HER ŞEYİN BAŞLANGICI

233K 7.5K 1.8K
                                    

"Yasemin! Kızım kalksana artık şuradan, bütünleştin resmen şu koltukla!" Elimdeki cips paketini bırakmadan başımda dır dır edip bağıran ev arkadaşım, aynı zamanda ne yazık ki kuzenim olma şerefine erişen Merve'ye gözlerimi dikip kötü kötü baktım. Bakışlarımı kısıp Escobar gibi sinsi ve öldürücü bakmayı denedim ancak maalesef hepimiz bir Pablo olarak doğmuyorduk, ve ne kadar Narcos izlesek de yeterli gelmeyebiliyordu... "Üff, bakma şöyle, kalk hadi, bir duş al, bir süslen." Bu sırada çığırtkan sesi yetmezmiş gibi en nefret ettiğim hareketi yapıp işaret parmağıyla omzumu sürekli olarak dürtmeye başlamıştı.

"Tamam be, tamam Allah'ın cezası! Kalktım! Ne istiyorsun kızım sen benden? Nasıl bir günah işledim ben senin gibi bir kuzene sahip olmak için?" Söylenmelerim Merve'nin umurunda bile değildi. Ama suç benimdi tabii. İki hafta önce, sırf onu başımdan def etmek için gıcık üniversite arkadaşımızın nişan kutlamasına geleceğimi söylemiştim. Okul zamanlarından beri nefret ederdik Aslı ile birbirimizden, beni bu kutlamaya sırf nispet yapmak ve yüzüğünü gözüme sokup "Ooh! Sen evde boş boş otur, ben çocuk da yaparım kariyer de, hahaytt!" demek için çağırdığına yüzde yüz emindim.

Madem gidiyoruz, bari tam gidelim, kafasıyla Merve'ye küfür etmeyi bırakıp hızlıca kendimi duşa sokup vanilyalı duş jelimle vücudumu iyice yıkadım. Vanilyalı kokulara karşı ayrı bir tutkum vardı. Saç spreyim, duş jelim, parfümüm... neredeyse her şeyim vanilya kokardı. Hızlı bir duştan sonra bornozumla birlikte dolabımın önünde dikilerek ne giyeceğime karar vermeye başladım. Fakat on beş dakikadır kıyafetlerimle bakışmamın sonunda, kalın askılı, göğüs dekolteli küçük siyah elbisemi üzerime geçirdim. Küçük siyah elbiseler kesinlikle kutsanmalıydı! Giyindikten sonra bir tek makyajım kalmıştı. Kaşımı ve bıyığımı daha dün aldığım için şükredip, hafif makyajımı bilindik bordo rujumla tamamladım. Bordo rujsuz bir Yasemin Aktaş, Yasemin Aktaş değildi! Kendimde en çok beğendiğim yer olan ışıltılı bakır rengi saçlarımı dağınık bir topuzla toplayıp, suratımın ve omuzlarımın daha çok açılmasını sağladıktan sonra hazırdım.

Kombinimi siyah stilettolarım, deri ceketim ve minik el çantamla tamamlamıştım. Aynaya son bir kez daha baktıktan sonra, iyi gözüktüğüme karar verip odamdan çıktım. Aslen Ankaralıydık, memleketimi de çok severdim ama üniversite sınavı sırasında Merve ile birlikte deyimi yerindeyse inat edip köpek gibi çalışmış, istediğimizi elde edip ben hukuktan, o diyetisyenlikten İstanbul'da güzel bir üniversite kazanabilmiştik. Ailemiz, başta babalarımız olmak üzere çok söylenmişlerdi ama ikimiz birlikte olduğumuz için sonunda kabul edip yollamışlardı. Hazırlıktı, üniversiteydi derken ikimizde senelerdir ayrılamamıştık İstanbul'dan. Uzun bir süre daha da ayrılmayı düşünmüyorduk. Tabii ben girdiğim her işten kovulmamayı ve düzgün bir iş bulmayı beceremezsem, canım babam daha ne kadar burada sap sap kalmama izin verirdi, bilemiyordum.

Merve'nin de hazırlanmasının ardından, ailemden sonra hayatımda en çok değer verdiğim, biriciğim, pembe Beetle'ıma bindik. Babam bu arabaya ne çok bayıldığımı bilirdi, İstanbul'da çok güzel bir üniversiteyi kazandığımda ise bunu bana hediye olarak almıştı. Kızımı şu hayatta hiçbir şeye değişmezdim sanırım. Trafiksiz, güzel ve eğlenceli bir yolculuğun sonunda, çok ünlü bir gece kulübünün önünde durmuştuk. Arabayı valeye teslim ettikten sonra, davetiyemiz olduğu için beklemeden içeriye girebilmiştik. Kulüplere gidip arkadaşlarımla eğlenmeyi, dans etmeyi çok severdim ama bugün burada Aslı için bulunduğumdan dolayı mutsuzdum. Üniversiteden de görüştüğüm çok az insan vardı, mezun buluşmalarına bile gitmezdim doğru düzgün, şimdi burada ne işim vardı! "Locadalar sanırım, gel hadi." dedi Merve. Gözlerimi devirdim. Buradan kaçmak için en ufak bir şansım bile yok muydu? Merve'nin ardından , eğlenip, dans eden kalabalığı yarıp, yaklaşık 15 kişinin bulunduğu, bir çoğunu tanıdığım, cam kaplı locadan içeriye girdik. Daha girer girmez, Aslı'nın bugün, beni buraya neden çağırdığını anlamıştım. Asıl istediği, bana nişanlandığını, ne kadar mutlu olduğunu göstermek falan değildi. Bana Cem ve yeni sevgilisini göstermek istemişti.

BİR MİLYONERİN BEBEĞİ (İTALYAN SERİSİ#1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin