&&
DERİN OLGUN
Dışarıda çıkmaya hazırlanan fırtına içimde kasırgalar yaratıyordu. Sonunda dayanamamış bütün her şeyi serbest bırakmıştım. Bunların Alpay dedenin yanında olmasını istemiyordum ama olmuştu bir kere. Belki de en iyisi buydu. Karşımda ki sandalyenin çekilmesi ile düşünceler dağılıp beynimin içindeki küçük odacıklara dağıldılar. Cenk gelmişti. İçimdekileri beni tanımayan birilerine anlatmak iyi olacaktı.
''Derin, ben katlanamıyorum.'' oturur oturmaz konuşmaya başlamıştı, yüz hatları olduğundan daha gergin görünüyordu. ''En yakın arkadaşım ve Yaren düşünmek istemiyorum.''
Bugün biraz her şeyden uzaklaşmak istiyordum.
''Bebeğimi kaybettim.'' Benim bu sözümün ardından Cenk'in gözlerinde yanan öfkesi, yerini küllere bırakmaya başlamıştı.
''Ne?'' Yüzünde şoktan olan ifade baya bir büyüktü, ne saçmaladığımı düşünüyor da olabilirdi. Konumuzla alakası yoktu bunun biliyordum ama birilerine aktarmak istiyordum.
''Bugün beni dinler misin? Artık birilerine aktarmak istiyorum.'' Usulca kafasını salladı.
***
Bütün olayları anlattığım da Cenk'in gözlerinden şaşkınlığı okunuyordu belki de benden bunu beklemiyordu ama yanılıyordu. Sorumsuzlukla geçen günlerimi bilmediğindendir. Kalkmaya karar verdiğimizde Cenk hesabı ödemek için kasaya ilerlerken bende arabanın önüne doğru gidiyordum. Yine Alpay dedenin evine gidecektim burada kalabileceğim tek yer orasıydı ama olan olaylardan sonra gitmek istemediğim açık ve netti.
Popomu dayadığım araba ötünce ön kapıyı açıp bindim, Cenk beni eve bırakacaktı. Sessiz sakin geçen bir yolculuğun ardından Alpay dedenin evine gelmiştik. Cenk ile vedalaştıktan sonra sakin adımlarla eve girdim. Hiç kimseye görünmeden odama kaçmaktı planım.
''Derin yanıma gel kızım.''İçeriden gelen sesle adımlarımı oraya yönelttim Alpay dede ve Barış birlikte oturuyordu. Burada olmak istemiyordum ki kendileri dememiş miydi sen aileden değilsin diye. Yine de sessiz kalarak Alpay dedenin yanına oturdum.
''Kızım sözümü uzatmayacağım Barış'dan ayrılmak ister misin?'' Kesinlikle isterdim. Bu adam benim hayatımda ki ışığı söndürmüştü.
''Evet.'' Benimle eş zamanlı olarak Barış da bağırmıştı.
''Hayır.''
''Sen sus eşek sıpası bu kız senden ayrılmak istiyorsa bu iş bitecek. Etmediğin halt kalmamış kıza!" Barış yerine çöküp suskunluğa gittiğinde konuyu elime aldım.
"Bazı şeyler yaşandı Alpay dede hepsi Barış'ın suçu değil ama bu evlilik daha ne kadar ileri gidebilir? Onun yüzünü görmeye katlanamazken daha ne kadar böyle nefes almaya devam edebilirim?"
"Derin biraz dinle-"
"Yarın avukat gelecek işlemleri başlatıyorum." Alpay dede son noktayı koyup Barış'ı odadan kovaladığında yalnız kalmıştık. İçimden bir ses bana hesap soracağını gösteriyordu ve öyle de oldu.
"Babanla konuşmuyorsun değil mi?" kafamı sallamakla yetindim.
"Babanın damarını iyi bilirim keçi damarıdır ondaki ve alınması aksidir. Baban affeder, babalar hep affeder."
Benim babam affetmez dedim içimden. Benimki öleceğini bilse de affetmez.
"Alpay dede ben çok uğraşlar verdim bu yolda ama hepsi boşa çıktı onun için sadece önüme bakıyorum sadece yanımda olamaz mısın?" elini hafifçe yanındaki boşluğa vurup çağırdı. İtiraz etme hakkım olmadığından seri adımlarla gösterdiği yere oturdum ve oturmamla bir çift kolun megasine kısıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P U S
General FictionKaranlıkta kalmış bir adamın değil, Karanlığa karışmış bir kadının acısı bu. Dostlar vardır, hiç bitmeyen. Dostlar vardır, sonu ölümle biten. Bizim sonumuz da öyle olacak sanıyordum, Ta ki onu tanıyana kadar. Beni karanlıktan çekip çık...