Bölüm - 17

9.8K 1.3K 966
                                    

Sınırın geçilmesini hiç beklemiyordum ve sabaha çok mutlu uyandım ay yiyeceğim sizi :"))
Bölümü Winchester324 ponçiğine ithaf ediyorum ♡

Sasirdiniz degil mi sabah sabah ooo Give Me Love oldunuz biliyorum ajsjdj Sabahım güzel başlasa da biraz moralim bozuk azicik ama sjsjd o yüzden şimdi yayımlıyorum bölümü... güzel yorumlarınızla yüzüm gülsün ♡

Sınır +32 oy~ son bölüm :"))

***

Lisenin ilk senesi. Kendim için bir sürü şeyi umut ederek girdiğim o kapının arkasında ortaokulda yaşadığım can sıkıcı olayları bırakmıştım. Yeni bir okul, yeni insanlar. Bu yepyeni bir hayat demekti benim için. Her şeye baştan başlayacak ve ortaokulun aksine burada güzel anılar elde edecektim.

Yine de ürkek olmalarını engelleyemediğim adımlarımla okulun bahçesine girdiğim ilk an üzerimde hissettiğim bakışlar canımı sıkmıştı. Ya da öncesinde yaşadıklarımdan dolayı insanların bakışlarına karşı fazla hassaslaşmıştım. Görmekten korktuğum şekilde beni ezikmişim gibi süzmelerinden endişeliydim ve fazlasıyla açılmış algılarım sanki her şey korktuğum şekilde ilerliyormuş gibi hissettiriyordu.

Elime öncesinde okula kaydımı yaptırmaya geldiğim zaman tutuşturulan ders programının yazılı olduğu kağıdı inceleyerek ilerliyordum. Diğer elimde de okulun krokisi vardı. Spor salonu, müzik odası, yüzme havuzu ve okul binasının içinde bulunan odalar. Orada tarif edilene göre sınıfım giriş katının sonundaydı. Merdiven çıkmayacağım diye sevinerek ilerlerken bir şey durmamı sağlamıştı.

Az önce bir şeye çarpmıştım. Kafamı elimde tuttuğum kağıtlardan kaldırıp da baktığımda çarptığım o şeyin neden yumuşak olduğunu gözlerime değen omuzlarla anladım. Bir insandı çarptığım.

"Özür dilerim efendim"

Karşımda duran beden benden bir kafa boyu kadar uzundu. Gerçekten güzel bulduğum gözleri biraz kısılmış, dudaklarında alaycı bir gülümseme yerini almıştı. Kafasını biraz yana eğip boynunu bana yaklaştırdıktan sonra "Efendim?" demişti soru sorar gibi.

Sonra da pozisyonunu eski haline getirip tiz alaycı bir kahkaha patlattı. Yanında olduğunu yeni fark ettiğim birine dönüp "Efendim dedi duydun mu?" diye sorarken hala gülüyordu. Sinirlerim bozulsa da sesimi çıkaramamıştım. Lisenin benim için daha farklı bir yer olmasını istiyorsam bu tarz şeyleri görmezden gelmeliydim. Daha ilk günden bir kavgaya karışamazdım. Hem bakıldığında benden epey büyük görünüyordu. Bir sunbaeye saygısızlık yapamazdım.

"Sevdim seni bücür. Ben de kendime eğlenecek yeni oyuncaklar arıyordum."

Kurduğu cümlenin ne kadar onur zedeleyici olduğunu idrak ettiğimde gözlerim dolmuştu. Ona sadece çarpmıştım ve bunu bilmeden yaptığım halde özür de dilemiştim. Neyini uzatıyordu ki? Daha farklı olmasını istediğim hayatımın ilk günü bu kadar boktan başlamak zorunda mıydı?

Yüzüne bakmaya cesaret edemediğimden kafamı yere eğmiştim. Belki ona karşı gelmezsem benimle uğraşmaktan vazgeçerdi. Hem hissettiklerimin bir yan etkisi olarak gözlerim de dolmuştu. Bunu görmesini istemiyordum.

"Neden bu kadar şişkosun? Annen seni neyle besledi?"

Kafamı ısrarla yerden kaldırmazken kurduğu cümle öncekinden daha çok yakmıştı canımı. Annemden bahsetmek zorunda mıydı? Bir annem olmadığını söylesem acıyıp benimle uğraşmaktan vazgeçer miydi?

"Benim bir annem yok"

Söylediğime bir kahkaha patlatıp etrafındakilere seslenmişti. "Duydunuz mu millet bir annesi yokmuş" bir kahkaha daha. Hatta onunkine eklenen kahkaha sayısı o kadar fazlaydı ki cesaret edip de kafamı kaldırdığımda etrafımızı saran kalabalığı görmüştüm. Yutkundum.

Give Me Love ° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin