Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 8. Bölüm 4. kısım

Gözlerini sakınmaya özen göstererek Gülizar'ın giyinmesine yardım eden genç adam, ricası üzerine saçlarını arkasında topladıktan sonra pencerenin yanına ilerleyip aydınlanmaya başlayan gökyüzünde bakışlarını gezdirdi. Günün en sevdiği saatler olan gecenin kasvetinden sıyrılıp hayat bulduğu dakikaları içine sindirirken, genç kızı bulduğu sabahtan beri bu oluşumu kaçırdığını düşündü. Hayretle aklına hiç gelmediğini, işin ilginç yanı evde durmaya tahammül edemezken dışarı çıkmadan geçirdiği on beş günde sıkılmadığını fark etti. Arkasından gelen sesle başını çevirdiği sırada Gülizar'ın söylediklerini idrak edip başını aşağıya indirdi.

"Pantolonun ıslanmış Asaf."

"Farkındayım, önemli değil şimdi değiştiririm." Özür dilemeye girişmeden harekete geçerken, "Gülizar, boyun askını takmayı unutma... Sen bilgisayarı aç, hemen gelirim." diye laf kalabalılığı yaparak odayı terk etti. Üstünü değiştirip salona dönmeden önce komedinin üzerinde duran telefonunu eline almasıyla Faruk'un aradığını görüp duraksamadan geri dönüş yaptı.

"Abicim beni aramışsın, kusura bakma görmedim."

"Evet, doğru biliyorsun. Kalkalı çok oluyor."

"Hayır, her şey yolunda, içerideydim duymadım. Bir problem mi var?"

"Güzel."

"Çağla! Gülizar'la oturmaya öyle mi?"

"Sorun olacağını zannetmiyorum!"

"Tek başına mı?"

"Bence de böylesi daha iyi, üçü birden korkutucu olabiliyorlar."

"Aynen, hele hep bir ağızdan konuşmaya başladılar mı müthişler. Geçen hafta yaşadıklarımı biliyorsun."

Karşıdan gelen kahkaha sesine iştirak ederken, o an hiç de komik gelmediğini hatırlayan genç adam, Faruk'un tekrar konuşmaya başlamasıyla dikkatini söylediklerine yöneltti.

"Katılıyorum, yavaş yavaş alışması daha hayırlı. Hatta düşününce özellikle Çağla'yla ilk olarak görüşmesi iyi bile olabilir."

"Sakin bir doğası var da o yüzden, ayrıca ortak konuları var! Sen ne zannettin abicim?"

"Çağla'yı sevdiğimi bilirsin, herhangi bir konuda imada bulunacak son kişiyim."

"Sağ olsun, duygularımız karşılıklı. Abim bu işe ne diyor?"

"Anladım. Sorun yapacağını sanmıyorum, hatta teşvik bile eder. Daha önce de bu konuyu konuşmuştuk, hanımlarla görüşmesine karşı değildi."

"Ne mi?"

"Emrivaki yapmak istemiyorum Faruk, iki dakika beklersen Gülizar'a sorayım."

Arkadaşının işe gitmek için hazırlandığını söylemesi üzerine, "Tamam, ben seni ararım." diyerek telefonu kapatırken içeriye yönelen genç adam, bahçedeki hanımların Gülizar'a iyi geleceğini, sosyalleşmesinin faydalı olacağını düşündü. Genç kızın ne tepki vereceğini tahmin etmeye çalışarak, artık insan içine çıkacak kadar düzeldiğini, ikna çabalarının yerinde olacağına karar verdi. Bilgisayarın başına geçince kendisini kaybeden tatlı kızının tek elle sayfalarda gezdiğini görünce, boğazını temizleyerek geldiğini belirtti.

"Ah Asaf, ben de seni bekliyordum. Bilgisayarı açtım, tarama bile yaptırdım. Dün kurduğumuz program var ya ona..."

"İyi yapmışsın... Gülizar."