Bölüm Şarkısı; Bora Duran - Sen de Gidersen
Cennet annelerin ayaklarının altındadır, doğruydu. Hiç görmediğimiz bilmediğimiz cennet annelerimizin hemen yanı başındaydı. Kırdık, üzdük, yıktık. Ama anneydi ne yaparsan yap asla senden vazgeçmeyendi. Her anne aynı değildir biliyordum fakat benim annem öyleydi. Dünyadaki en büyük günahı işlemiş bile olsam benden vazgeçmezdi, bende ondan. Hamile kaldığımı öğrendiğim de şöyle düşünmüştüm; annem gibi bir anne olabilir miydim?
Bende evladımdan vazgeçmeyebilir miydim?
Bunun cevabını bulmaya ne yazık ki vaktim olmamıştı.
Mezarının başında sessizce ağlarken ne yapacağım nasıl hayatıma geri döneceğim hakkında bir fikrim yoktu. Asıl şimdi bitmiştim ben. Hala yaşamın bir anlamı var mıydı? Hala bir yerlerde umut var mıydı? Toprağa dokundum, beni annemden çalıp saklayan toprağa.
Anneme ölüm yakışmamıştı.
Her şeye yakışan kadın ölüme yakışmamıştı.
Neden ondan önce ben ölmemiştim? Tüm günahların suçu ben iken neden cezası ona kesilmişti?
Benden nefret ediyor muydu?
Kesinlikle.
"Sonsuza kadar burada duramazsın." sonsuzluk.
Sonsuzluk yoktu ki.. Bir an, tek bir an o sonsuzluk kavramını yakıp yıkardı. Alpay'ın eli omzuma dokundu ama bunu hissettiğimden emin bile değildim. Hayal ürünüm de olabilirdi.
Harika, artık deliriyordum da!
"Sana hayatına geri dön diyemem ama biran önce toparlanman lazım düşman beklemez." düşman..
Benim düşmanımdı, Alpay'ın düşmanıydı ama annemin değildi. Ayağa kalktım son kez ona baktım, son kez annemi doya doya izledim. Annem topraktı ama asla ölü değildi. O hala benim yaşayan umudumun bir parçasıydı. Alpay'a bakmadan yanından geçtim ve arabasına doğru yürüdüm. Annemi yine arkamda bırakıyordum fakat bu kez onun için, sadece onun içindi.
Ne bir aşk, ne de kavuşulmayı bekleyen bir sevda için..
Sadece onun için alacaktım intikamımı.
İntikam bittiğinde ortada bana dair hiçbir şey bulamayacaklardı.
Arabaya bindiğimde Alpay da şoför koltuğuna geçip konuşmadan arabayı çalıştırdı. Harika bir plan kurup kimseye zarar gelmeden bu işi biterecektim.
"Evleneceğiz. Düğün yok, kına yok söz yok. Kağıt üzerinde bir evlilik gerçekleştirip herkese bebeğini bekleyen bir çifti oynayacağız. Bir bebek olmayacak ama sen o projeyi alacaksın bende intikamımı." konuşurken oldukça hızlı nefes alıp veriyordum. Alpay son cümleme kadar beni dikkatle dinlemişti.
"İntikamın? Bu sadece senin değil benimde intikamım."
"Hayır bu benim intikamım. Kimse zarar görmeyecek oyunu sana bıraktığım da olanları gördün artık oyunu asıl sahibi yönetecek ve sen asla buna itiraz etmeyeceksin." dumura uğramış bir halde sustuğunda arabadaki sohbete de son noktayı koymuştum.
Bugün annem ölmüştü.
Bugün üçüncü kez doğmuştum ve ne zaman öleceğim meçhuldu.
YAREN YILMAZ'DAN
Felaket bir insandım. Arkadaşım benim için canını ortaya koyarken hiç düşünmeden onu canından vurmuştum. Nasıl bu kadar bencildik? Bir bebek için bunca fedakarlık niyeydi? Cenk karşımda perişan halde otururken ondan nefret etmek istedim, çok istedim ama aşkım nefret duygumu köreltmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P U S
General FictionKaranlıkta kalmış bir adamın değil, Karanlığa karışmış bir kadının acısı bu. Dostlar vardır, hiç bitmeyen. Dostlar vardır, sonu ölümle biten. Bizim sonumuz da öyle olacak sanıyordum, Ta ki onu tanıyana kadar. Beni karanlıktan çekip çık...