DAVET

298 81 14
                                    

Öncelikle kapağımız değişti fark ettiyseniz eğer. Arkadaşlar yoğun olduğum için bölümleri ancak pazar günleri yayınlayabiliyorum. Yeni bölüm sizlerle umarım beğenirsiniz... İyi okumalar...

#Medyadaki şarkıyla bölümü okuyabilirsiniz isteğe bağlı tabi#

******************************

Sabah annem ve babamın tartışma seslerine uyanmıştım.Yatağıma nasıl geldiğim konusunda ise en ufak bir fikrim yoktu. Hala aynı kıyafetlerimle olduğumu gördüğümde yüzümü buruşturdum. Aşağıda cam birseylerin kırıldığını duyduğumda yüzümü ani bir hızla odamdaki kapıya cevirdim.Yine ne icin tartışma çıkarmıştı acaba babam. Kaşlarımı istemsizce çatmıştım. Çok hızlı hareket etmeye çalışarak aşağı kata indim. Babam işaret parmağını anneme doğru sallayıp üzerine yürüyordu. Annem ne olursa olsun babama taviz vermemeye çalışırdı hep. "Baba yeter artık! " diyip annemin önüne geçtim."Hah Derin'i de kendine benzettin sonunda!" diyip geri çekildi babam. Salonda bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Bir ara koltuğa oturdu. Dirseklerini dizine dayayıp destek alarak şakaklarını ovmaya başladı. Derin bir nefes verdi. Sakinleştiğini anladığımız zaman bizde annemle kırılan tabak parçalarını toplayıp mutfağa geçtik. Babam " Ben çıkıyorum, akşama hazırlanmış olun, ararım sizi!" diyip aniden kalkıp gidince arkasından bakakaldık. Annemle salona geçip oturduk. Başımı iki yana sallayıp, sanki bu durumdan bir rüyaymışcasına çıkmak istedim.
" Yine hangi saçma şey yüzünden tartıştınız? " diye sorarken baygın bakışlarımı anneme yolladım. " Boşver anlatmaya bile değmez " diyip o da aynı bakışları bana gönderdi. Sen bilirsin der gibi omuzlarımı silktim. " Anne ben bu arada ben odama akşam nasıl geldim? " diye sorarkan gözlerimi kısmıştım. Annem " Barış getirdi sen uyanmayınca " diyince "Anne dürtseydin birşey yapsaydın niye elin adamına taşıtıyorsun beni ya! " diye bir anda çıkıştım. Annem " kızım gerek yok diye ben çok dedim çocuğa ama baban sen karışma ben dedim çocuğa diyince birşey diyemedim. Hem anneye bağırılır mı kız! " diye şakadan kızmaya başlayınca kaşlarımı kaldırdım. Annem ayağındaki terlik tipi pandifini çıkarırken gözlerimi büyüterek ona baktım. " Anne yok artık on dokuz yaşımdayım ve beni terliklemi döveceksin!? " diyip oturduğum koltuktan kalkarak arkasına kaçtım. " Dayak yemenin yaşı olmaz!" diyip beni yakalamaya başladı. Kahkahalarla dolu yakalamacılık oyunumuza nefes nefese kaldığımız için son vermiştik. Annemle çok nadir gülerdik. Ve bu nadir gülmelerimiz de genelde babam evde olmadığı zaman gerçekleşirdi. Dün eve geç geldiğimizden dolayı uyuyup kalmıştım. Bu yüzden banyoya girememiştim. Bir de az önce annemle koşuştururken iyice terlemiştim. Annem kahvaltıyı hazırlarken ben de duş almak için yukarı çıktım. Çıkmadan eve biraz göz gezdirdim. Bütün eşyaları babamın seçtiği çok belliydi. Çünkü tam onun zevkine göre döşenmişti. Genel olarak ev hiçte yabancı gelmemişti bana. İstanbul'daki evimize çok benziyordu aslında. Bu yüzden daha fazla gezme gereği duymamıştım. Hemen kendi odama çıkıp, hızlıca bir duşa girdim. Odam eski odam gibiydi. Gri ve siyah renkleri hakimdi. Eşyalarım da dahil. Çıktığımda saçlarımı kendi haline bıraktım. Üzerime salaş bir kot şort ve siyah bol bir tişört giyip aşağı indim. Makyaj yapmayı pek fazla sevmezdim zaten. Mutfaktan nefis kokular gelince annemin döktürdüğünü anladım. Sessizce annemin arkasından geldim. Beni hâlâ görmemişti. Beline sarılıp, yanağına ıslak öpücük kondurunca beklemediği bir hareket olduğundan irkildi. Onun bu hareketine kıkırdadım.
" Günaydın Serap Sultan " diyince annem de bana kıkırdadı. " Günaydın Derin Hanım. Babanın yüzünden günaydın faslını da yaşayamadık ayol." dediğinde kısa ama canlı bir kahkaha attım. "Döktürmüşsün yine" dediğimde anneme sarılmıştım. O da bana sarılıp " Sadece sana özel " diyip benden ayrılıp, göz kırptı. Ben de tebessüm etmekle yetindim. Masaya oturduğumuzda annem çayları koyuyordu. Ben de daha ağzımdakini bitirmeden tekrar ağzıma birşeyler tıkıyordum. Annem bu halime gülerken arada da beni uyarıyordu."Kızım yavaş yesene boğulacaksın! " Ama ben annemi takmayıp nefis yaptığı kahvaltıyı hâlâ sömürüyordum. Sonunda bittiğinde masayı kaldırması için anneme yardım ediyordum. " Anne babam eve hizmetli almayacak mı? " diye sorduğumda " Araştırıyor işte, güvenilir bir çalışan istiyormuş."
dedi. Masayı topladığımızda evde sıkıldığımı anladım.
" Anne ben biraz bahçeye çıkıyorum. " diye anneme haber vermek için bağırdım. " Tamam tatlım." diye cevap verdiğinde beni duyduğunu anlayıp hemen bahçeye çıktım.

KARANLIK KATİL #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin