Kağan rolünde - Theo james
İyi okumalar...
*****
Gözlerim dolmuş ve şaşkınlıkla elimdeki mektupları okuyordum. Birini bitiriyor, diğerini açıyordum. Kağan'ın kız kardeşine üzülmüştüm. Her mektubunda sevdiği adamı ne kadar çok beklediğini,bebekleri olduğunu söylemiş. Ama adam kabul etmemiş.
Defterleri okudukça kıza ve Kağan'a üzülüyordum. Katilim olmasaydı onu teselli bile ederdim. Ama katildi ve beni intikam oyuncağı olarak kullanıyordu.
Defterin son sayfasında bir kabarıklık vardı. Ve merak edip sayfayı çevirdiğimde gördüğüm fotoğrafla gözyaşlarım dondu. Hiç tepki veremiyordum.
Karanlık ve içinde küçük bir hücre gibi gözeken bebekle bunun bir ultrason fotoğrafı olduğunu anlamak zor değildi. Ağzım açık bir şekilde altındaki eğik güzel yazıyı okudum.
"Küçüktün. Küçücüktün. Seni bir ben kabullendim. Şuan karnımda bir can taşıyorum. Baban seni kabullenmedi. Ama olsun ben varım..yani sadece bugünlük. Bana verilmiş olan bu canı taşıyamadığım için bana kızma Allah'ım. Ben bunu yapamam. Dünyaya babasız gelemez benim gibi. Ben çok ağladım babam olmadığı için. Sadece abim Kağan annemi babamı hatırlıyor. Onlar birbirlerine olan aşkından ölmüşler. Zamanında anneme biri tecavüz edince annem buna dayanamamış ve kendini uçurumdan atmış. Babam da peşinden annemin izini sürmüş. Abim on bir yaşından beri kendi yaşamış. Ben o zaman daha bebekmişim. Ve dünyaya geldiğim gün annem intihar etmiş. Ardından babam..kızamıyorum onlara bizi terkettikleri için. En azından beraber birbirlerine olan aşklarından öldüler diyorum. Ama hiç annesini görememiş biri olarak karnımdaki bebeğe nasıl annelik yapacaktım? Karnımdaki bebeğime seslendim:
"Canım bebeğim,
Seni bir tek ben kabullendim. Baban seni istemedi. Bizi istemedi. 'Ben babalık yapamam, hazır değilim' dedi. Ben sanki anne olmaya çok hazırmışım gibi. Bende ilk defa anne oluyordum. Senin benden başka kimsen yok. Bu gidişle zaten yarın bize dair bir şey olmayacak. Evet ikimizi de ölümsüzleştireceğim. Bu mektubu hiç okuyamayacaksın. Sakın seni kabullenmiyorum diye düşünme! Ben yoruldum sadece. Çok yorgunum. Dayın Kağan'ın sözünü dinleseydim bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Baban olacak adam sadece beni sevdi beni kabullendi. Sen ortaya çıkınca anında benide senide silip attı. Ama sen hep kalbimdesin. Annecim...Bu kelimeyi hiç söyleyemedim. Hiçbir zaman için ne gerçek annem olabilecek ne de gerçek anne olabilecektim. Şimdi sana söylüyorum içimdeki güzellik hep kızım olmasını istemiştim. Ve şimdi içimdeki cinsiyeti belli olmayan sana, kızım canım seni çok seviyorum."Elimdeki kağıtları bırakıp birbiri ardına gelen gözyaşlarımı sildim. Odanın içi bir sürü mektuplarla doldu. Herbirinde acı ve aşkın tadı vardı. Kız yüzlerce sayfasında abisini dinlemediği için olan pişmanlığını yazmış. Ama çareler tükenmişti. Bir pişmanlık asla geçmişteki hatalarla örtülemezdi!
Elimdekileri toplamaya başladım. Yoksa Kağan gelip odaya girdiğimi görürdü. Bana bir misafir getireceğini söylemişti. Acaba kimdi?
Odayı zor da olsa yarım saatte toplamıştım. Tam odadan çıktım ki Kağan dış kapıyı açtı. Acelece banyoya girdiğimde nefesim kesik kesikti. Kapıyı kilitlememiştim kesin anlayacaktı. Eyvah! Şimdi ne yapacağım ben? Allahım yalvarırım yukarıya çıkmasın. Yalvarırım. Aynadaki yansımama baktığımda gözleimin altının şiş ve dolgun dudaklarım daha da kabarmıştı. Merdivenden ayak sesleri duyduğumda ne yapacağımı düşündüm ve anında banyodan çıktım. Ani hareketler yaptığım için karnımdaki acı git gide saplanıyordu. Koridorda Kağan'ı gördüğümde onu yanına koşar adımlarla gittim. Afallamış bir şekilde bana bakıyordu. Yüzümü incelemesine ve siyah kapının aralıklı olduğunu incelemesine izin vermeden koluna girdim ve onu merdivenlere yönelttim. Merdivenlerden indiğimizde yine şaşkın şaşkın bakıyordu. Bir iki saniye sonra kaşları çatıldı ve kuşkuyla bana baktı. Lütfen, lütfen tek kelime etme!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKOPAT BAKICIM #wattys2017
Teen FictionToprak; tam olarak içi dışı bir. Çok neşeli ve çok nadir üzülen bir insan. Ailesi ile çok iyi anlaşan bir insan değil. Fakat onlara karşı nefret duymuyor. Ve mükemmel olmasa da iyi anlaşıyorlar. Toprak sadece okulu için İstanbul'a gitmektedir. Faka...