16.Bölüm

244 20 18
                                    

Bedirhan bana baktıktan sonra gitmeyi tercih etmişti,kendi kendime "Bedirhan ve sen zaten imkansızdı" diyerek duygularımı geçiştiriyordum. Samet'in sesiyle kurduğum ve düşlediğim tüm hayaller uçup gitmişti.

"Hadi o zaman biz yemek yiyelim"

Herkes masaya geçerken Ayhan bana bakıp gülüyordu,kendisi aralarında ki en çocuksu olanıydı ve onun gülmesine dayanamayıp bende gülmüştüm. Masada karşılıklı otururken herkes merakla beni izliyordu bu durum gayet sinir bozucuydu.

"Birşey mi oldu acaba?"

Samet ellerini bağdaştırıp söze girdi;

"Anlat Bedirhan seni niye buraya getirdi?"
"Bilmiyorum bende zorla getirdi"

Ayhan masadan kalkıp dikkati üzerine çekmişti aniden yanıma gelip parmağını yanağıma değdirmişti, şaşkın  bakışlarla onu izliyordum.

"Yüzün çok yumuşak hadi arkadaş olalım"

Gülerek cevap vericektim ki Ateş Ayhan'ın yanına gelerek;

"Ayhan'cım yine bu moda girdin lütfen artık kendin ol hem Melisa şimdi yorgundur bırakalım dinlensin ve soruları yarın sorarız"

Ayhan'ı sevmiştim aslında,çok samimiydi ve bu çocuksu hali onu çok çekici yapıyordu. Ateş yine her zaman ki gibi beni olaylardan kurtarmıştı. Bana işaret ederek kalmam gerektiğini söylemişti,yavaşça kalkarken aniden baş dönmesiyle dengemi kaybetmiştim ve Ateş hamle yaparak beni tutmuştu.

"İyi misin Melisa?"
"İyiyim Ateş sadece başım döndü"
"Artık yatman gerekiyor,tutun banada seni odaya getireyim"

Ateş'in dediklerini yapıp odaya çıktım,beni yatağa yatırır yatırmaz odadan çıktı ve ben fazla halsizdim. Uykum yoktu fakat gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu bir süre sonra elimi kaldıracak halim olmadığını fark ettim,konuşmakta zorluk çekiyordum ve birinin beni fark etmesi gerekiyordu çünkü canım fazlasıyla yanıyordu. İçimden "ne oluyor bana?" diye düşünürken yatağın yan tarafında duran masanın üzerinde ki cam bardağı gözüme kestirdim ve elimle bardağı itmeye çalıştım,umduğum gibi olmuştu hedefe ulaşır ulaşmaz Ateş'in odaya gelmesiyle şükür etmem bir oldu. Ateş beni bu halde görünce yanıma koştu ve alnıma dokundu.

"Melisa çok Ateş'in var hastaneye gitmemiz gerek"
"Hastane olmaz"
"Neden,neden olmaz Melisa?"
"Hastanelerden nefret ederim"
"Nerdeyse havale geçiriyorsun inat etmeyi bırak"

Kafamı defalarca hayır anlamına gelen işaretlerle salladım ve Ateş sürekli iç çekiyordu. Odaya Samet ile Ayhan'ın gelmesiyle ikimiz de sıçramıştık.

"Yine ne oldu?"
"Ayhan gidip nemli havlu getir"
"Bedirhan'ı aramamız gerekmez mi?"
"Ayhan hadi dediğimi yap"

Samet kapıdan adım atarak Ayhan'ı durdurdu;

"Ateş,Ayhan çok haklı. Melisa'yı buraya getiren Bedirhan sorumluluğunu alması lazım. Ayhan gidip Bedirhan'ı ara"

Ayhan koşarak odadan çıkmıştı kafamı güçlükle kaldırıp Ateş'e bakmıştım,bir hayli çaresiz ve bir o kadar da sinirli gözüküyordu. Odadan çıkmışlardı ama çok uzakta değillerdi, seslerini duyuyordum fakat hiç birşey anlayamıyordum. Ayhan'ın sesin telaşlı gibiydi. Sanırım Bedirhan ile konuşuyordu. Telefonu kapattığında herkes beş saniyeliğine susmuştu, neler olduğunu merak ediyordum, ama kimse yanıma gelmiyordu. Ben alevler içerisinde kıvranırken bir an önce birinin gelip bana yardım etmesi için kendi içimde yalvarıyordum. Şuan ılık bir su banyosu ne güzel giderdi. Kapı çaldığında düşüncelerimden uzaklaşarak gözlerimi açmaya çalışıyordum, benim için bir hayli zor bir işti çünkü sanki göz kapaklarım bin ton ağırlığındaki halter gibiydi. Sonunda gözlerimi hafif aralayarak odanın kapısına doğru döndüm. Ayhan hızlıca merdivenlerden inip kapıyı açmıştı.

LADES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin