Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

İyi Olan Kazansın! 3. Bölüm 3. kısım

'Sevindim :))'

':))'

'Asya, hepsi hallolur da öncelikle şu sorunun ne olduğunu öğrenmek istiyorum!'

'Boş ver Suat, altından kalkamayacağım bir problem değil.'

İyice işkillenen genç adam, son zamanlarda adını koyamasa da somut bir varlık gibi hissettiği sıkıntısını öğrenme kararıyla, "O eskidendi Yaren'cim, itiraz hakkını biraz evvel kaybettin." diye hoşnutsuzca mırıldandı. Birkaç defa sorduğu halde yorgunum, üşütmüşüm tarzında bahanelerle kendisini oyaladığını düşünürken ne kadar haklı olduğunu anladı. Tekrar telefona uzanarak henüz söyleyemediklerini dile getirdiği sırada bir yandan uygun kelimelerle yazmaya başladı. "Elimden kurtuluşun yok tatlım, seninle ilgili her şey artık benim de sorunum... Kimsenin fıstığımı üzmesine izin veremem."

'İyi ne güzel, çok sevindim. O zaman anlat bakalım ben de bileyim.'

'İnatçı **** :)'

'Sensin o, sökül hadi.'

'Pes :)) Hayatımda senin kadar inatçı bir insan tanımadım.'

'Doğal cazibem. Hadiiiiii, bekliyorum.'

'Hıııırrrrr...'

"Vaaayyy, dişlerini gösterirsin ha... Bana sökmez bu ayaklar, hele şu saatten sonra hiç bir şey fayda etmez."

Hala çatık duran kaşlarına sırıtmayla eşlik ederken, henüz ortaya seremese de engelleyemediği gerçek duygular su yüzüne çıkarak karşısında gibi paylaşmayı sürdürdü. Yakında Asya'nın yüzüne karşı konuşabilme ümidiyle, mesafesini bozmadan merak ettiği konuya yoğunlaştı.

':)) İyi gidiyorsun devam et, sonra... Sorun, bulunduğun yerde olduğuna göre istersen önce nerede görev yaptığınla başlayabilirsin.'

"Bakalım bu sorunun cevaplayacak mısın Asya'm! 'Peki,' derken ne derece ciddi olduğun şimdi anlaşılacak. Hadi güzelim, kırma beni..."

'Oooff... Gümüşhane Üniversitesinde çalışıyorum, doğal olarak Gümüşhane de...'

"Heeyytt bee, işte bu kadar, en sonunda!.. Sabrın sonu selamettir, araştırmama gerek kalmadan sökün ettin. Beş hafta arkadaş ya, dile kolay senin yüzünden saçlarıma ak düştü. Resmen adama kök söktürdün. Artık benimsin Yaren'im, nihayet sen de bunun farkına vardın!"

Elinde telefonuyla yerinden kalkan genç adam, masa üstü bilgisayarın başına geçip otururken yeni bir hevesle düğmesine basarak açılmasını bekledi. Araştırma işini daha önce yapabileceği halde, genç kıza duyduğu yoğun hisler yüzünden hakkında bilgi sahibi olur ve nerede yaşadığını öğrenirse, karşısına çıkmak için kendisine engel olamayacağı endişesiyle vazgeçmekte ne kadar haklı olduğunu düşündü. Asya'nın esprili ve kıvrak zekasının yanında tanıdıkça hassas kişiliğini incitmekten korkarak, aldığı kararın yerinde olduğunu buna keza çok zorlandığını kabul etmesi gerekti. Defalarca iradesini kullanıp ucundan döndüğü eylemin, yaşadığı yeri belirtmesi üzerine bir nevi onaylandığını varsayarken, arama motoruna gönül rahatlığıyla üniversitenin adını yazdı.

'Gümüşhane, Doğu Karadeniz bölgesindesin. Birbirimizden çok uzak olduğumuzu söylerken bunu mu kast ettin?'

'Evet :) Yakın olmadığımız kesin, neredeyse ülkenin iki ucunda sayılırız.'