22.Bölüm

188 13 12
                                        

Nihayet Londra'ya ayağımı basmıştım ve kalacak bir otel bulmam lazımdı,ıssız sokaklar da yürümeye başladım ama ne kalabilecek bir otel biliyordum ne de gidebilecek bir yer,aklıma doktor gelmişti zaten arkadaş gibiydik. Onu arayıp yardım almaktan birşey kaybetmem değil mi?

"Geldin mi Melisa?"
"Ah evet geldim yeni indim"
"Nerdesin? Seni almaya geleceğim"

Adresi verdikten sonra beklemeye koyuldum ama zaman geçmiyor ve içim içime sığmıyordu,bunun sebebi sanırım Bedirhan'ın aramamasıydı. Niye aramıyorsun be bencil insan? Delice çalan kornanın sesiyle irkilimiştim ve nerdeyse gözümü kör edercesine çarpıyordu arabanın farları,arabadan şık giyimli biri inmişti.

"Melisa?"
"Doktor bey?"
"Hayır şuan bana doktor bey deme hastanede dersin"

Gayet yakışıklı biriydi ve Türk olması onu daha da çekici kılıyordu,tabi benim kas yığınım daha yakışıklı. Ne ben ne diyordum? Kendimi o kadar fazla kaptırmıştım ki artık olaya dur demem lazımdı ama diyemiyordum sorun da buydu.

"Nerede kalacaksın?"
"Bende bunun için aramıştım,bildiğin bir otel var mı?"
"Bu saatte seni otele bırakmak bana yakışmaz,bana gidelim yarın zaten birlikte hastaneye gidecektik bana da kolaylık olmuş olur"

Kafamı sallamıştım o kadar açtım ki karımın gurultusu beni sinir ediyordu ve Bedirhan'ın duymasından korkuyordum,Bedirhan mı? Ah hayır Beyazıt demek istemiştim"

"Acıktın mı?"

Utanmıştım ve garip hissetmiştim.

"Bende acıktım Melisa akşam birşeyler yemedim,birlikte yiyelim"
"Tamam o zaman yiyelim"

Aslında utandığımı anlamıştı ve sanırım centilmence üstünü ört pas etmeye çalışmıştı.

"Et seviyor musun? Seni Londra'nın en güzel yemek yapan restoranına getireceğim,belki hawksmoor seversin"
"Ne smoor?"
"Hawksmoor yani et,patates kızartması ve şarap"
"Kulağa iyi geliyor"

Telefonun çalışmasıyla yerimden sıçradım ve arayan Bedirhan'dı,elim ayağım bir bine dışlanmıştı.

"Bedirhan?"
"Canım ben Yağmur sanırım yanlışlıkla aradım"

Bedirhan'ın telefonu neden Yağmur'daydı?

"Bedirhan'ın telefonu neden sende?"
"Neyse canım kapıyorum"

Beyazıt'ın olduğunu unutarak hıçkırarak ağlamaya başladım,olanlar karşısında Beyazıt şaşkına dönmüş bana bakıyordu.

"Herşey yolunda mı?"
"Değil,hayır hiç birşey yolunda değil"
"Anlatacak mısın?"
"Okulda Bedirhan diye biri var"
"Aşık mısın?"
"Çok karışık"
"Sil bakalım o göz yaşlarını güzelce yemeğimizi yiyelim ve sonra güzelce dertleşelim"

Dediği gibi gözyaşlarımı sildim ve çok takmamaya çalıştım,sonuçta Yağmur onun dünya kanununa göre karısıydı.

"Böyle daha güzelsin Melisa"

Doktorum olmasa bana yürüyor diyeceğim ama böyle birşey söylemek kabalık olur,her neyse aklıma gelen kalbime gelmesin bu yeterliydi ayrıca aşık olmak için çok gençtim.

"Hadi bakalım üzgün surat geldik"
"Tamam iniyorum o zaman"

Yarın hayatıma yeni bir sayfa açacaktım,Türkiye'ye döndüğüm zaman Bedirhan'ı görmemezlikten geleceğim aaa bu arada Bedirhan kim? Hah şöyle Melisa aşk kim,aşık olmak kim? Bu ameliyatta ya ölecektim yada hayatıma devam edecektim,ölsem ne yazar ki? Kimsenin umrumda olmazdı sonuçta,kötü olan da benim bencil olan da. Kusura bakmayın çevremdekiler bir siz haklısınız sadece ben suçluyum.

LADES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin