İLK

132K 5.7K 568
                                    

Antonio Rafael Del Piero, bugün kendini son derece keyifli hissediyordu.

Türkiye'ye neredeyse alışmış, hatta kendini burada iyi hissetmeye bile başlamıştı. Tabii bunda bir adet kızılın etkisi yok denilmezdi... Memleketine dönmeyi geciktiriyor, kardeşleri her aradığında onlara şirketin ona ihtiyacı olduğuyla ilgili bahaneler söyleyip duruyordu. Yasemin ile sevgili olalı üç buçuk hafta geçmişti, aralarında ufak oynaşmalar, öpüşmeler dışında hiçbir şey geçmemesine rağmen Antonio yanında kendini öylesine iyi, mutlu hissediyordu ki buna bazen kendisi bile şaşırıyordu. Aslında, bu akşam bu durumu biraz değiştirmeyi umuyordu.

Evet, kadınla aralarındaki her şey çok güzeldi. Ama Antonio geçen her dakika, ona karşı daha arzulu hissediyordu kendini. Bu liseli tarzı takılmalar fena değildi, ama 31 yaşında, yetişkin ve sağlıklı bir adam olarak; artık ufak öpüşmeler ona yetmiyordu. Yasemin'in bakışlarından, onun da adama karşı aynı şekilde hissettiğini anlıyordu. Yani bu akşam, ilişkilerinin bir diğer noktaya geçeceği akşamdı. Umarım.

Kapı açıldı. Alfredo, elinde tuttuğu mavi dosyayla birlikte içeriye girdi. "Prendalo facile, signor Antonio." (Kolay gelsin, Bay Antonio)

"Grazie, Alfredo. Che cos'e in mano?" (Teşekkürler, Alfredo. O elindeki ne?"

"Tu voglia da me." (Benden istediğiniz)

Antonio'nun keyfi bu sözlerle birlikte iyice yerine geldi.. "Ottimo!" dedi her zaman duyamayacağınız, neşeli bir sesle. Alfredo patronunun birkaç haftadır, normalden çok daha fazla neşeli ve gülümseyen bir suratla olduğunun farkındaydı, ve bunu sürekli birlikte olduğu genç kadına bağlıyordu. Onun için mutluydu, fakat yine de şaşırmasını engelleyemiyordu. Dosyayı patronun masasına bırakıp odadan çıktı. Antonio, içi Cem Arslan ile ilgili bilgilerle dolu olan dosyayı açtı. En son karşılaşmasından beri o adamla hiç görüşmemişti ama birkaç defa, Yasemin'e güya işle ilgili mesajlar attığına şahit olmuştu.. Antonio kıskanç ve sahiplenici bir adamdı. Ayrıca insan sarrafıydı ve o adamın, Yasemin'i tekrardan hayatına istediğine dair hiçbir şüphesi yoktu. Kadınını kurtların eline yem etmeyecekti; Yasemin'in yem olabileceği tek kurt, Antonio idi.

Dosyadaki, adamın gülümseyen, yakışıklı suratına memnuniyetsiz bir bakış attı. Saygın bir aileden geliyordu Cem Arslan; Yasemin ile aynı hukuk fakültesine gitmişler, zaten ilişkileri de orada başlamıştı. Beş sene sürmüştü.. hatta birkaç ay aynı evde kalmışlardı, bu kısmı okuyunca adam homurdandı, fakat zaten hemen ardından ayrılmışlardı. Yasemin'in ardından adamın aşk hayatı pek parlak gitmemişti, ama şimdi birkaç aylık bir sevgilisi vardı. Ayça Nursen. Güzel, sarışın bir kızdı ve sosyetede ailesiyle birlikte hatrı sayılır bir yere sahiplerdi. Ayrıca Arslan ailesi ile yakın dostlar oldukları yazıyordu. İçinden bir ses, bu ilişkinin tam anlamıyla Cem'in tercihi olmadığını söylüyordu ancak bu kısmı Antonio'yu hiç ilgilendirmezdi. İstemediği biriyle evlenip sefil hayatını sonsuza dek cehenneme çevirebilirdi, yeter ki o gidene kadar kızından uzak dursun.

O gidene kadar...

Dosyayı sinirle kenara itekledi, Antonio gittiği zaman, yani çok kısa bir süre içinde, Cem'in, Yasemin'e yanaşmak için hiçbir engeli kalmayacaktı. Adamın beyninin içine, o sülüğün Yasemin'e dokunduğu, öptüğü anılar doluştu ve çıldıracakmış gibi hissederek koltuğundan fırladı. Tanrı aşkına... neler oluyordu ona böyle?

Odasında ne yapacağını bilemeyerek etrafına bakındı, sonra eli hemen telefonuna gitti ve haftalardır son aramalarında ilk sıralarda duran numarayı aradı. Telefon iki çalışın ardından hemen açıldı; "Sevgilim?"

BİR MİLYONERİN BEBEĞİ (İTALYAN SERİSİ#1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin