"Gülizar!"
Asaf'tan uzaklaşıp tek dirseği üzerinde kalkarken, sıkıntılı halinden şaşkınlığa geçen ifadesine bakarak, "Anlamam da mümkün değil." diye ekledi. Genç adamın gözlerinin kaydığı yeri fark etmesiyle, örtüyü koltuk altlarına sıkıştırmaya, utandığını saklamaya çalışarak ciddiyetini korumaya odaklandı. Aşkının bu konu yüzünden kendisini eksik hissetmesi içini yaktığı halde, üzüntüsünü belli etmek yerine kızgın görünmeyi tercih etti. Pınar'ın, 'En iyi savunma saldırıdır.' sözünden yola çıkarak, kendisine acımasına müsaade edemeyeceği aşkına ilk darbeyi gerçekleştirdi. "Kendimi iyi ifade ettiğimi sanıyordum, beni hayal kırıklığına uğrattın."
"Gül'üm, eee!.. Hayatım, şu anki duygularınla geleceği ön görebildiğini zannediyorsun!"
"Yoo hiç de öyle değil, çok yanılıyorsun Asaf." derken kendisi bile cesaretine hayret ederek çatık kaşlarla saldırısına devam etti. "Demek ki çocuğum olmayacağını öğrenseydin beni bırakmayı düşünecektin."
"Neee!.. Saçmalama Gülizar, ne alakası var?"
"Aaaa, ben de aynısını söylüyorum. Ne alakası var Asaf?"
"Ben, Gül!.. Gül'üm, evlenme şeklimizi biliyorsun, ileride fikrin değişip çocuk sahibi..."
"Çok güzel, şimdi de seni düşünüyorum faslına geçtik... Evet Asaf, nasıl evlendiğimizi çok iyi biliyorum. Sana, seni her şeyden çok sevdiğimi söylerken samimiydim. Eşin olmaktan gurur duyduğumu, benim için çok değerli olduğunu anlatırken, içimden geçenleri abartmadan dile getirdim."
"Biliyorum aşkım, benim için de durum aynı! Yine de... Bu kadar önemli bir konuyu senden saklayamazdım. İlişkimiz farklı bir şekilde ilerleseydi evlenme durumu gündeme gelmeden sana anlatır, kararını ona göre vermeni isterdim. İleride bir gün çocukların olmasını isteyebilirsin. Hayatında eksikliklerini hissedersen mutsuz olmandan korkuyorum."
"Haahhh!.. Asaf..."
"Efendim canım!"
"Aşkım, asıl sen benim için ne ifade ettiğini bir türlü kavrayamıyorsun." derken başını yastığa koyup genç adamın belinin üzerinde duran elini avuçlarının içine aldı. Dudaklarına götürüp öpücük kondurduktan sonra kaybetmekten korkarcasına sımsıkı göğsüne bastırarak bakışlarını yüzüne çevirdi. "Şimdiye kadar bana en yakın insan sen olduğun halde beklentilerim hakkında hiçbir fikrin olmadığını görüyorum."
"Neyi anlamıyorum Gül'üm?"
"Aşkım, şartlara tabii değil."
"Hıı!"
"Seni, sahip olduğun özelliklerinden dolayı sevdim. Güzel veya çirkin olmanla, geleceğin bize getirecekleriyle veya çocuk sahibi olmakla alakası yok. Bunları düşünerek yola çıkmadım, ısmarlama bir erkek de istemedim. Yürekten gelen, beni olduğum gibi kabul eden ve seven bir insanla birlikteyken, kıymetini bilmeyecek kadar aptal değilim. Tek arzu ettiğim şey yanında ve seninle mutlu olmak, diğer bir deyişle güler yüzün ve tatlı dilinle beraber yaşamak."
"O her halükarda senin!"
"Seçimlerimiz her zaman hayırlı ya da doğru olmayabiliyor. Ben şanslıydım, hiç aklımda yokken seni buldum Asaf'ım... Geleceğin neler getireceğini bilemeyiz, her şeyin dört dörtlük olmasını bekleyemeyiz. Bu aşamada asıl olan ne diye sorguluyorum... Ebeveynlerinin yaptığı hataları kendin anlattın, tek çocuk olduğun halde mutsuz bir ailede yetiştin. Biz sekiz kardeştik ve yaşadıklarım ortada. Beş evlat sahibi olan ablamın hayatını biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül'e Ait (TAMAMLANDI)
RomanceDuygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi m...