Herkese yeniden merhaba!
İlk bölümle ben ve 'Alice Kötüler Diyarında' ekibi olarak huzurlarınıza çıkmaya hazırız. Ve hepimiz çok ama çok heyecanlıyız.
Öncelikle diğer kitaplarımdan tecrübeli olduğum ve sürekli gereksiz yere linçlendiğim bir konu hakkında uyarı yapmak istiyorum.
📍Kitabımda bilinmeyen, az duyulmuş, nadir rastlanan isimlere yer verilmiştir. Değişik isimler görebilirsiniz lakin hiç biri uydurma değil hepsi özenle seçilmiş isimlerdir! Lütfen bu uyarıyı göz önünde bulundurarak yorum yapınız olur mu?
Farklı yerler, ilginç mekanlarla da karşılaşabilirsiniz. Her şey tamamen hayal ürünü, uçuk kaçık şeylerde olabilir ama bunu gerçekçi bir hikaye olarak değil, sizi alıp bambaşka diyarlara götürecek bir kitap niyetine okursanız emin olun, ne dediğimi anlayacak ve gerçekten de bahsettiğim gibi sadece bir kitap okumayacaksınız. Resmen yaşayacaksınız.
Çünkü ben yazarken resmen içinde yaşıyordum.
Yorumlarınızı okumak için çok ama çok heyecanlıyım. İlk bölümümüz epey uzun oldu. Umarım beğenirsiniz!
Bol bol yorum yapmayı ve yıldıza basıp oy vermeyi de unutmayın! Keyifli okumalar!
🃏🔪
Alice|1
-Tavşan Deliğinden Aşağı-"Sıcak hava onu o kadar bunaltmıştı ki, sanki yapabilirmiş gibi, yerinden kalkıp taç yapmak için papatya toplamaya değer mi diye sordu. Tam da o anda, pembe gözlü beyaz bir tavşan onun yanından koşarak geçti. Alice, Tavşan'ın 'Eyvah, eyvah! Geç kaldım!' Diye konuştuğunu duydu ama buna şaşırmadı."
Bıkkınlıkla okuduğum paragraftan sonra yüzümü buruşturup kitabı yüzümden aşağıya indirdim ve karşımda dikkatle beni izleyen veletlere baktım.
"Veletlerim gerçekte tavşanlar konuşmaz biliyorsunuz değil mi?" Diye homurdandım. "Bu gerçekten acayip bir saçmalık. Ya siz tavşanların konuştuğuna inanmaya başlayıp delirirseniz? Çünkü beyniniz henüz tam olarak gelişmediği için gerçekle masalları ayıramayabilirsiniz."
"Hayır Alis Abla!" Diye bağırdı biri. Gözlerimi, uzun sapsarı saçlı ve epey bilmiş olan küçük kıza diktim. "Biz artık büyüdük!"
Bunlar hep böyle olurdu zaten. Minik, sanki bir bok bilirmiş gibi sürekli konuşan cüceler. Maalesef, bizim yetimhanede çok fazla vardı ve genelde onlara masal okuma işi de bana kalıyordu.
"Hadi canım." Dedim alayla kızın söylediklerine karşılık. Çocukları sinir etmek en sevdiğim şeylerden biriydi.
Benim yüzümden sinir hastası olacaklardı yavrucuklar.
Ayaklarımı masanın üzerine koyup yerimde daha da yaylandım. Yeniden kitaba dönecekken aralarından birinin tedirginlikle yerinde kımıldadığını gördüm. Göz göze geldiğimizde ne olduğunu sorarcasına göz kırptım. Küçük çocuk bana bakıp yutkundu.
"Şey," diye mırıldandı. "Bizim bahçedeki beyaz tavşan konuşuyor." Dedi ciddi bir şekilde. Ardından da hızla kendini inandırmaya ve ortaya bir kanıt sunmaya çalıştı. "Ben duydum!"
Dilimi, sanki ona acırmış gibi cıkcıklamaya başladım. "Çok yazık," dedim çocuğa bakarak. "Delirmişsin sen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alice Kötüler Diyarında
Fiksi Remaja"Kötü çocukları sadece salak ve saf kızlar sever," Gözlerimi büyük bir zevkle önümde elleri kolları sandalyeye bağlı üzerindeki gömleğin tüm düğmeleri açılmış ve alnına düşen kıvırcık saçlarının altından gözlerini bana dikmiş ve bir aslanın avını...