GÜZEL ANILARA

56.5K 3.3K 118
                                    

Gözlerimi, tanıdık bir odada açtım.

Tommy'nin odasındaki yatakta yatıyordum. Bir süre anlamsız bir baş ağrısıyla, boş boş tavanı seyrettim. Bayılmadan hemen önce duyduklarım, şahit olduklarım beynime bir bir girmeye başladı.. O adamın telefon konuşması.. Antonio'nun hayatta olduğunu, o uçaktan sağ kurtulduğunu söylemesi..

Yataktan büyük bir hızla doğruldum. Boğuk ve kalın bir ses, "Hey, sakin ol." diyerek seslendi bana. Kafamı çevirdim, Tommy yanımdaki sandalyede oturmuş, sigarasını içiyordu. Gözlerinde hiçbir bakış yoktu, her zamanki gibi son derece sakindi. Ama sürekli salladığı bacağı, gerginliğini ele veriyordu. "Antonio!" diye soludum. "O yaşıyor!"

"Öyle umuyorum." dedi Tommy başını sallayarak.

Bacaklarımı yataktan sallandırdım, heyecanla Tommy'ye baktım, "Ne duruyoruz? Polislere haber verelim! Gidip onu bulalım!"

"Yavaş ol bakalım, kızıl." dedi Tommy yarım bir gülüşle. "Polislere hiçbir şey söylemiyoruz."

"Ama-"

"İnan bana, o çıkarcı pezevenkler İtalya'dan bir Del Piero daha eksildiği için seviniyorlardır." Bana uyararak baktı, "Antonio onlardan hiçbir zaman hoşlanmazdı." Mesaj alınmıştı. "Öyleyse biz onu arayalım." Yerimde duramıyordum, kalbim günler sonra ilk defa bu kadar hızlı atıyordu. O güzel, erkeksi, özlediğim kokusunu burnumun dibinde alabiliyordum neredeyse. "Arayacağız. Ray, Sergio Boris denen piç kurusunu buraya getiriyor. Adamdan alabileceğimiz her türlü bilgiyi aldıktan sonra aramaya başlayacağız."

Başımı, ellerimin arasına aldım. "Hayal değil.." diye fısıldadım. "Rüya görmüyorum. O gerçekten hayatta..." Yataktan hızlıca fırladım, "Evdekilere haber vermem lazım. Marco'yu aramalıyım!"

Arkamı dönmüştüm ki, Tommy bileğimden tutup beni durdurdu. Ona baktım, gözleri çok ciddiydi. "Kimseye haber veremezsin."

"Ne? Neden?"

"Çünkü gerçekten yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz." Ben ona gözlerimi kırpıştırarak bakınca, içini çekti, "Tamam. O uçaktan sağ kurtulmuş, onu anladık. Ama bu zamana dek size bir haber gelmediğine göre, bir yerlerde hapis tutuluyor demektir. Ve.." İçini çekip, sessizce küfrederek sakallarını kaşıdı. "Yasemin, şu zamana kadar fidye istemediklerine göre, adamların derdi para değil. Herkes Antonio'yu öldü sanırken, bir kez olsun ses çıkarmadılar. Amaçları onu yok etmek."

Ne demek istediğini anlamıştım. "Şimdiye kadar ölmüş olabilir.." diye fısıldayarak heyecanla kalktığım yatağa hüsranla geri çöktüm. Onun yaşadığına o kadar inandırmıştım ki kendimi, hemen ardından bu şekilde bir haber alacağımı hiç düşünmemiştim. Tommy haklıydı. Onu kim tutuyorsa... çoktan canına kıymış da olabilirlerdi. Antonio'mu gerçekten kaybetmiş olabilirdim.

Buhranlı halim, Tommy'nin telefonunun çalmasıyla dağıldı. Aramayı cevaplayıp, kısa bir süre karşı tarafı dinledikten sonra, "Geliyorum." diyerek telefonu kapattı ve cebine geri koydu. "Adamı getirmişler." Odadan çıkmak üzere arkasını döndü,

"Ben de geliyorum." dedim.

"Orada olmasan daha iyi." dedi başını sallayarak.

"Ne? Saçmalama. Ben de orada olacağım."

"Yasemin, adamı konuşturmak için kahve ikram etmek yeterli olmayacak, biliyorsun, değil mi?"

BİR MİLYONERİN BEBEĞİ (İTALYAN SERİSİ#1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin