21.Bölüm

207 16 18
                                    

Bedirhan arkasını dönüp giderken koşarak arkasından sarıldım,biliyorum bu yaptığım en büyük çılgınlıktı ama bana sırtını çevirip gitmesine izin veremezdim.

"Şimdi ne yapıyorsun Melisa?"
"Sadece sarılıyorum"

Bedirhan beni itip yoluna devam etmişti,onu sevdiğimi daha nasıl belli edebilirdim? Belki de kendime engel olmalıydım yada kendimden nefret ettirmeliydim,bunların hepsini bir yana bırakıp gidişini izledim.

"Özür dilerim"

Bunu ne kadar söylesemde artık beni duyamıcak kadar uzaktaydı,insanları kaybetme korkum vardı ve ben aşık olmak istemiyordum ama herşey için çok geçti. Yaşadığımız herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçmişti,ben hiç bir erkek için ağlamazken o an yere diz çöküp ağlamaya başlamıştım.

"Özür dilerim Bedirhan,özür dilerim"
"Böyle olacağını biliyordum"

Kafamı kaldırdığım da Ateş elini uzatmış bana bakıyordu,İdil'de ordan uzaklaşıyordu.

"Seni eve bırakmamı ister misin?"
"Gerçekten iyi olur"

Arabaya giderken son bir kez arkama baktım,Bedirhan yoluna devam ederken kafası yere eğikti ve böyle olmamalıydı,beni arkadaşı olarak gördüğü için derinden sarsılmış olmalıydı.

"Bedirhan'ı seviyor musun?"
"Bedirhan'a aşık oldum"
"Eminim duygularınız karşılıklıdır"
"Sanmıyorum,yani Bedirhan'ın tipi değilim"

Neden bu kadar sorun ediyordum ki? Sonuçta temelli gitmiyorum,elbet tekrar karşılaşacağız ve aynı okuldayız bu kadar büyütmeye gerek yok.

"Hangi gün gidiyorsun"
"Çok düşündüm,bugün gitmeye karar verdim"
"Emin misin?"
"Emin olmaya çalışıyorum"

Aslında emin değildim çünkü her günüm nerdeyse Bedirhan ile geçmişti,ya ben gidince değişirse?

"Teşekkür ederim Ateş"
"Seni havaalanına bırakabilirim"
"Taksiyle anlaştım,dönünce görüşürüz"
"Dikkat et kendine,hadi gir içeri"

Kafamı onaylar gibi salladım çok yorgundum ve gözlerim ağlamaktan uykuya yenik düşecek kadar bitkindi,nerdeyse göz kapaklarımı taşıyamayacaktım. Elimi çantama attığımda elime babamın resmi gelmişti,anahtarı aldıktan sonra merdivenlerden çıkmaya çalıştım. Nihayet odamdaydım bugünü ve tüm olanları düşünüp ağlamaya başladım.

"Yol göster baba,şuan yanım da olsan bana doğruyu gösterirdin. Neden baba,neden burda değilsin?"

Kendimi odanın köşesinde hıçkıra hıçkıra ağlarken bulmuştum,gözyaşlarımı silip boynumda ki boşluğu fark etmiştim. Elimi boynuma getirdiğimde kolyemin olmadığı gerçeğine kanaat getirdim ve sildiğim gözyaşlarım sel olup geri dönmüştü. Kol çantamı yatağın üstüne döktüm ama burda değildi aynı  hareketi bavulda da yapmaya karar verdim,bavulun tüm düzenini bozup kolyeyi aramaya koyuldum ama ne yazık ki burada da değildi. Koşar adımlarla merdivenlerden inip anneme ağlayarak seslendim.

"Anne"
"Noldu Melisa? Neden ağlıyorsun?"

Hıçkırıklar boğazımı düğümleyip konuşmama izin vermiyordu.

"Babamın yüzüğü"
"Nolmuş ona?"
"Anne boynumda yok,gördün mü onu?"
"Hayır kızım eve geldiğinde de yoktu boynunda,hem bu kadar ağlamana değer mi?"
"Sen ne diyorsun be? Babamın ölümünü ben yediremezken sen gidip koynuna adam soktun"
"Melisa sabrımı sınama benim"
"Yalan mı be yalan mı? Babamı unutmadım ve asla o adamı baba niyetine sevmeyeceğim ayrıca dönünce de bu evden gideceğim,babamın bana hatırası olan sizin yüzüğünüz sen ne kadar duygusuz bir kadınsın,hadi ağlada kocan seni teselli etsin"

Annem bu konuşma üzerine bana tokat atmıştı,hayır şaşkın değildim çünkü tamda bu annemden beklediğim bir hareketti.

"Melisa özür dilerim"
"Sakın anne,sakın"

Koşarak odama çıkıp tüm dağınıklığımı topladıktan sonra  internet üzerinden taksiyi kapıya kadar çağırmıştım,taksi gelir gelmez montumu giyip herşeyi aldıktan sonra  evden dışarı çıktım ve taksiye işaret yaparak yanıma gelmesini sağlamıştım. Bavulu arkaya koyduktan sonra arka koltuğa oturdum,havaalanının yolunu tuttum. Sanırım İstanbul'da en fazla özleyeceğim kişi Bedirhan olacaktı,uçağın kalmasına 3 saat vardı ve ben 3 saat boyunca havalanında bekleyecektim. Gözüm sürekli telefondaydı,Bedirhan'dan bir mesaj veya bir çağrı bekliyordum ama bencil kas yığını hiç centilmen değildi. İnsan gittin mi? diye  merak eder ya,sürekli mesaj yazıp geri siliyordum.

"Hanım efendi geldik"

Hanım efendi mi? Bu söz bana Bedirhan'ı hatırlatmıştı.

"Hanım efendi"
"Ah tamam"

Ödemeyi yapıp temiz havayı ciğerime kadar çektim,telefonun çıkmasıyla açmam bir oldu.

"Bedirhan?"
"Benim Melisa'cık"
"Efendim Ayhan?"
"Nerdesin?"
"Havaalanındayım"
"Ya haftaya gitmeyecek miydin?"
"Bugün gitmeye karar verdim"
"Keşke seni ben bıraksaydım sana anlatacağım çok şey vardı"
"Birşey mi oldu?
"Bugün okul çıkışı eşcinsel olduğumu biri pankart yapıp okula asmış birsürü insan benimle dalga geçti"
"Ayhan sen ciddi misin?"
"Bunun şakasını yapmak korkunç olurdu ve benim sana ihtiyacım var"
"Yanında olamadığım için özür dilerim güçlü olmaya çalış"
"Immm,tamam seni seviyorum dikkat et"
"Görüşürüz"

Kim neden Ayhan gibi birini üzmek istesin ki? Şimdi bir de Ayhan'ı kafama takacağım,kıyamam ya kim bilir ne kadar üzülmüştür. Kafamı toparlayıp havaalanın kapısına ilerledim ve arama işlemi yapıldıktan sonra salona doğru ilerledim. Dünya'mız yuvarlak olmasına rağmen şuan da bulunduğum yer dümdüzdü, ben bu düşünce karşısında sırıtarak yoluna devam ettim ama canım hâlâ acıyordu,ayrıca aklıma yine Bedirhan'ın sözleri gelmişti.

"SAKIN KİMSEYİ SEVME"

Evet çok güzel yine aklımı allak bullak etmişti,telefona tekrar baktım ama yine hiçbir gelişme yoktu. Uçağın kalkmasına 2 saat kalmıştı,gidip işlemleri halletmem lazımdı. Herşeyi hallettikten sonra bir köşeye çekilip saatin dolmasını bekledim ve son 5 ay boyunca yaşadıklarımı düşündüm,Yağız'dan başlamak gerekirse o benim çocukluk arkadaşımdı ve onunla çıktığım günler çok fazla eğleniyordum,Ateş desen hem iyi günümde yanımdaydı hem de kötü günümde,Samet pek bir arkadaşlığımız yoktu ama Ayhan aralarında en saf olanıydı son olarak Bedirhan bana o kadar işkence etsede bana ne kadar kötü davransa da baş başa kaldığımızda hep romantik adamı oynamıştı. Bu çocuklar okulun en popüler olanları,kim neden onlara aşık olmak istemesin ki? Tip desen var,para desen onu hiç hesaba katmıyorum ayrıca hepsinin fan sayfaları var. Dur bir dakika Bedirhan  dağda kaldığımız gün fan sayfam açılırsa senden bilirim demişti buna göre fan sayfası yok,o zaman iş başa düştü Melisa ellere kuvvet. Telefonu elime almışken BİR YENİ MESAJ yazısını görünce ellerim ayaklarım birbirine dolaşmıştı ama mesaj İdil'den idi.

İDİL
"İyi yolculuklar canım"

Gerçekten hayal kırıklığının daniskası,yok sana fan sayfası falan tek kal pislik,boş öten bülbül seni,bencil kas yığını. Çıldırmak üzereyim gaddar insan,hayır sinirlerine hakim ol Melisa'cım bu yaşta cildin buruş buruş olsun istemezsin değil mi? Allah'ım sanırım gerçekten deliriyordum,hem ben neden kalp ameliyatı olmak zorundayım? Eğer kaderimde şu yaşımda ölmek varsa bırakın da kaderimden kaçmadan öleyim. Bunu Bedirhan'a söylese miydim? Aman o beni takmıyorken ben neden onu neden düşünecekmişim? Başım da bir anne bile yok ve ameliyat o kadar riskliyken,sakın Melisa ağlamak yok bu yaşına kadar tek büyümedin mi sen? Bunları düşünürken çoktan 2 saat dolmuştu ve uçağın kalkış anonsunu vermişlerdi,arkamı dönüp son kez baktım bu şehrin Bedirhan'a iyi bakmasını diliyorum,lades bitmedi ve ben ölene kadar da bitmeyecek.

LADES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin