Ben geldim :)
Archer'a çok kızmayın olur mu? adam kendi içinde çatışmalar yaşadı bu bölüm biraz:)
Hepinizi seviyorum çok çok çok yorum bekliyorum :)
iyi okumalar :)
***
Üşüyordum...
Ne üşümesi resmen iliklerime kadar donuyordum!!!
Kaldırımın kenarında ne zaman üzerime örtüldüğünü bile hatırlamadığım kalın polara sıkıca sarılmış histeri krizi geçiriyor gibi titriyordum.
Tanrım, ölmüştü!
O beni sinir krizlerine sokan takıntılı yaşlı bunak... param parça olmuştu.
İnleyerek iki büklüm oldum.
O koku... o koku hala burnumun kanallarına doluyor, beynime, tüm bedenime acımasızca nüfuz edip her hücreme işkence yapıyordu.
Kırmızı noktacıklar gezinmeye başlayıncaya kadar gözlerimi sımsıkı yumarak başımı dizime yaslandım. Nefes almakta zorlanıyordum. Hala Bay Scaty'nin evinin önündeydik ve ben gözümün bile kaymasından korkup arkamdaki olaya tamamen sırtımı dönmüştüm.
Omzuma bir el değince irkilerek doğruldum. Gözlerimin odaklanması için birkaç saniye geçmesi gerekti. Takım elbiseli bir adamın endişeli bakışlarla beni süzdüğünü fark ettim. Otuzlu yaşlarının ortasında gibi görünen takım elbiseli adam oldukça hoş bir görünüme sahipti. Uzun ve kalıplıydı. Turuncuya çalan bahçe ışıklarının sarı saçlı adamın kafasında yarattığı kontrast normal bir zamanda beni eğlendirebilirdi.
Bay Scaty'nin ışıklandırma tercihleri hakkında birkaç kez tartışma yaşamışlığımız olmuştu. En son neon pembesi, mavi ve sarı ışıklarla bahçeyi kocaman bir disko topuna çevirdiğinde neredeyse mahkemelik oluyorduk.
Sanki Bay Scaty ile ilgili tüm düşünceleri yutup geri dönmemek üzere beynimin en ücra köşelerine hapsedebilecekmiş gibi derin bir nefes aldım.
"Ben dedektif Frank," diyerek kendini tanıttı adam.
"Memnun oldum," sesim istediğim düzeyde çıkmayınca boğazımı temizledim. "Özür dilerim Bay Frank bir şey mi istediniz?" diye sordum karşımdaki dedektife.
Dedektif gri gözleriyle şöyle bir beni süzüp tekrar gözlerime baktı. "İyi misiniz Bayan Tyront? Sağlık ekiplerini çağırmamı ister misiniz?"
Başımı iki yana salladım. "Hayır, teşekkür ederim."
Adam bir süre kararsız kalmış gibi düşündü. "Size birkaç soru sormam gerekiyor... iyi olduğunuza emin misiniz? Kolay bir şey yaşamadınız!"
Başımı sallayıp ardı arkası kesilmeyen ekip otolarından inip bahçede dolanan polislere baktım.
"Az önce bir polis ifademi almıştı?" dedim sıkıntıyla daha fazla soru cevaplamak istemiyordum.
"Biliyorum. Sizi çok fazla tutmayacağım!" Arkamda bir yere baktı. "Cesedi bulduğunuzda yalnızdınız öyle mi?"
Oflamamak için kendimi zor tuttum. "Evet yalnızdım..." o sormadan tüm olayı özet geçmek istedim. "Bay Scaty'i birkaç haftadır görmüyordum. Giderken söylediğine göre 3 gün önce dönmesi gerekiyordu. Gelmeyince ben de onu merak ettim..."
"Neden merak ettiniz?" diyerek sözümü kesti. "İyi anlaştığınız pek görülmemiş! En son mahkemenin kıyısından dönmüşsünüz. Takıntılı bir bunak olduğu hakkında şikâyet edip duruyormuşsunuz. Sevmediğiniz bir adamı neden merak ettiniz Bayan Tyront?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişten Gelen
FantasyZamanından binlerce yıl ötede gözlerini açan bir savaşçı! Archer Sword zorlu bir savaşın ortasındayken kendini birden büyülü bir aynanın içinde bulur ve zamanından bin yıl ileride çok farklı bir dünyaya gözlerini açar. Genç ve güzel bir üniversite ö...