|30.Bölüm|

65 34 6
                                    

DERİN YORULMAZ'DAN

Dipsiz kuyuların kızı olmayı hep sevmişimdir. Ya da sevmeye zorlandım fark etmiyordu her türlü dipteydim. Şu an kulağıma çalan kına şarkısı, başıma örtülen kırmızı bir tülle konağın bahçesinde oturuyordum. Keşke sadece otursaydım etrafta insanlar dönüyor ağlamam için resmen cebeleşiyorlardı.  Ağlamak mı?

ASLA! 

Çok sevgili kayınvalidem Ferdal hanım benden hoşlanmadığını belli eden tavırlarıyla karşımdaki sandalyeye kurulmuş oturuyordu. Sanırım insanları zora sokmam onun canını sıkıyordu ama bu benim umurumda dahi değildi. Bir teyze önüme çöküp tülü yukarı kaldırdığında nefes aldığımı hissettim.

"Aa kızım ağlasana artık!" omuz silktim.

"Zorlamayın ağlayamam." evet bu olay bana saçma geliyordu. Ağlayınca ne olacaktı? Çok sevgili babam! beni kurtaracak mıydı?

Hiç sanmıyordum. 

Kadın ellerimi açıp kınayı sürdü ve üstüne altınları yerleştirip ellerimi sardı. Sonra her şey bir anda değişti. Ağlamaklı kına şarkısı kesilip yerine Mardin'e ait oyun havaları çalmaya başladı. Allah'ım bu bir şaka mıydı? Ben Antalyalı bir kızdım nereden bilebilirdim bu oyun havasını? Kendime küfredip tek derdimin oyun havası oluşuna tükürdüm. Bazen aklımı peynir ekmekle yiyordum. 

Kına sona erip herkes evine dağıldığında bahçedeki çardakta oturmayı tercih etmiştim. Ne yapacaktım? Gerçekten evleniyor muydum yine? Ben bu değildim en azından eski Derin değildim. Oturup kesilmeyi kabullenen bir kurbanlık koyun görevi üstlenemezdim. 

"Hava soğuk içeri gir." geldiğinin farkına varmadığım Alpay tüm heybetiyle kapının önünde elleri cebinde bana bakıyordu. 

"Girerim birazdan." kaşlarını çattı, hah sanki hiç çatmadan durduğu varmış gibi! 

"Şimdi gireceksin diyorum." üstelemedim çardaktan kalkıp onun yanından geçerken aldığım kokusunu yudum yudum içtim. Sanki çölde su bulmuş bir bedeviydim. Odama gidip kapıyı kapattığımda göz yaşlarım sicim sicim boşaldı. Evet ben ağlamazdım ama yalnız değilken.. Üzerimdeki kıyafeti umursamadan yatağa kıvrıldığımda kabusun sona erip Antalya'da uyanmak istedim tıpkı masallara inan bir çocuk misali bu yalanıma inanmak istedim.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

"Yemek yapmayı biliyor musun?"

"Güzel, evinize asla bir aşçı girmeyecek." Ferdal hanıma şaşkınca bakarken sinirlenmek için bir gerekçe olmadığına kendimi inandırdım.

"Sebebi nedir?"

"Evlenince öğrenirsin." sonra beni salonda bırakıp uzaklaştı. Bu kadın beni istiyor muydu yoksa oğlu hatırına mı susuyordu anlamış değildim. Orta sehpanın üzerindeki telefonuma mesaj bildirimi düştüğünde sevgili kayınvalidemi rafa kaldırdım.

Gönderen;05******

Benimle misin?  

Hala hatırlayamadığım gizemli yardımsever günler sonra yine bana mesaj atmıştı. Yarın düğünüm vardı ve şuan da  vermek zorunda olduğum bir karar.. Ya kaderime boyun eğecektim ya da kaderime yön.. 

Bazen iplerin senin elinde olması o kadar da güzel olmuyordu. Mesaja cevap verirken beni nelerin beklediğini çok net görebiliyordum artık geri dönüşüm yoktu. 

1 GÜN SONRA 

Aynada kendime bakarken kendimi ilk defa bu kadar güzel görmüştüm. Beyazlar içinde bir melek gibiydim..Hayır bu kendimi beğenmişliğim değil kabullenişimdi. 

P U SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin