötü olduğumu bilsen yeter." Hiçbir yorumda bulunmayacağımı anladığında bir daha bir şey söylemedi. Beş dakika sonra en sonunda ayağa kalktı ve para birleştirerek aldığımız ısıtıcıyı fişe taktı. "Kaloriferleri yeteri kadar neden açmıyorlar?" İşi bittiğinde tekrar yerine oturup içmeye devam etti. Onun bu haline üzülüyordum. Neden kimseye derdini anlatmıyordu? Neden tek başına katlanmaya çalışıyordu? Yada belkide anlattığı insanlar vardı ve sadece beni bunun dışında tutuyordu.
Ben bunları düşünürken Pelin üçüncüyü içiyordu ki uyuya kalmışım.
EVET BU BÖLÜM BAYA BİR KISA OLDU AMA KAFAMDA KURDUĞUM KURGU BUNU GEREKTİRİYORDU. HİKAYENİN GİDİŞATI BİRAZ SIKICIYDI KABUL. AMA EMİN OLUN DEVAMINDA OLACAK OLAYLAR YÜZÜNDEN BÖYLEYDİ. SIRADAKİ BÖLÜMDE OLAYLAR GELİŞECEK BU YÜZDEN LÜTFEN VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN. VE BEĞENMEDİĞİNİZ YERLERİ BANA SÖYLEYİN. SÖYLEYİN Kİ BUNLARI TELAFİ EDEYİM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2HEART (girlxgirl)
Teen FictionEşcinsel hikayesidir. Homofobik olanlar lütfen az ötede dursun. -25.01.2017- -14.11.2017-