41.Bölüm Ait Olduğum Yer

4.5K 345 196
                                    

Bazı sorulara cevap verdim ama farklı sorular da getirdim size. Bakalım onları daha neler bekliyor.
Oylar ve yorumlar coşsun, harika bir son yazdım.
Keyifli okumalar.

Asya uzun koridoru hızlı adımlarla geçip dışarı adımını attığında rahat bir nefes aldı, içerisinin havası kısa süreli kalan biri için bile boğucuydu.

"Fırtına."

Arabaya binecekken tanıdık sesi duymasıyla arkasını döndü, sert bakışları yerini neşeli bakışlara bırakırken arabaya binmekten vazgeçip ona doğru  yürüdü.

"Oo kimleri görüyorum, bugün kabul günü galiba."

"Ne işin var burda?"

"Seninle aynı sebepten, hem arkadaşlarına ne olduğunu öğrenmek onun da hakkıydı."

Kerem'in kahkahası yankılanırken neler düşündüğünü biliyordu, pislikler layıklarını bulmuştu.

"Keyfi yerinde miymiş?"

"Bi rahat ki sorma, biraz daha gençleşmiş sanki. İçerde ona çok iyi bakmışlar."

"Güzel. Bende keyfi yerinde değilse yardım edeyim diyordum ama sen etmişsindir."

"Hemde büyük zevkle, şüphen olmasın."

"Gidelim o halde, bana ihtiyaç kalmamış. Şimdi dertlenir beni de görürse ben sonra yine gelirim."

"Hay hay, hadi gidelim. Araban nerde?"

"Serviste taksiyle geldim, beni de merkeze atarsın."

"Atla bakalım, ordan eve geçerim."

Arabada bir eli vitesin üzerinde diğer eli direksiyonda tutum tutuyordu, Kerem yandan bakış atıp gülerken ikisi de keyifliydi.

"Az daha unutuyordum bak, Arda'nın nesi var. Oflaya oflaya merkezde Serdar ile köşe kapmaca oynuyorlar."

"Telefonumdan galeriyi aç nesi olduğunu öğrenirsin."

Resimlere gülerek bakarken telefonu bıraktığında hala gülüyordu, yine de neden Arda'nın ofladığını çözemedi.

"Arda neden o halde madem, kimseye gösterecek değilsin."

"Arda manavların adresimi söylerim ama sapma olursa ben bilmem dedi, bende her ikisine de resimleri attım. Serdar çenesini tutamadığı için sinirlenmiştir, ondan kaçıyordur."

"E pes ama senden korkulur."

"Serdar kimsenin girmeyeceğini biliyor ama Arda bilmiyor. Yiğit gecenin bir körü Arda yüzünden sokak sokak gezsemiydi. Mazallah bizimki benden de manyak yine bir kahramanlık yapardı, sonra uğraş dur."

"Sahi kahramınınız neler yapıyor, İzmir'e gidecekti."

"Evet akşam uçağıyla gidecek, Umut'la beraber gidecekler."

Kerem birşey demedi, yıllardır hiç ayrı kalmadığı oğlundan ayrılmanın onun için zor olduğunu tahmin ediyordu, yine de içi rahattı. Kurşunların bile önüne kendini atan bir babası vardı yanında, çakma kahraman varken kimsenin sırtı yere gelmezdi.

Kerem merkeze gelir gelmez odasına geçecekken Serdar koşarak ona yetişti.

"Oğlum bu ne hal, ne oldu?"

"Amirim iki avukat geldi, sizinle görüşeceklermiş. Bende odanıza aldım, girmeden haber vereyim dedim."

"Tamam ben ilgilenirim, sen işinin başına dön."

Fırtınanın UmuduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin