25.Bölüm

208 13 1
                                        

Özledim.

"Bunu yazmayacaksın değil mi Melisa?"
"Saçmalama Beyazıt sadece yazıyorum,öylesine"
"Sen iyi misin,yani bir yerin ağrıyor mu?"
"Duygularım hariç herşey çok iyi"
"Sen hâlâ onu mu seviyorsun Melisa?"
"İnsan aşık olduğu adamı 1-2 günde unutamaz"
"Anlıyorum ama güçlü olmak zorundasın"
"Güçlü olmak istemiyorum,ben sadece Bedirhan'ın kokusunu istiyorum"
"Melisa kes artık"
"Beyazıt niye bağırıyorsun?"
"Neden mi? Kızım çocuk seni sevmiyor,hem sevse neden eski sevgilisiyle aynı evde kalsın?"
"Benim yanımda olman gerek neden böyle davranıp moralimi bozuyorsun?"
"Gerçeklerleri görmeni istiyorum sadece,bunda ne var?
"Canımı iki kat daha fazla yakıyor"
"Özür dilerim,dinlenmen gerek"

Herşey herkese o kadar basit geliyor ki birini özlemek dünyada ki en zor zamandır,merak ediyorsun ve hatta sevdiğin için endişeleniyorsun.

"Bu arada Beyazıt ne zaman dönüyoruz?"
"Yarın akşama bilet aldım"

Kafamı tamam dercesine salladım ve usulca yatağa gömüldüm,zaman neden geçmek bilmiyor? Her neyse neden bunları düşünüyorsam! Telefonun çalışmasıyla aklımda ne Bedirhan kaldı,ne de bir aşk. Telefonu almak için eğildiğimde yarı kısık ses ile inlediğimi farkındaydım ve telefona ulaşamayıp yardım etmesini beklediğim Beyazıt çoktan odaya girip telefonu açmıştı,göz göze geldikten sonra telefonu kapayıp yatmam gerektiğini işaret etti.

"Sağol iyiyim"
"Ah pardon Melisa,iyi misin?"

Göz çevirerek yatağa uzanmıştım,yapmak istediğim neydi, bu konuda hiç bir fikrim yok. Peki arayan kimdi? Bunu şuan düşünemeyecek kadar yorgundum.

"Günaydın Melisa"
"Günaydın Beyazıt"
"Sen kahvaltını yap ve bavulunu hazırla"
"Sen kahvaltını yapmıcak mısın?"
"Benim hastanede işim var halledip geleceğim"
"Peki tamam"

Evet bu akşam her zerrem değişecekti,olmasını istediğim yerlere gidip benimle yürümesi gereken insanlardan ayrı yürüyecektim. Artık birinin omuzuna gerek yoktu. Çünkü ben böylede iyiydim,ama artık karanlıkların kraliçesiyim. Ah hayır bir kraliçe olmak için fazla kusurluyum. Artık aşık olup acı çekmek istemiyorum,peki o zaman yenilmeli miyim? Asla! Buna hiç gerek yok,insanlar 40 yıllık eşi ölüyor ve unutuluyor sen kimsin ki seni unutamayacakmışım.

Bir yeni mesaj

"Eğer kolyeyi almak istiyorsan bir an önce Türkiye'ye gelmelisin"
"Kolyem sende mi Bedirhan?"
"Evet canım bende"
"Bu akşam bineceğim zaten,eğer kolyenin bir yerine birşey olursa seni kendi ellerimle öldürürüm"
"Evet canım bu kolyeyi Yağmur'a takmayı düşünüyorum"
"Sen ne dediğini farkında mısın Bedirhan?"
"Gayet farkındayım buraya geldiğinde bir anlaşma yapacağız ve eğer uymazsan kolyeyi ülkenin dışına atacağım"
"Ya sen ne istiyorsun çocuk benden? Defol git artık hayatımdan"

Bu sözleri söylerken canım fazla acımıştı,peki onu söyledikleri? Yerimde duramıyordum ve elim ayağım titriyordu. Sakin ol Melisa,sakin ol!

"Defolmuyorum kölemsin unuttun mu?"
"Hayır değilim"
"Evet öylesin"
"Bak ben birini seviyorum ve artık bunlarla uğraşıcak zamanım yok"
"Melisa seni sevdiğimden değil, senden nefret ettiğim için ve bunlara dayanamayıp kendini bir yerden atman için böyle yapıyorum"
"Ölmeme mi bekliyorsun?"
"Bak bir anlatmaya anladın aferin sana"

Bu mesaja daha ne yazabilirim ki? Kelimelerin bittiği yerdeydim ve şuan kendimi o kadar çaresiz ve kimsesiz hissediyordum ki,ağlamaya bile gücümün olmadığını biliyordum.

"Yazmayacak mısın,yoksa çocuk gibi ağlıyor musun?"
"Kes sesini Bedirhan"
"Doğruları söylediğim için mi böyle yapıyorsun?"
"Bana bak saçma sapan ilişkilerini benden uzak tut çünkü midemi bulandırıyorsun"
"Sen yurtdışına sevgilini görmeye gittin dimi?"
"Evet bu yüzden gittim ve birlikte geri döneceğiz ne oldu?"
"Aaa bende diyorum bu özgüvem nerden geliyor"
"Ne düşünüp düşünmediğin beni ilgilendir miyor"
"İkinizi heyecanla bekliyor olacağım"
"Artık yazma"
"Yazmam aman"

Okulun en korkunç erkeği sözde,sana meydan okumaya geliyorum Bedirhan Atagün. Uyumaya çalışmak kadar zor bir şey yoktu şu hayatta ama aklıma bavulu hazırlamak gelmişti be yataktan fırlayarak kalktığımda kalbime saplanan ağrı ile yere çökmüştüm,gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum ama bunun aksine hiç bir acı hissetmiyordum. Bu durumu Beyazıt'a anlatırsam Türkiye'ye gitmekten vazgeçeceğinden emindim,bu yüzden güçlükle ayağa kalktıp ve bavulu hazırlamaya koyuldum nerdeyse akşam olmuştu,açılan kapı sayesinde kendime gelip odadan dışarıya çıkmıştım.

"Geldin mi Beyazıt?
"Bavulun hazır mı?"
"Evet hemen getireyim"
"Hayır sen arabaya geç ben alıp geliyorum"

Evet hikayemiz şimdi başlıyordu,Bedirhan'a da Beyazıt'ın sevgilim olduğunu söyledim gerçeklerler ortaya çıkınca ne kadar aciz biri olduğumu göreceğinden ve beni okula etiket edeceğinden de emindim.

"İyisin dimi?"
"Evet Beyazıt iyiyim "

İyi değildim çünkü teflon adama yaklaşmama nerdeyse saatler kalmıştı,teflon adam? Yani içinde barındırdığı insanları yakar ve canını acıtır ama kendisine hiç birşey olmaz bu nedenle de acıyı pek fazla hissetmez,Bedirhan gibi. Özlediğimi sanmıyorum çünkü özlesem aradım değil mi? Sonumun ne olacağını bilmiyorum,acaba Beyazıt'tan 1 ay sevgili rolü yapmasını istesem ne tepki verir? Kafam da hep bir soru işareti vardı,ben dahi o soralara cevap veremeyecek kadar aciz hissediyordum kendimi dışardaki insanla dertleşsem kim bilir o ne düşünürdü. Saat o kadar ilerlemişti ki neler olduğunu ben bile anlayamıyordum,nerdeyse havaalanına varmak üzereydim ve ben yol boyunca düşündüğüm için Beyazıt ile tek bir kelime bile etmemiştim. Şarkıların bile ona çıktığı bu yolda nasıl dönebilirdim? Sevmek ve acı çekmek aynı şey değildi ama üzülecek tek kişi bendim,o zaman neden hâlâ sendeyim? Kendime verecek bir cevabım bile yoktu. Çünkü acı çekmeye dünden meraklı gibiydim.

"Geldik Melisa"
"Arabayı ne yapacaksın?"
"Satıyorum arkadaş bununla ilgileneceğini söyledi"
"Anladım"
"Hadi in,bende bavuları alacağım"

Havaalanına giriş yaptıktan sonra bekleme salonuna geçtik,şunun şurasında 1 saatimiz kalmıştı ve kalbim nerdeyse çıkıp birinin kafasını yaracak kadar hızlıydı. Uçağın kalkış saati yaklaşmıştı,Beyazıt bütün işlemleri yaptıktan sonra uçağa binmek için hazırlandık,tüm arama olayları bittikten sonra uçağa binmiştik ve istemsiz akan göz yaşlarımla dudağımdan dökülen sözler karşısında ben bile ürpermiştim.

"Sana geliyorum"

LADES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin