YA YEMİN EDİYORUM DELİRECEKTİM BUGÜN HİÇBİR İŞİM YOLUNDA GİTMEDİ OTURUP SİNİRİMDEN AĞLADIM. BU BÖLÜMÜ KİMSEYE İTHAF ETMİYORUM LANETLİ BU ZIKKIM BÖLÜM. AY CİDDEN. TELEFONUM BOZULDU. WHATSAPP DAHİL TÜM UYGULAMALARDAN ÇIKIŞIMI YAPMIŞ. WATTPAD'E GİRDİM BİR BAKTIM BÖLÜM DÜZENLEDİĞİM GİBİ DEĞİL VE DÜZELTME GEÇMİŞİ SİLİNMİŞ. CİDDEN OTURDUM AĞLADIM YA.
SON CÜMLELER O KADAR FARKLIYDI Kİ VE BEN O KADAR HATIRLAMIYORUM Kİ AĞLAYACAĞIM YENİDEN. OKUMADAN ATIYORUM VALLAHİ BİR TON YANLIŞ VARDIR. BU BÖLÜMLÜK KUSURUMA BAKMAYIN.
YARIN ŞEHİRLER ARASI YOLCULUĞUA ÇIKACAĞIM O YÜZDEN SINIRI YÜKSEKTEN ATIYORUM 45 OY DİYE. SİZ ŞEYEDİN BEN EVE GİDİNCE YAYIMLAYACAĞIM DİĞER BÖLÜMÜ HADİ GÖRÜŞÜRÜZ.
***
Yanaklarımdaki sıcaklık, karnımdaki sancı, göğsümün sol yanına vuran kalbimin tüm gece kulaklarımda yankılanması, dudaklarımı birbirine bastırıp da gözlerimi kapadığım an zihnime doluşan o kutsal anılar...
Gece boyu ona bir kez daha rezil olmayayım diye sesimi çıkarmadan uyumaya çalışmıştım ama başarılı olduğum pek söylenemezdi. Tanrım! Zaten dilimin üzerinde gezinen dilini ve dudaklarıma bıraktığı minik baskıları hatırladığım sürece nasıl uyuyabilirdim ki!
O kör kütük sarhoş olduğundan uyandığında tüm olanları hatırlayacağına dair şüphelerim vardı ama yine de söylediği son cümlelere tutunup gerçekten hatırlamasına istiyordum çünkü Tanrı aşkına bu benim ilk öpücüğümdü!
Şimdi biz neydik?
Arkadaşlar öpüşmezdi öyle değil mi? Ah tabi ki öpüşmezlerdi ben Tae ile ne zaman öpüşmüştüm? Pekala o halde sevgili miydik? Ah tabi ki değildik! Sabah uyandığında beni öptüğünü hatırlamayacaktı bile. Tanrım neden sarhoşken beni öpmesine izin vermiştim ki?
Tam bir baş belası!
Tüm gecem aklımda oradan oraya koşturan birbirinden bağımsız saçma düşüncelerle geçmişken ne ara uykuya daldığımı bile hatırlamıyordum. Zihnime kadife sesi çalınana kadar uykunun en derin kıyılarında yüzmüştüm. Yine de ondan daha tatlı gelen ses beynimin kapılarını tıklattığında güçlükle araladığım gözlerimi karşımdaki bedene diktim.
İki eliyle de şakaklarını ovarken "Günaydın" demişti bana. O kadar içtiği için başı ağrıyor olmalıydı ve bu bana yeniden hiçbir şey hatırlamadığı gerçeğini bağırınca suratımı asarak kanepede oturur pozisyona geçtim.
"Günaydın"
Şakaklarını ovmayı kesip "Neden burada uyudun ki?" diye sordu uykulu sesiyle. Gözleri kıpkırmızıydı ve sesi de epey pürüzlü çıkıyordu. O dün gece o kadar içince kendi yatağında yatmak istemişti. Aslına bakarsanız kendi yatağında benimle yatmak istemişti ama ben o sırada düşünme yetimi kaybettiğimden onu odasında yalnız bırakmıştım.
"Yatağını özlediğini söyleyip durdun" dedim sorusuna cevaben. Aslında heyecanlı ya da utangaç olmam gerekirdi ama karşımda düne dair anılarının tamamı silinmiş gibi duran bedenle konuştukça heyecanım da utancım da yerini sinir bozucu bir hayal kırıklığına bırakıyordu.
İlk defa biriyle öpüşmüştüm ve o bunu hatırlamıyordu bile! Ne harika!
"Ben şey" diye başladı kucağında duran ellerinden birini alıp boğazına götürürken. "Dün gece hm" Boğazını genelde utandığı zamanlarda kaşıyordu öyle değil mi? O halde belki de dün geceyi hatırlıyordu ha? O yüzden utangaç küçük bir kurabiyeye dönüşüp kelimelerini toparlayamıyordu. Tanrım! İşte şimdi heyecanlanmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Give Me Love ° Jikook
FanficO zeytin gözler, ailemdi benim. Beni onların muhteşem dünyasıyla tanıştıran biricik dostum Gözde'ye -@jikookbtsx- ithaftır. 💜 07.01.2017 - 09.03.2017