Bölüm - 32

8.4K 1.1K 949
                                    

Gene dayanamadım asjdsjakdk Bölüm, ollymichael e ithaftır :')) keyifli okumalar kuzular :*

Bu arada whatsapp grubu kursam gelir misiniiiz?



***

"Seni salak herif niye getirdin bizi buraya?"

Kaç dakika olmuştu bilmiyordum ama zihnim uzun zamandan beri neresi olduğunu bilmediğim bir evden gelen bağırtılara rağmen uyanmamaya direniyordu. Kafamın içinde tepişip duran fillere aldırmadan birbirlerine kavuşmuş gözkapaklarımı zorlukla aralamaya çalıştım ama bedenim hala uyku halinde gibiydi.

Ağzımda acı bir tat, burnumda yabancı kokular varken sonunda Tae'ye ait olduğunu anlayabildiğim ses "Pis sapık ne yaptın dün gece bana?" diye bağırınca gözlerimi tanımadığım bir ortama açmıştım. Her an birbirlerine yeniden kenetleneceklermiş gibi yakın olan kirpiklerimin arasından bulunduğum odayı incelemeye başladığımda bu sefer kulağıma Hoseok'un sesi çalındı.

"Asıl sapık sensin bence. Dün gece yine üzerime atlayarak 'Sarhoşluğumdan faydalansan fena olmaz aslında' gibi cümleler kurup durdun."

Tae'ydi bu yapardı.

Üzerimdeki yorgunluğu silkeleyip uzandığım yerde doğrulduktan sonra karşımdaki kanepede uyuyormuş gibi görünen Yoongi ile karşılaşmıştım. Bir eli kafasının altında diğeri alnındaydı. Bacaklarını kendine doğru iyice çekerken "İkisini de ben becereceğim, o olacak" diye mırıldandığında uzunca bir zamandan sonra gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk kişinin Jungkook değil de başkası olmasına bile aldırmadan bir kahkaha attım. Alnındaki elini kafasından çektikten sonra bana ters bir bakış atmıştı Yoongi.

"Anladığım kadarıyla Hoseok'un evindeyiz, değil mi hyung?"

O da benim gibi doğrulup şakaklarını ovarken bir yandan da ağzının içinde bir mırıltıyla beni onaylamıştı. Konuşmaya üşenir hali beni yeniden gülmeye itince yanaklarımı dişleyip başımı bulunduğumuz odanın kapısına çevirdim. Hoseok ve Tae'nin sesleri kesilmişe benziyordu. O ikisi cidden nasıl anlaşacaklardı merak ediyordum.

"Kafamın içinde filler koşuşturuyormuş gibi" Gözlerimi yeniden Yoongi'ye çevirip de söylediğimde omuzlarını kaldırıp indirmişti. Kafasını kaldırıp ellerini şakaklarından çektikten sonra "Cidden dün gece en boktan yeni yıl gecemizdi" dedi. "İkiniz de birbirinizden sarhoştunuz. Tae bir yandan Hoseok'u arayıp ağlarken sen de bir yandan Jungkook'un hayaletini gördüğünü söyleyip duruyordun. Sonra Hoseok geldi, Tae çocuğu herkesin içinde yiyecekken zor kurtardı canını. Bu sefer de sen başladın 'Jungkook kokunu özledim ne olur dön' diye bağırmaya. Yine dönüp bana sardın bir ara 'Gel buraya seni öpeceğim'ler 'Herkeste Jungkook'u görüyorum bu normal mi'ler, 'Hyung neden Jungkook kadar seksi değilsin'ler..Hayır biraz daha devam etseydin cidden arayacaktım onu."

Ah Tanrım!

Yoongi dün geceye dair hiç hatırlamadığım utanç verici anılarımı yüzüme vurunca parmak uçlarıma kadar kızarmıştım. Cidden, sarhoşluğumun hiç şakası yoktu. Daha önce bu şekilde dibine kadar saçmaladığımı dahi hatırlamıyordum. Tamamıyla Jeon Jungkook etkisiydi. Ayrılık böyle bir şeydi demek...

"Senin için zor olmuş olmalı" dedim gözlerimi gözlerinden kaçırarak "Tae'nin sarhoşluğu bir yandan benimki bir yandan" Bir kahkaha atıp yerinden kalktıktan sonra "Sahi Tae demişken" diye giriş yaptı cümlesine "Şu ikisi ne yapıyor içeride? Sesleri de kesildi. Tae öldürmüş olmasın çocuğu?"

Dediğiyle güldüm ama bir yandan da panikleyip elime kendimi Tae'nin azabından belki korur umuduyla yastığı aldıktan sonra Yoongi ile birlikte salona doğru adımlamaya başladım. Hoseok'un evi epey geniş ve huzurlu bir şekilde dekore edilmişe benziyordu. Pastel renkler, huzur vericiydi. Kendimi rahatlamış hissederek yürüyordum ta ki...

Give Me Love ° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin