En arkada bir yere oturmuş dövüşü izliyordu, arada gelip izlemekten zevk alırdı, kendisi de seviyordu orda olmayı ama hiç o ringe gerçek bir dövüş için çıkmamıştı.
Zaten izledikleri kurallı gerçek bir dövüş bile değildi. Kafesin içinde yapılan boks kurallarının dışında merdiven altı biryerdi. Baskın yapmaya kalksalar her türlü pisliği bulabilirlerdi. Ama bugün onun için burda değildi.
"Komserim ne yapmayı düşünüyorsunuz" buraya gelirken ağzından tek laf çıkmayan kadına çevirdiği bakışlarıyla hiçbir sonuca ulaşamamıştı. Geldiklerinden beri de konuşmadan izliyorlardı.
"Komserim demeyi kes, beni burda bekle ve sakın müdahale etme" bu kez oraya çıkacaktı içinde biriktirdiği öfkesi kazanmasını sağlayabilirdi.
Şaşkınca onu izleyen adama cevap hakkı tanımadan ringe doğru yaklaştı. Dövüş bitmişti ringde duran iri yarı adama dişli bir rakip arıyorlardı.
Hakemin anonsu ile kararını çoktan vermişti.
"Evet tüm rakiplerini nakavt etmiş rakip tanımaz cesurun karşısına çıkmaya cesaret gösteren yokmu aranızda" bakışları ile salonu tarayan hakem umduğunu bulamadığı sırada, bir kadından çıkması beklenilmeyecek bir ses işitti.
"Ben varım" gözlerindeki bakış ve sesine yansıyan kararlılığı ile kafesin hemen kenarında durmuş biran olsun gözlerini çekmeden bakıyordu.
"Ölmek için fazla güzel ve seksisin güzelim, yazık olacak sana" kendisiyle dövüşmek isteyen kadın için bunları düşünüyordu. Cesurdu lakabı bu güne dek pek kaybetmişliği yoktu.
"O cüssene fazla güveniyorsun hatırlat maç sonucu tekrar konuşalım" kendinden son derece emindi, polis okulundan önce merak sarmıştı boksa hiç gerçek bir dövüşe çıkmasa da kendine güveni tamdı.
"Bir lâkabın varmı güzellik, gerçi maç sonunda gerek de kalmayacak umarım biriyle gelmişsindir zira hastanede başında bekleyemem" ilk defa şahit olacaktı böyle bir duruma hakemlik yaptığı sürede ne rakipler görmüştü ama, karşısındaki keskin bakışlı kadını hemde cesur gibi bir adama rakip olacak kadar kararlısını görmemişti.
"Lakabım yok maçın sonunda karar verirsin dert etme sen, hadi başlayalım artık" adama son bir kez daha bakmış kafese girmişti.
Kafes kapandığında cesurla baş başa kalmışlardı. Kerem öğrenirse fena kızacaktı ama alışmıştı nasılsa buraya çıkmasa bile kızacak birşey mutlaka bulacaktı.
Arda ise emre uymuş yerinde kalmıştı, biraz daha net görebilmek için ön sıralara doğru ilerleyip bekliyordu. Bu işin sonunda hakemin dediği gibi dağılmış bir yüz ve bir kaç kırığı olan kadına kendisi refakat edecekti. Sonrasında Kerem amirinin söylemlerini de dinleyecekti ama izlediği kadında onun üstüydü ve aldığı emirlere uymak zorundaydı.
"Bu güzelliğe çok yazık olacak" pis sırıtması ile sarfetmişti sözlerini, karşısındaki bu kadın ring haricinde bir ateş parçasıydı ona göre..
Cevap vermedi zaten çalan düdükle maç başlamıştı. İlk hamleyi karşıdan bekledi ona göre savunmasını alacaktı, beklediği gibi sağ taraftan gelmişti ilk hamle onu ekarte etmiş savunmaya geçmişti çoktan.
Arda karşısında cesur dedikleri adam kadar iyi dövüşen kadını nefesini tutmuş izliyordu. Maç sonunda emniyete gittiklerinde bu anları anlatacak herkese bu acımasız kadının bir başka yüzünü gösterecekti. Zaten korkardı ondan şimdi ise kısa bir an dahi olsa kızdırdığında başına geleceklerden korkmuştu.
Cesura yaptığı hamleleri sertti kendisi de bir kaç darbe almıştı ama önemsemedi göze almıştı tümünü, ekarte ettiği bir diğer yumruğun ardından sert bir tekme savurdu rakibinin karın boşluğuna, aldığı darbe ile sersemlemesini fırsat bilip biraz önce pis pis gülen suratına indirdi yumruklarını iyice sersemlemesiyle daha da sert vurdu. Duyduğu sözlerin karşılığı içinde biriktirdiği öfkesi gün yüzüne çıkmış kendine son derece güvenen adamın vücudunda son bulmuştu.
Cesur ardı ardına aldığı darbelerle serseme dönmüştü, hafife aldığı bu kadın kendisi kadar iyiydi ve kaybetmek üzereydi. Son bir gayretle attığı yumruğu kadının burnuna denk gelmiş kan kendi yüzüne dahi sıçramıştı. Kadının güzel yüzünü kana bulaşmıştı fakat acımaya niyetli değildi zira kendi yüzü berbat durumdaydı.
Arda son yumruk ile yerinden fırlamış kafese daha da yaklaşmıştı, dövüş bitmeden kafesin açılmayacağını biliyordu zaten öyle birşey yaptığı an orda yumruklanan kendisi olurdu. Müdahale edememenin huzursuzluğu ile izlemeye devam etti.
Burnuna aldığı sert hamle ile iki adım gerileyen bedenini toparladı koluyla sildiği burnu hala kanıyordu, hissettiği acı ile öyle bir saldırdı ki rakibine tüm salon hayret nidaları ile alkışlamaya başlamıştı. Yüzüne ve vücudunun en can alıcı kısımlarına attığı tekme ve yumrukları ile kendine son derece güvenen adam yıkılmak üzereydi. Yüzüne savurduğu son darbe cesurlugu ile övünen rakibini yere sermesini sağlamıştı.
Yanlarına gelen hakem cesurun başında ondan geriye doğru saymış fakat cesur yerden bir türlü kalkamamıştı. Nakavt olan rakibi ona başarıyı getirmişti. Tüm küçümseyen gözler hayret nidaları eşliğinde başarısını alkışlıyordu. İçinde biriktirdiği öfkesi hayatında yeni bir sayfa açmış, burdan kazandığı lakabı Arda'nın olanları merkezde anlatması üzerine ikinci bir isim gibi olmuştu.
Merkezde öğrenenlerin birşey söylerken iki kez düşündüğü, suçluların sorguda döktüğü terler ve bazende yedikleri yumruklar onun ikinci adının hakkını sonuna kadar verdiğinin göstergesiydi.
Tüm merkezin dilinde kendi isminden önce lakabı anılırdı "FIRTINA" hala unutmadığı o adama olan öfkesi korkulan bir kadın yaratmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fırtınanın Umudu
Ficção GeralAilesi tarafından reddedilmiş yapayalnız kalmış, seçtiği yola çıkarken sevdiği adamı gerisinde bırakan yaralı bir kadın. Başarılarının getirisi bir lakap FIRTINA, kolay kazanmadı o ismi ölümün kıyısında çok kez yürüdü. Tek bir amacı vardı yaşaması...